Ünlü şairlerin dizelerinde yol
Yolculuk, insanlık tarihinin ana konularından biridir. Tarih bir yönüyle, göçlerin, seferlerin ve bir mekanı terk edişlerin hikayesidir. Bu sebeple yolculuk dini kıssalardan mitolojiye, mitolojiden efsaneye, hikayeden şiire kadar edebiyat metinlerinin vazgeçilmez bir ana teması olmuştur. Hal böyle iken bu ana temanın şiirden bağımsız gelişebileceği elbette düşünülemez. Peki, her daim yaşama ve benliğine doğru bir yolculuk halinde olan insanın durumu, "yolda olma eylemi" ünlü şairlerimizin dizelerinde nasıl yer almıştır? İşte ünlü şairlerimizin kaleminden yol ve yolculuk şiirleri…
Giriş Tarihi: 19.02.2020
09:37
Güncelleme Tarihi: 19.02.2020
10:04
"İstediğiyle çıkardı yollara Giderdi hiç istemediğiyle"
"Çaresizlik akşamında düşünülmüş Bakıp bakıp kör pencereden Bir yudum suyun bir solukluk havanın Sudan da havadan da üstün dost yüzünün özleminde Alıp başımı gitmek. Atsız arabasız Alıp başımı düşlerin çıkmazından Karışmak taşa toprağa. Yolculuk…"
Ahmet Telli- Soluk Soluğa 1
"Çaresiz çıkılacaktır o yolculuklara Ki bir ömrün karşılığıdır serüvenler Biraz da serüvendi yaşamak Belki yatkındı büyük yolculuklara Ki serüvenler daima büyük aşklar Ve büyük yolculuklarla başlar Anıları aşkları ve bir kenti Bırakıp gidebilirdi apansız Apansız başlardı yolculuklar Hangi saatinde olursa günün Ve hep kar yağardı nedense Durmadan kar yağardı yol boyunca Ve nasılsa yok olup giderdi hüzün Kent görünmez olunca arkada Ne bir veda sözcüğü dökülürdü dudaklarından Ne de dönüp bakardı geriye bir kez olsun Ne zaman yollara düşse biterdi acılar Gül yüzlü sular fışkırırdı toprağın karnından"
"Şimdi" ve "burada" olmanın kederine karşı çıkmadım. dünyada iki kapılı bir han gibi durmanın, buraya böyle gelmiş olmanın, geçene yol açmanın, ki içinden rüzgar geçirmenin ne büyük güç istediğini anladım. durmanın ne büyük sabır…
içimde yeryüzü konuştukça anlıyorum ki, bölünmüş bir hatırayım ben dünyaya dağılan.
ve şimdi biliyorum, neden, yaş akıyor atımın sol gözünden."
Hilmi Yavuz- Yolculuğun Yolculuğu,
"Kendimi yollara adadım, şiirlerimi de…
bir şiirimde, yollar, uzaklıklardır, demiştim; yürüdüm dilegelmek- le gelmemek arası bildiğim yerde… demiştim, bir başka şiirimde…
giden ben değilim, yoldur… dizesi de benimdir; 'yollarsa her zaman biraz küskündür, Yokuşlarda ve inişlerde.. dizesi de…
ve başka dizeler: ben hep yollar düşledim, derin yollarda yürürken…
yolların gül sesleri olduğunu ben söyledim; onların beni yazın tâ içine çağırdıklarını söyledim sevgilime… o zamanlar uzaktaydı ve ben ona, yüzüne yolların gülüşü var, demiştim; ben, tenime yürüdüm diyen de bendim;
ve şairler de:
yunus yana yana yürüdüydü, mevlâna döne döne, bense kana kana yürüdüm demiştim de… unuttum hepsini şimdi, unuttum…
artık sadece yolculuk var şiirlerde…"