Şehir hayatı divan şiirinde nasıl yer aldı?
Edebi eserler de diğer sanat eserlerinde olduğu gibi şehir hayatına dair izler taşır. Bu izlerin en canlı biçimde görüldüğü alanlardan biri de divan şiiridir. Şehirdeki kültür ve medeniyet ile yoğrulan divan edebiyatçılarının kaleminde "şehir" kavramı ve hayatı nasıl yer almıştır? Sosyal hayata dair hangi ipuçlarıyla divan şairinin beyitlerindeki şehir bize nasıl göz kırpar? İşte örnek beyitler üzerinden divan şairinin şehri...
Giriş Tarihi: 28.04.2020
14:58
Beyitlerde üç başlık altında tasnif edilebilecek şehir kavramı
Divan şiirindeki şehirle ilgili metinlere bakıldığında bu kavram üç şekilde kullanıldığını görüyoruz:
1. Şehir kavramının genel anlamını konu alan, klasik edebiyatımızın temelinde yatan kültürün "şehir" kavramına verdiği değer ve Osmanlı toplum sistemi içerisinde şehrin ifade ettiği anlam hakkında bilgi veren beyitler.
2. Tarihi süreçte kültür, sanat, medeniyet ve tarih açısından öne çıkan önemli şehirlerin isimlerini konu edinerek çağrışımlara yer veren beyitler.
3. Mısır ve Medine gibi kelimeler etrafında üretilmiş metaforlara yer veren beyitler.
Divan şiirinin edasını dönüştüren Fuzuli'nin beyitleri ve anlamları
Şehir hayatının yer aldığı beyitlerden örnekler
Divan şiirinde şehir kavramı ve şehir anlayışı ile ilgii olarak bize doğrudan bilgi veren, şehrin güzelliklerinden bahseden metinler şehrengizlerdir. Şehrengizler, divan şiirinin temelinde yatan kültürün şehir kavramına yüklediği anlamı yansıtmaktadır. İşte bu beyitlerden örnekler...
Divan edebiyatından beyitler ve anlamları
"Alınsa kaşlarına aceb olmaya gönül Bir şehr alınur ey kamer iki güvah ile"
Necati
"İnsan gönlünü senin kaşlarına kaptırırsa, buna şaşılmaz. Çünkü ey ay yüzlü sevgili, bir şehir, iki şahit ile alınır."
Divan edebiyatında sıkça kullanılan terimler
Şehirlerin iki şahit eşliğinde alınması
"Ruhlarunla n'ola gönül alsan İki şahidle alınur bir şehr"
Emri
Ey sevgili yanaklarında benim gönlümü buna şaşılmaz çünkü bir şehir iki şahit ile alınır.
15. yüzyıl şairi Necati ile 16. yüzyıl şairi Emiri sevgilinin kaşlarına ve yanaklarına gönüllerini verdiklerini söylüyorlar. Bu durum bir şehrin iki şahit ile alınmasına benzetilmiştir. Aynı zamanda sosyal hayata dair bir gelenek bu beyite yansımıştır.
Osmanlı hukukunda harp sonrası bir şehrin teslim alınışı ancak iki şahidin hazır bulunması ile gerçekleşmekteydi. Şehrin bütünü ile yer değiştirmesi şahitlerin huzurunda olabiliyordu. Mecazi unsurlarla süslü olan beyitin alt yapısında toplumsal bir hakikat yatmaktadır.
Divan şiirinde gönüle benzetilen şehir
"Geldügince gam gönül mülkine can karşu çıkar Nice izzet itmesin bir memleket sultanıdur"
Necati
Gam (aşk) gönül ülkesine geldiği zaman, can karşılamaya çıkar, çekip gider. Nasıl saygı göstermesin ki o bir memleket sultanıdır.
Divan şiirinde şehir kavramı en çok gönüle benzetilmiştir. Gönül aşk ülkesinin baş kentidir.