Ünlü şairlerin dizelerinde yol
Yolculuk, insanlık tarihinin ana konularından biridir. Tarih bir yönüyle, göçlerin, seferlerin ve bir mekanı terk edişlerin hikayesidir. Bu sebeple yolculuk dini kıssalardan mitolojiye, mitolojiden efsaneye, hikayeden şiire kadar edebiyat metinlerinin vazgeçilmez bir ana teması olmuştur. Hal böyle iken bu ana temanın şiirden bağımsız gelişebileceği elbette düşünülemez. Peki, her daim yaşama ve benliğine doğru bir yolculuk halinde olan insanın durumu, "yolda olma eylemi" ünlü şairlerimizin dizelerinde nasıl yer almıştır? İşte ünlü şairlerimizin kaleminden yol ve yolculuk şiirleri…
Giriş Tarihi: 19.02.2020
09:37
Güncelleme Tarihi: 19.02.2020
10:04
Faruk Nafiz Çamlıbel-Han Duvarları
"Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı, Bir dakika araba yerinde durakladı. Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar, Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar… Gidiyordum, gurbeti gönlümle duya duya, Ulukışla yolundan Orta Anadolu'ya. İlk sevgiye benzeyen ilk acı, ilk ayrılık! Yüreğimin yaktığı ateşle hava ılık, Gök sarı, toprak sarı, çıplak ağaçlar sarı… Arkada zincirlenen yüksek Toros Dağları, Önde uzun bir kışın soldurduğu etekler, Sonra dönen, dönerken inleyen tekerlekler…"
"İkimiz otobüsle uzak bir şehre gidiyormuşuz kars'a mı desek ardahan'a mı desek yollarda kar bulut mavisi/dağlar duman derin bir uykusuzluğa sarkmış uykusuzluğa sarkmış yolcular bir uçuruma sarkar gibi tedirgin ürkek gizli böcek çıtırtıları şoförün radyosundan camlar buğulandı sabah oluyor omuzumda uyuyorsunuz anlaşılmayacak şey mi ağır yorgunluğunuz hanidir başkasının hayallerinde yaşıyorsunuz kolay değil bir hayalden öbürüne yetişmek belki bir gece yarısı acil serviste hekim kaza olmuş/durmadan yaralı getiriyorlar"
"İstediğiyle çıkardı yollara Giderdi hiç istemediğiyle"
"Çaresizlik akşamında düşünülmüş Bakıp bakıp kör pencereden Bir yudum suyun bir solukluk havanın Sudan da havadan da üstün dost yüzünün özleminde Alıp başımı gitmek. Atsız arabasız Alıp başımı düşlerin çıkmazından Karışmak taşa toprağa. Yolculuk…"
Ahmet Telli- Soluk Soluğa 1
"Çaresiz çıkılacaktır o yolculuklara Ki bir ömrün karşılığıdır serüvenler Biraz da serüvendi yaşamak Belki yatkındı büyük yolculuklara Ki serüvenler daima büyük aşklar Ve büyük yolculuklarla başlar Anıları aşkları ve bir kenti Bırakıp gidebilirdi apansız Apansız başlardı yolculuklar Hangi saatinde olursa günün Ve hep kar yağardı nedense Durmadan kar yağardı yol boyunca Ve nasılsa yok olup giderdi hüzün Kent görünmez olunca arkada Ne bir veda sözcüğü dökülürdü dudaklarından Ne de dönüp bakardı geriye bir kez olsun Ne zaman yollara düşse biterdi acılar Gül yüzlü sular fışkırırdı toprağın karnından"