Sezai Karakoç'un ilham muştusu: Kutlu Nebi
Alemlere rahmet olarak yeryüzüne gönderilen Peygamber Efendimiz, gönüller sultanı olması hasebiyle şairlerin mısralarında önemli bir yer edinmiştir. Şiir ve edebiyat dünyamızın üstatlarından olan Sezai Karakoç övünç kaynağımız Resulullah Efendimiz'den eserlerinde sıklıkla bahseder. Usta şair, Kutlu Nebi'nin doğumunu, doğumundan önce ve sonra gerçekleşen mucizeleri, yeni bir medeniyetin inşasındaki rolünü, yaşadığı zorlukları, verdiği evrensel mesajları edebi bir dille işler. Peki peygamber aşığı Sezai Karakoç, Yüce Peygamberimize olan sevgisini mısralarında nasıl dile getirdi?
Giriş Tarihi: 08.06.2022
11:17
Güncelleme Tarihi: 10.05.2024
10:46
"Haber verin insanlara Sabah olur olmaz Horozlar artık bundan sonra Başka türlü ötsünler Ve dağıtın dostlara Gök armağanı Namazı Beş kere Günlük bir miraç gibi."
Sezai Karakoç
🔹 Miraç mucizesi, Karakoç'un mısralarında öz bir anlatımla yerini bulur. Allah (CC) katından gelen namazı ve cennetin muştusunu şiirlerine aksettiren usta şair, okuyucusunu sözleriyle tedavi eder.
Sezai Karakoç'un kaleminden en kapsamlı üçleme
"Sütunlar çökse ne dersiniz Save gölü kurusa Ne dersiniz Sönmez ateş sönse Geyikler durulsa Yezbül dağında Çölün davulu çalınsa çalınsa Kabile süt kabileleri duygularında Dağlar ağarsa Başaklar sararsa Ne dersiniz"
Sezai Karakoç
🔸 Karakoç, Son Peygamber'in (SAV) dünyaya teşrif etmesiyle beraber dünyada vaki olan mucizelere eserlerinde yoğun bir şekilde yer verir. Mekke'deki putların baş aşağı düşmesi, gökyüzünde peş peşe yıldız kaymalarına tanıklık edilmesi, Kisra'nın Sarayı'ndaki on dört sütunun yıkılması gibi pek çok mucize mısralarında yer bulur.
Sezai Karakoç kimdir?
"Bu gece doğdu Sabaha vardılar Mekke'de Küçük bir evde (…) Ey kutlu anne günaydın Ey doğan çocuk günaydın Kabaran deniz Günaydın Koşan muştu kölesi günaydın Günaydın bütün insanlar Günaydın yeryüzünün yüz akı Müslümanlar Günaydın Kur'an Cebrail Günaydın Sûr İsrafil"
Sezai Karakoç
🔹 Sezai Karakoç, bir medeniyet resmi çizerken neredeyse bütün eserlerinde en fazla üzerinde durduğu isim, Son Peygamber Hz. Muhammed'dir (SAV).
İslami geleneğin en gür sesi; Sezai Karakoç
"Bir gün de bir dağ ıssızlığında Hurma dallarından bir manastırda Bir rahibe rastladı Mecnun Sordu: Neyi bekliyorsun Yol geçmez kervan geçmez burada Rahip dedi: Bekliyorum, bir gün Buradan geçecek olanı Bekliyorum dedi rahip Burdan Başında bir bulut Geçecek olanı (…) Parmağıyla ayı İkiye bölecek olanı Göklere yükselip Cenneti cehennemi bilip Dönecek olanı"
Sezai Karakoç
🔸 Sezai Karakoç, hem düzyazılarında hem de şiirlerinde Batı medeniyetiyle bir hesaplaşma içerisindedir. Karakoç'a göre, diğer ilahi dinler ancak Son Peygamber (SAV) ile gelen İslam'ın prensiplerini benimsediklerinde kurtuluşa erecektir.
Sezai Karakoç şiirinde Batı ve modernizm eleştirisi
"Bu çok sağlam surlu şehirden de geçtim Beni yalnız yarasalar tanıdı Az kalsın bir bağ bekçisi beni yakalayacaktı Adım hırsıza da çıkacaktı Her evde kutsal kitaplar asılıydı Okuyan kimseyi göremedim Okusa da anlayanı göremedim Kanunlarını kâğıtlara yazmışlar Benim anılarım gibi Taşa kayaya su çizgisine Gök kıyısına çiçek duvarına değil"
Sezai Karakoç
🔹 Sezai Karakoç, Cebrail'in (AS) Hira mağarasında Resulullah Efendimiz'e (SAV) getirdiği ilk emri sıklıkla yineler . "Oku" ile başlayan ilk vahiyden bahsetmesi, İslam dininin ilme ve bilime verdiği öneme dikkat çekmek ve kuvvetlendirmek amacı taşır.
Sezai Karakoç'a göre şair kimdir, şiir neye denir?