Sezai Karakoç’un gözünden Mehmet Akif’in şiiri
"Türk edebiyatında, Akif kadar, hayatı şiire ve şiiri hayata sokmuş şair yoktur." cümlesiyle tanımlar Sezai Karakoç, Akif'in şiirlerini. Büyük bir şairin bir diğer büyük şairi tanımlaması ve konumlandırma biçimi, şairler arasındaki etkileşimin en önemli göstergelerinden biridir. Ünlü edebiyatçıların birbirleri hakkındaki görüşleri okuyucu için de her zaman dikkat çekici olmuştur. Milli şairimizin doğum yıl dönümü sebebiyle usta şairimiz Sezai Karakoç'un gözünden, Akif şiirinin niteliklerini siz Fikriyat okurları için inceledik.
Giriş Tarihi: 20.12.2019
12:16
Güncelleme Tarihi: 20.12.2019
18:38
Akif şiirinin toplumsal çizgisi
Akif şiiri bir nevi "günlük" olsa da anlatım biçimi şiir özelliğini şekillendirir. Bir "ben" etrafında toplanan bir günlük değil, koskoca bir toplumun günlüğüdür bu…
Sezai Karakoç nehir ve toplum hayatını bağdaştırarak bir benzetme yapar. Bir nehir nasıl belli durumlarda durgun veya çalkantılıysa, toplumun da yaşadığı durumlar da bunun gibidir. Toplumu direk yansıtan Akif'in şiirleri de bu nehirleri andırır. Toplumun yaşadığı hadiselere göre kimi zaman durgun, kimi zaman dalgalı ve coşar gibidir. Karakoç, Akif'in şiirlerini nehirlerin durumuna benzetir. Ülkenin yaşadığı bütün toplumsal, siyasal, ekonomik ve savaş koşullarına göre Akif'in şiiri, nehirlerin aldığı haller gibi şekillenmiştir.
Mehmet Akif'in Veda Hutbesi'ne dair şiiri neden yazmadığını öğrenmek için tıklayabilirsiniz.
"-Korkma Cehennem olsa gelen, göğsümüzde söndürürüz; Bu yol ki Hak yoludur, dönme bilmeyiz, yürürüz!"
Sezai Karakoç’un Safahat’ı vasıflandırması
Sezai, "Bir cemiyetin muayyen bir devrini ifade eden" Safahat'ı sosyolojik olarak şu şekilde vasıflandırmıştır:
1.Birinci Safahat ( Genel sosyolojik çizgiler- Denemeler)
2.İkinci Safahat (Süleymaniye Kürsüsünde ) Spekülatif yapı şiirleri
3. Üçüncü safahat, doktrin şiir ( Hakkın Sesleri). Değer hükümleri.
4. Dördüncü Safahat (Fatih Kürsüsünde) siyasi yapı (Kadro)
5. Beşinci Safahat( Hatıralar), karşılaştırmalı tarih – sosyolojik çizgiler
6. Altıncı Safahat (Asım), tarihi destansı yapı, savaş sosyolojisi, potansiyel halinde gelecek zaman.
7. Yedinci Safahat (Gölgeler) Metafizik.
Sezai Karakoç Safahat'ın bölümlerine bu açıdan bakıldığında cemiyetin belli başlı vasıflarla ve temel bir perspektifle tanıtılabileceğini ifade eder
Akif'in şiiri bir toplumun başından geçen her şeyin şiir ile ifadesidir. Karakoç'a göre, "Şiirle düşünme"yi edebiyatımıza sokmuş tek şairdir.
Akif' şiirinin samimiliği
Akif'in şiir muhtevası ile dünya görüşü kesinlikle birbiriyle çelişmez, her ikisi birbirini besleyen unsurlardır. Sanatın ilk prensiplerinden biri olan samimilik, Akif'in şiirlerinde en çok göze çarpandır.
"Akif'in şiirlerinde fikir, eşya, insan ve zaman öyle bir kaynaşma içindedir ki tezi şiirden ve şairden koparmak ve ayırmak mümkün değildir."
Akif şiirinin anlaşılabilmesi için Yahya Kemal ile karşılaştırılması
Karakoç, Akif şiirinin anlaşılabilmesi için şairi Yahya Kemal ile birlikte düşünmek gerektiğinin altını çizer. Bu iki şair aynı medeniyetin ve ülkünün şairi olarak yan yana durdukları halde Karakoç' göre, şiirlerinin özü ve biçimi bakımından çok ayrı yoldadırlar. Zira Yahya Kemal estetikten çıkarak ülküye varır, Akif ise ülkeden yola çıkarak hemen estetiğini kurmuş ve ikisini birlikte yürütmüş bir şairdir.
Karakoç'a göre, Akif şimdiki zamanın şairidir, Yahya Kemal ise estetiğini bulabilmek için geçmiş zamanda dolanıp duran bir şairdi r. Biri geçmişin, öbürü bugünün destanını yazıyor…
Dil açıdan baktığımızda da iki şair arasındaki farkları bulabiliriz. Akif, gelenekten gelen bir vezinle günlük dile ve halkın konuşmasına iner, Yahya Kemal ise klasik edebiyat geleneğini belli noktalarda yürütür. Yahya Kemal, kelime ve mısra üzerine yoğunlaşırken, Akif, bütüncü ve hikaye edicidir.
İki şair de İmparatorluğu bütün bir şekilde anlatır şiirlerinde. Karakoç son kertede iki şairin birbirini tamamladığını ifade eder.
"Biri realizm ve öbürü yeni divan tarzıyla, eskiyi ve yeniyi, klasiği ve çağdaşı, antik olanı ve moderni birbirine bağlayarak, Osmanlı İslam medeniyetinin bu büyük vak'ası için, bir bütün halinde sanatın mesajını getirmiş oluyorlar."