Turgut Uyar'ın en sevilen 15 şiiri
Turgut Uyar, Cemal Süreya, Edip Cansever, İlhan Berk, Ece Ayhan gibi isimlerin yer aldığı "İkinci Yeni" şiir akımının öncülerinden biriydi. Çağındaki diğer kalemlerden farklı bir sesi ve hüznü vardı. Uyar, şiirlerinde insanın mutluluk arayışını dile getirdi. Cemal Süreya onun şiirini şöyle tanımlar: "Büyük bir gövdedir onun şiiri. Kımıldadıkça kendine benzer yeni gövdeler hazırlar, çoğaltır." Sizler için edebiyatımızın dönüm noktalarından biri olan Turgut Uyar'ın en sevilen 15 şiirini derledik.
Giriş Tarihi: 04.08.2020
09:01
Güncelleme Tarihi: 22.08.2022
14:14
Mutsuzluktan söz etmek istiyorum Dikey ve yatay mutsuzluktan Mükemmel mutsuzluğundan insansoyunun Sevgim acıyor
Biz giz dolu bir şey yaşadık Onlarda orada yaşadılar Bir dağın çarpıklığını bir sevinç sanarak
…
🔶 Uyar, 1958 yılında, zorunlu hizmetini tamamladıktan sonra yüzbaşı rütbesindeyken ordudan ayrıldı. Ankara'da, SEKA İrtibat Bürosunda ve Sanayi Bakanlığı' nda memur olarak çalıştı. 1969'da emekliye ayrılarak İstanbul'a yerleşen Uyar, 22 Ağustos 1985'te siroz hastalığı nedeniyle yaşamını yitirdi.
Turgut Uyar'dan 50 alıntı
Kalın ve karanlık bir çatı merdiveni gibi giderilmez eksikliğini tanırım onun suyun bardakta duruşu gibi bir öfke usul usul büyürken kuytuda yemyeşil bir çayır görünümündedir haziran ortasında bir gümüş lüfer büyülü bir fotoğraf bir gümüş çerçevede ve evinde hemen hazır bir silâh böyle kargaşalı günler döneminde beşer onar koparılan bir takvim sanki bahara.
...
🔶 1950'den sonra İkinci Yeni akımının başlıca isimleri arasında yer alır. Gerek öz gerekse biçim bakımından sürekli değişen, halk şiirinden divan şiirine geniş bir kültür birikimini değerlendirirken kendisi olabilen bir şiiri geliştirir.
birden hatırladık seninle buluşamadığımız günleri gel ey büyük bakış yüce suskunluk gel artık beri
kentleri ve kasabaları ve köyleri çevirdik senin adına kapıları tutmaktan artık herkesin nasır oldu elleri
olsun daha da tutarız sen varsan düşüncemizde ama gel tutarız karaları ve denizleri ve yaşayan yürekleri
kendin karşı koydun yaptığın saraylara zindanlara tellere yine kendin kullan artık kendi yaptığın tüfekleri
🔶 Göğe Bakma Durağı şiirindeki "İkimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım" mısrasıyla, 'insanların sahip olduğu güzelliklerin herkese eşit olarak dağıtıldığını ve onları görebilmek için büyük çaba sarf etmeden, sadece başını kaldırıp bakmanın yeterli olduğunu' aktaran şair, ilkokul yıllarında manzumeler yazmaya başladı, Hayyam, Nedim, Yahya Kemal, Tevfik Fikret, Ahmet Haşim gibi şairlerin eserlerini okudu.
Göğe baktıran şair Turgut Uyar neden şiir yazmayı bıraktı?
Böyle sessiz ayrılıklarda, her şey önceden belli olur. en güzel zamanında, aşkın ve hayatın insan deli olur…
O, kadırga taraflarında bir evden çıkmıştır. masum bir yalanla -halama diye- gözleri pabuçlarında, mahcup ellerine yapışmış gibidir harçlığından arttırıp aldığı sevimli hediye…
🔶 Hüseyin Cöntürk'ün "Turgut Uyar" başlıklı eseri, şair hakkında yapılan en kapsamlı çalışmadır. Ağırlıklı olarak Dünyanın En Güzel Arabistanı'nı inceleyen Cöntürk, Turgut Uyar'ın şiirlerinde "mutsuzluğun ablukası"nı kırmak için yedi yöntem bulunduğunu söyler.
🔶 Bunları şöyle sıralar: "kötüleri iyileştirmeye çalışmak; alışamadığı kötü şeyleri sevmeye çalışmak; bayağılaştırarak kötü şeylerin dünyasının bir parçası olmak; alıştığı kötü şeylerden kurtulmaya çalışmak; iyisi ve kötüsü ile realiteyi bir oldu-bitti diye kabul etmek; realiteyi görmezden gelmek ve yedincisi hayâl evrenine kaçmak." ( Turgut Uyar'ın huzursuzluğu/ Fırat Caner)
aşk için söylediğim her şeyi bir daha söylerim sakin mutsuz ya da yırtıcı herkesin ağzındaki o sonsuz acı belki de bundandır
nasıl ayrı yaşarım inandığım şeylerden onları elbette bir daha bir daha söylerim usul usul ve usla birlikte akıcı kandır
🔶 Cemal Süreya , Turgut Uyar şiirini şöyle tanımlar: "Büyük bir gövdedir onun şiiri. Kımıldadıkça kendine benzer yeni gövdeler hazırlar, çoğaltır. Bir anıttan çok bir dirim belirtisidir. Büyüzden kolay kolay tanımlanmaya gelmez; görülür, tanık olunur. Blok halinde bir izlenimler bütünüyle gireriz ona. Şiirsel işlevini bütünüyle ve sürekli bir şekilde hareket ederek sürdürür. Tek tek şiirleri yok, şiiri vardır."
İkinci Yeni'nin şiirimize getirdiği yenilikler