Arama

Şehir hayatı divan şiirinde nasıl yer aldı?

Edebi eserler de diğer sanat eserlerinde olduğu gibi şehir hayatına dair izler taşır. Bu izlerin en canlı biçimde görüldüğü alanlardan biri de divan şiiridir. Şehirdeki kültür ve medeniyet ile yoğrulan divan edebiyatçılarının kaleminde "şehir" kavramı ve hayatı nasıl yer almıştır? Sosyal hayata dair hangi ipuçlarıyla divan şairinin beyitlerindeki şehir bize nasıl göz kırpar? İşte örnek beyitler üzerinden divan şairinin şehri...

  • 10
  • 17
Şehirlerin iki şahit eşliğinde alınması
Şehirlerin iki şahit eşliğinde alınması

"Ruhlarunla n'ola gönül alsan
İki şahidle alınur bir şehr"

Emri

Ey sevgili yanaklarında benim gönlümü buna şaşılmaz çünkü bir şehir iki şahit ile alınır.

15. yüzyıl şairi Necati ile 16. yüzyıl şairi Emiri sevgilinin kaşlarına ve yanaklarına gönüllerini verdiklerini söylüyorlar. Bu durum bir şehrin iki şahit ile alınmasına benzetilmiştir. Aynı zamanda sosyal hayata dair bir gelenek bu beyite yansımıştır.

Osmanlı hukukunda harp sonrası bir şehrin teslim alınışı ancak iki şahidin hazır bulunması ile gerçekleşmekteydi. Şehrin bütünü ile yer değiştirmesi şahitlerin huzurunda olabiliyordu. Mecazi unsurlarla süslü olan beyitin alt yapısında toplumsal bir hakikat yatmaktadır.

  • 11
  • 17
Divan şiirinde gönüle benzetilen şehir
Divan şiirinde gönüle benzetilen şehir

"Geldügince gam gönül mülkine can karşu çıkar
Nice izzet itmesin bir memleket sultanıdur"

Necati

Gam (aşk) gönül ülkesine geldiği zaman, can karşılamaya çıkar, çekip gider. Nasıl saygı göstermesin ki o bir memleket sultanıdır.

Divan şiirinde şehir kavramı en çok gönüle benzetilmiştir. Gönül aşk ülkesinin baş kentidir.

  • 12
  • 17
Askerlerin şehri koruması
Askerlerin şehri koruması

"Olmasa bir asker el-hasıl mui'-i şehriyar
Şehr olur viran gelür hal-i re'ayaya halel"

Şeyh Galib

Eğer bir asker ülkenin yöneticisine itaat etmezse, şehirler yıkıma uğrar; ülke vatandaşlarının hali perişan olur.

Şeyh Galib bu beyitinde sosyal bir gerçeğe işaret etmektedir. Ülkelerin güvenliğini koruyan askerlerin itaatten çıkıp isyana sürüklenmelerinin şehirleri yıkıma uğratacağına işaret etmiştir.

  • 13
  • 17
Şehirleşmeyle birlikte gelen medeniyet
Şehirleşmeyle birlikte gelen medeniyet

Medeniyetin şehirleşme ile birlikte temeli atılır. Nevizade Atayi ise şehirleşmeyi beyitinde şu şekilde açıklar:

"Olalı şehr-i Medeni vatanı
Oldı bi'ta-b' her insan medeni"

Medine şehri vatan olduktan sonra her insan kendiliğinden medeni oldu.

Klasik edebiyatımız şehir kültürünün etkisi ile gelişmiştir. Genel itibarıyla klasik edebiyat metinlerinin muhatabı şehirler ve şehirlilerdir.

  • 14
  • 17
Minare şerefelerinden duyurulan yangın
Minare şerefelerinden duyurulan yangın

"Tutuşdı mı bu gice şehr-i gülşen ey bülbül
Nedür menare-i şah üzre bang ü efganun"

Nev'i

Ey bülbül! Yoksa bu gece gül bahçesi şehri mi tutuştu? Bu gül dalı minaresi üzerindeki feryat ve figanın neyin nesidir?

Bu beyitte yine şehir hayatındaki bir sosyal gerçeklikten bahsedilir. Ahşap mimarisi sebebiyle tarih boyunca defalarca yangına uğrayan İstanbul'da bu felaketin haber edilmesinin en güzel yolu minare şerefelerinden yüksek sesle yangın alarmı vermekti. Şair de gül bahçesini tutuşan şehre benzetmiştir.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN