Arama

Sözlü tarih ışığında Gaziantep'in görünmeyen hikayeleri

Sözlü tarih, geçmiş dönemlerde yaşanan olayları, deneyimleri ve hikayeleri o zamanın insanından dinleyerek kayıt altına almayı ifade eder. Toplumların belleğini korumaya yardımcı olan sözlü tarih, az bilinen veya kayıt altına alınmamış tarihsel olayları ve deneyimleri gün yüzüne çıkarır. Çalışmalara dair yazılı bir kaynak olan "Kadınların Dilinden Dündökümü: 1900'lerden 2000'lere Gaziantep" kitabı, bu amaçla kaleme alınır. Eser, Gaziantep'in görünmeyen hikayelerini sözlü tarih ışığında okuyucusu ile buluşturur.

AYNI TARİHLER ARASINDA DOĞUP BÜYÜMÜŞ İNSANLARA DAİR

🔸 Birinci Dünya Savaşı'nın yıkıcı etkisinin ardından toparlanmaya çalışan Türk halkı, çeşitli ekonomik ve toplumsal değişikliklerin de eşiğindedir. Köylü ve kentli sınıfının oluşmaya başladığı bu dönemde ekonominin temelini tarım oluşturur. Köylü nüfusta, kadınların çoğunluğunun tarım sektöründe düşük gelirlerle çalıştırılması, kadınların mülkiyet ve işletme konularında sınırlı hakları olması kentli ve aileden varlıklı kadınlara kıyasla toplumsal bir eşitsizliğe sebep olur.

🔸 Kitap üzerine yaptıkları araştırmaları esnasında çok farklı hayat hikayelerine tanıklık ettiklerini belirten Barbarosoğlu, "Yüz felci geçirmiş bir hanımı ziyaret ettik. Ne dediği anlaşılamıyordu. Gelini bize eşlik ederek yardımcı oldu. Onun hayat hikayesi de çok ağırdı. İşte burada, aynı zamanı yaşayan kadınların bir tarafta üst gelir seviyesinde çok güzel hayatları olmuş, diğer tarafta da aç yatanları görüyoruz. Eşinden habersiz, aradaki duvarın dokusunu bozup eli sığacak yerden yan taraftaki yetimlere, kendi lokmasının yarısını vermeye çalışan bir kadın kimliği var" ifadelerini kullanır.

  • 10
  • 10

KABUL GÜNLERİ

🔸 Kadınların, toplumsal değişimlere rağmen sürdürdükleri sosyal etkileşimlerini artırdıkları toplantılar, Cumhuriyet'in erken dönemlerinden beri görülen bir uygulamadır. Her yörede ve zamanda farklı isimlerle sürdürülen bu toplantılar, Gaziantep'te "kabul günleri" olarak adlandırılır.

🔸 Antep'in yöresel geleneği kabul günlerine dair konuşan Barbarosoğlu, bu aktivitenin sosyalliğin bir ürünü olduğunu söyleyer ve ekler, "İnsanların belirli kabul günleri olurdu ve bunu duyururlardı. Kabul günlerine yeni bir arkadaşınızı alıp gidebilirdiniz. Çünkü insanlar yeni biriyle tanışmanın heyecanını duyardı. Bu da kadınların farklı bir sosyalleşme mecrası. Hatta şöyle ifadeleri var "Her şeyimi de yaptım, kabulüme de gittim."

🔸 "Dündökümü" kitabı, unutulan hikayeleri gün yüzüne çıkarır ve geçmişin izlerini bugüne taşır. Maziden ilham alarak şehirlerin geleceğini şekillendiren sözlü tarih çalışmaları, tarihi kaynak olarak önemli bir yere sahiptir.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN