Arama

Türk edebiyatının yapı taşları

Türk edebiyatının uçsuz bucaksız sözcük denizinde, hissettirdikleri duygularla kaybolmamızı, derinliklere inmemizi sağlayan yazarlarımız, şairlerimiz, ustalarımız hem hayatımıza hem de yaşamdaki amaçlarımıza olumlu yönler verdiler. Bu usta yazarlarımız birer yapı taşı olarak kalbimizin en güzel köşesinde varlıklarını sürdürmeye devam edecekler...

  • 17
  • 28
Reis Bey - Necip Fazıl Kısakürek
Reis Bey - Necip Fazıl Kısakürek

"Ön tarafı açılır - kapanır bir mikâp içinde hayatı yakalamak... Kapana kıstırır gibi... Tiyatro budur."

1948'den 1960 yılına kadar geçen sürede tiyatro eseri kaleme almayan Necip Fazıl, 1960 ihtilaliyle girdiği hapiste, üç piyes yazmıştır: Ahşap Konak, Kumandan ve Reis Bey.

Piyesin ana karakteri Reis Bey, bir ağır ceza reisidir. Ömrü otel odalarında geçmiş, yapyalnız ve tuhaf bir adam. Taş kalpli bir kanun tatbikçisi… Onun nazarında merhamet, idamlık bir suçtur ve «cemiyette bir ferdi korumak için bin kişiye idam gömleği giydirmekten kaçınmamalıdır.

Günün birinde, annesini öldürdüğü iddiasıyla huzuruna çıkarılan bir gencin idamına karar verir. Artık olaylar çok farklı gelişecek ve Reis Bey'in buz gibi iç dünyası müthiş bir sarsıntıyla yerle bir olacaktır.

Satın almak ve kitabı incelemek için tıklayınız. ​

  • 18
  • 28
Anayurt Oteli - Yusuf Atılgan
Anayurt Oteli - Yusuf Atılgan

''Ne çok yalan söyleniyordu yeryüzünde; sözle, yazıyla, resimle ya da susarak.''

Bir oteli yönetmekle bir kurumu, geniş bir işletmeyi, bir ülkeyi yönetmek aynı şeydi aslında. İnsan kendini, olanaklarını tanımaya, gerçek sorumluluğun ne olduğunu anlamaya başlayınca bocalıyordu, dayanamıyordu. Ülkeleri yönetenler iyi ki bilmiyorlardı bunu; yoksa bir otel yöneticisinin yapabileceğinden çok daha büyük hasarlar yaparlardı yeryüzünde. Defteri kapadı. Ne gereği vardı artık bunları yazmanın ya da birkaç satır yazıp bırakmanın?


Çağdaş edebiyatımızın en ünlü kişilerinden Zebercet, yaşamını günlük yaşamın gerektirdiği en basit işlevlere odaklamış biri. Görünüşüyle son derece gerçek, basit ve sıradan. Ama içimizde bıraktığı etki öyle mi? Yusuf Atılgan'ın unutulmaz romanı Anayurt Oteli, bir memleket portresi, bir mizaç izahı. Yayımlandığı ilk günden bu yana başucumuzda. Okura düşen de onu daha yakından tanımak olacaktır.

Satın almak ve kitabı incelemek için tıklayınız. ​

  • 19
  • 28
Araba Sevdası - Recaizade Mahmut Ekrem
Araba Sevdası -  Recaizade Mahmut Ekrem

''Araba Sevdası, Türk Edebiyatı Tarihi'nin en önemli olaylarındandır.''

Bir çağ kapatıp bir çağ açar. Tanzimat'la Servet-i Fünün'un kesiştiği noktada, bir anıtsal roman olarak karşımıza çıkar. O günden sanki bugünün araba hayranlığını, eski İstanbul mesire, Çamlıca alemlerinin eğlencelerini, bir mirasyedi çılgın gencin, servetini har vurup harman savurusunu işler. Recaizade Mahmut Ekrem Araba Sevdası romanıyla Servet-i Fünûn romancılığını hazırlar.

Satın almak ve kitabı incelemek için tıklayınız. ​

  • 20
  • 28
Yalnızız - Peyami Safa
Yalnızız - Peyami Safa

"Unutmak için en iyi çare unutmaya çalışmak değil, çalışmamaktır..."

Yalnızız, maddeyle mananın, bedenle ruhun, toplumla bireyin kıyasıya çatıştığı bir zamanda 'kendisi' olmak için umutsuzca çırpınan insanların öyküsü. Kalabalıklar arasında yalnız, kendi içinde kavgalı ruhların varolma mücadelesi. Gerçek yaşamdan ütopyaya uzanan bir huzur arayışı. Peyami Safa'nın kaleminden çağımıza tutlan bir ayna, bizim yalnızlığımız…

Satın almak ve kitabı incelemek için tıklayınız. ​

  • 21
  • 28
Aşk-ı Memnu - Halid Ziya Uşaklıgil
Aşk-ı Memnu - Halid Ziya Uşaklıgil

''Dünyada benim kadar kendisini uzun uzun dinlemiş, duygularının bilmecesini benim kadar açıklık ile görebilmiş bir kadına çok az rastlayabilirsiniz.''

Servet-i Fünun edebiyatının en büyük yazarı kabul edilen Halid Ziya Uşaklıgil'in 1898-1900 arasında yazdığı ve Servet-i Fünun'da tefrika edilen Aşk-ı Memnu ilk büyük Türk romanı kabul edilir.

Sağlam bir yapısı ve tekniği olan yapıtta, varlıklı bir yaşam hayaliyle yaşlı, zengin ve çocukları olan bir adamla evlenen genç ve güzel bir kadının, kocasına sadık kalmak kararına karşın, elinde olmayarak yasak bir aşka tutkuyla sürüklenişi, olayın psikolojik nedenleri üstünde de durularak gerçekçi bir biçimde anlatılır.

Halid Ziya Uşaklıgil'in Türk edebiyatına kazandırdığı bu eser, 1975 ve 2008 yıllarında televizyon dizisi olarak da seyirciye sunuldu.

Satın almak ve kitabı incelemek için tıklayınız. ​

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN