Ümit Yaşar Oğuzcan kimdir? Ümit Yaşar Oğuzcan şiirleri…
Eserleriyle müzik dünyasına da ilham kaynağı olan usta şair, "Hayatımdaki şairliğimi alıp çıkarırsanız geriye önemli bir şey kalmaz. Öylesine tutkunum şiire…" diyerek, kendisini geleneksel halk şairleri zincirinin bir halkası olarak gördü. Aşkın, ayrılığın, acının, kavuşamayan aşıkların şairi olarak 4 Kasım 1984'te vefat etti. Ölüm yıl dönümü vesilesiyle Oğuzcan'ı saygı ve rahmetle anıyoruz.
Giriş Tarihi: 04.11.2019
08:58
Güncelleme Tarihi: 04.11.2019
09:16
Oğlunun vefatından sonra ölüm ve acı teması üzerine yazdı
Ümit Yaşar şiirlerinde ölüm bir ayrılıktı . Ölüm onun hayatının gerçeğiydi. Üç kez intihara teşebbüs etti, oğlu Vedat da 1973 yılında kendini Galata Kulesi'nden atarak intihar etti. Oğlunun intiharından sonra yazdığı şiirlerinde bu tema daha çok yer almış, ayrılık, isyan, çaresizlik, umutsuzluk gibi duygular yoğunlaşmıştı. Fakat hiçbir şey Vedat'ın ölümü kadar acı verici olmadı. Hayatı boyunca yaşadığı birçok trajediyi şiirlerine de yansıtan usta şair, büyük oğlunun vefatından sonra ölüm ve acı teması üzerine şiirler yazdı. Şiir serüvenini 5 döneme ayıran şair, 1941-1954 yıllarını "Uyanış ", 1954 ile 1960 arasını "Arayış ", 1960-1964 tarihlerini "Çalkalanış ", 1964-1970 dönemini "Kaynayış ", 1970 ve 1982 yılları arasını ise "Duruluş " olarak tanımladı.
Eserlerinden bazıları şöyle:
Aşkımızın Son Çarşambası (1955), Sevenler Ölmez (1962), Ben Seni Sevdim mi (1968), Halktan Yana (1969), Rubailer (1972), En Eski Yalnızlığımdın Sen Benim (1978), Sahibini Arayan Mektuplar (1961), İki Kişiye Bir Dünya (1957)
"Ben acılar denizinde boğulmuşum İşitmem vapur düdüklerini, martı çığlıklarını Dalgalar her gün bir başka kıyıya atar beni Duyarım yosunların benim için ağladıklarını
Ölüyüm çoktan, bir baksana gözlerime Gör, içindeki o kanlı cam kırıklarını Bu ne karanlık, bu ne zindan gece böyle Bütün gemiler söndürmüş ışıklarını
Ben acılar denizi olmuşum, yaklaşma Sularım tuzlu, sularım zehir zemberek Baksana; herkes içime dökmüş artıklarını
Bu karanlık bitse artık, bir ay doğsa Bir deli rüzgar çıksa; alıp götürse Yılların içimde bıraktıklarını..."
"Yollarımız burada ayrılıyor Artık birbirimize iki yabancıyız Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa Her şeyi evet her şeyi unutmalıyız Her kederin tesellisi bulunur, üzülme İnsan ne kadar sevse unutabilir Mevsimler, gelir geçer, yıllar geçer Sen de unutursun bir gün gelir Hiç yaşamamışçasına, hiç sevmemişçesine Unutursun o günlerimizi, gecelerimizi O günlerce gecelerce sevişmelerimizi Her şeyi evet her şeyi unutabilirsin Hatta bütün yazdıklarımı satır satır Kalırsa, içinde bir derin sızı kalır"
Timur Selçuk'tan, Ayrılanlar İçin eserini dinlemek için tıklayın.
"Uykuların kaçar geceleri, bir türlü sabah olmayı bilmez. Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya, Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında Ne çarşaf halden anlar ne yastık. Girmez pencerelerden beklediğin o aydınlık. Onun unutamadığın hayali, Sigaradan derin bir nefes çekmişçesine dolar içine. Kapanır yatağına çaresizliğine ağlarsın. Sevmek ne imiş bir gün anlarsın."