Arama
Taşlıcalı Yahya'nın şiirleri
Osmanlı Devleti'nin zirve döneminde yaşayan Taşlıcalı Yahya, kalemi güçlü bir şair ve askerdir. Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman ile seferlere çıkan şair, yazdığı şiirler ile saraydan hürmet görür. Şehzade Mustafa'nın vefatının ardından yazdığı mersiye ile büyük bir şöhrete ulaşan Taşlıcalı Yahya kimdir? Taşlıcalı Yahya şiirleri, eserleri, hakkında, edebi anlayışı, sözleri, beyitleri, mersiyesi…
Visâlün âlem-i hayret firâkun âteş-i gurbet
Tarîk-i Kabe-i ışkun dirîga olmaz âsânı
Günümüz Türkçesiyle
"Sana kavuşmak hayat senden ayrı kalmak ise gurbet ateşi
Aşk kabesinin yolu zorluklarla doludur"
Taşlıcalı Yahyâ
(x) 🔍 Bilgi Notu:
Taşlıcalı Yahya şiirlerinde kullandığı deyim ve atasözleri ile şiir dilinin sadeleşmesine büyük katkı sağlar. Ondan sonra yazılan şiirler daha sade ve halk ağzına yakındır.
📌 Burada dikkat çeken bir sevgili bulunur. Ancak bu şiir Yahya'nın olgunluk dönem eseridir. Dolayısıyla burada sevginin yöneltildiği mecra bir kadın değil bizzat Allah Teâlâ'dır. Allah'ın (CC) evi olarak bilinen Kâbe, tüm müminlerin hayatları boyunca ziyaret etmek istediği önemli bir mekândır. Yahya Kabe'ye tertemiz ulaşmanın önemini ve zorluklarını şiirinde dile getirir.
Bildirür hasret ile göçdüğümi dünyadan
Âh kim hâlet-i nez'ümde figânum ceresi
Günümüz Türkçesiyle
"Dünyadan hasret ile göçtüğümü bildirir
Can çekişirken ettiğim feryatların sesi"
Taşlıcalı Yahyâ
Kemâl-i nazm ile da'vâ idersem gam degül her dem
Olupdur da'vîye ma'nâ hayâl-i hâssum ey Yahyâ
Günümüz Türkçesiyle
"Şiirimin kemalini mesele edersem her zaman dert değildir
Böyle bir mesele mana ve hayallerimdir"
Taşlıcalı Yahyâ
Açılup hurşîde karşu lâle-i hamrâ gibi
Gözlerüm senden yana baksa n'ola pür-hûn olup
Günümüz Türkçesiyle
Güneşe karşı gözlerim kırmızı lale gibi açılsa
Senden yana baksa kan dolup ne olur"
Taşlıcalı Yahyâ
Gonca-i dil açılıp hâtır nice şâd olmaya
Bâgda güller mi yok gülşende bülbüller mi yok
Günümüz Türkçesiyle
"Mutlu olmak için gönül goncası açılır
Bağda gül mü yok gül bahçesinde bülbüller mi yok"
Taşlıcalı Yahyâ