Arama

Şairleri etkisi altına alan ekol: Nabi Okulu

Eski edebiyatımızda çok az şair ekol sahibi oldu. Bunlardan biri Nabi'ydi. Sanatımıza kazandırdığı yeni anlayış, şiirlerinde mevcut dünya görüşü kendinden asırlar sonra gelen şairleri dahi etkiledi. Usta kalem, hikmetli dizeleriyle edebiyata farklı bir yol çizdi. Peki, Nabi Okulu nedir? Gelin Nabi'den etkilenen şairlere ve şiirlerine daha yakından bakalım.

Sesli dinlemek için tıklayınız.
  • 2
  • 15
ŞAİRLERİN SULTANI OLARAK ANILDI
ŞAİRLERİN SULTANI OLARAK ANILDI

📌 Nabi, Sultan IV. Mehmed'in musâhibi Damad Mustafa Paşa'nın katibi olarak görevlendirildi. Artık saray çevresinde yer alan şairin şiirdeki ustalığı da zamanla kulaktan kulağa yayıldı. Öyle ki çağın büyük şairleri tarafından da takdir edilmeye başlandı.

🔸 Zamanla "ekmel-i şuarâ-yı Rum" (Anadolu şairlerinin en mükemmeli) ve "melikü'ş-şuar" (şairlerin sultanı) olarak anıldı.

➡ Bir ara ikinci vezirlik payesine kadar yükselen Damad Mustafa Paşa ile olan dostluğu onun ölümüne kadar sürdü.

(X) 🔎 Bilinmeyen kelimeler sözlüğü
(X) *Musâhib: Sohbet arkadaşı

📌 Musâhip Mustafa Paşa'nın maiyetinde Lehistan seferine katıldı ve Kamaniçe'nin fethi üzerine iki tarih düşürdü. Nabi, Padişah IV. Mehmet'in şehzadeleri için Edirne'de düzenlenen sünnet şenliklerini anlattığı ilk eseri "Surname" adlı mesneviyi ise 1675 yılında hazırladı. Bu eserde, on beş gün devam eden şenlikler âdeta belge niteliğinde anlatılır.

🔸 Ardından kutsal topraklara hac farizası için giden şair, bu beldelerdeki izlenimlerini ise 1678 yılında "Tuhfetül Harameyn" adlı eserinde anlattı. Urfa yoluyla Medîne-i Münevvere'ye varan Nâbî'nin, "Sakın terk-i edebden kûy-ı mahbûb-ı Hudâ'dır bu" mısraıyla başlayan ünlü naatını bu sırada kaleme aldı.

(X) Nabi'nin şiiri Medine minarelerinden neden okundu?

  • 4
  • 15
ALTI SULTAN DEVRİNDE YAŞADI
ALTI SULTAN DEVRİNDE YAŞADI

📌 Nabi'yi himaye eden ve hayatında önemli yeri olan Musâhip Mustafa Paşa'nın 1686 yılında vefat etmesinden sonra şair, Halep'e yerleşti. Eserlerinin çoğunu yaklaşık 25 yıl kaldığı bu şehirde kaleme aldı.

🔸 Nabi I. İbrahim, IV. Mehmed, II. Süleyman, II. Ahmed, II. Mustafa, III. Ahmed olmak üzere 6 Osmanlı padişahının dönemlerini gördü.

🔸 Şair, II. Süleyman'ın ve II. Ahmed'in tahta çıkışına sessiz kalmasına rağmen 1695 padişah olan II. Mustafa'ya ve 1703 tahta oturan III. Ahmed'e birer cülûs kasidesi yolladı.

📌Çorlulu Ali Paşa, sadaret makamına getirilince kısa bir süre şairin malikanesi elinden alıp ve aylığı kesilmişse de bu durum uzun sürmedi. "Bâğ-ı dehrin hem hazânın hem bahârın görmüşüz" mısraı ile başlayan gazelini bu günlerde yazdı.

Bağ-ı dehrin hem hazanın hem bahârın görmüşüz
Biz neşâtın da gamın da rüzgârın görmüşüz

Çok da mağrur olma kim meyhâne-i ikbalde,
Biz hezârın mest-i mağrûrun humârın görmüşüz.

"Biz bu dünya bahçesinin hem sonbaharını hem de ilkbaharını görmüşüz. Biz sevincin de üzüntünün de çağını görüp yaşamışız. Mevki sahibi olunca zafer sarhoşu olma. Biz kibriyle mest (sarhoş) olanların sabah olunca da baş ağrısı çeken binlercesini görmüşüz."

Nabi ilk dizelerde, inişli çıkışlı hayatında hem zenginliği hem de yoksulluğu gördüğünü belirtir. Fakat ardından önemli makamda olan kişilere de bir uyarıda bulunur: Kazanılan mevkinin hırsıyla yapılan işler sonradan çok baş ağrıtabilir.

(X) 📚 Sultan III. Ahmet'in hatları

📌 Halep Valisi Baltacı Mehmet Paşa sadrazam olunca Nabi'yi de yanına aldı. Bu dönemlerde şair Nabi, darphane eminliği, baş eğitmenlik gibi görevlerde bulundu. Nabi, son İstanbul devresinde özellikle şiir ve kültür çevrelerince zamanın şeyhü'ş-şuarâsı olarak kabul edildi ve büyük bir takdir gördü.

➡ Şiirlerinde ülkedeki genel çöküş üzerinde durduğu gibi insanlardaki ahlak düşüklüğünü, idarecilerin zayıflığı, mahkemelerin bozulması, liyakatin çiğnenmesi, ilim insanlarının hak ettiği değeri görmemesi, taşradaki halkın eğitimsizliği hakkında tenkitte bulundu.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN