Arama

Yavuz Bülent Bakiler’in şiirlerinde İstanbul’u aramak

Türk şiirinin ulu çınarı Yavuz Bülent Bakiler, Türkçeyi kullanışı, aşkı anlatışı, milli bir ses oluşu ile hafızalara kazındı. Anadolu'nun çeşitli illerinde yaşayan şair için İstanbul çok özeldi. Bu yüzden İstanbul'u şiirlerine sıklıkla konu etti. İstanbul'un fethi için yazdığı şiirlere ayrı bir başlıkta, toplu şiirlerini aldığı kitabında yer verdi. Biz de bu özel şiirlerden mahrum kalmayın istedik ve Yavuz Bülent Bakiler'in İstanbul konulu dizelerini sizler için derledik.

  • 6
  • 12
Laleli - Aksaray
Laleli - Aksaray

"Bu nasıl yürekten söylenmiş makam?
Dinlediğim bütün türkülerde gam.
Lâleli-Aksaray arasında bir akşam,
Dinlediğim tatlı masal sen misin?"

Yavuz Bülent Bakiler - Laleli /Aksaray

🔹 Şair, bugün keşmekeşiyle bildiğimiz Laleli - Aksaray arasını adeta türkülerle masallarla tasvir eder. Sanki bir bahar akşamı Laleli - Aksaray arasında yürürken bu dizeleri mırıldanır. Sevilen kişiye hissedilen muhabbetin tatlı bir acıyla insanın yüreğini titretmesi gibi önce içten bir makamdan, gamlı türkülerden bahseder. En son mısrada aşkın yaşarken hissedilen bir masal olduğunu vurgular gibi bu hüzünlü havadan sıyrılarak sevgiliye, dinlediği tatlı bir masal olup olmadığını sorar.

  • 7
  • 12
Laleli - Aksaray
Laleli - Aksaray

"Ne derse aldırma şimdi artık el.
Gel bir akşam yine türkülerle gel!
İstanbul seninle çok daha güzel
İstanbul'dan güzel hayal sen misin?"

Yavuz Bülent Bakiler - Laleli /Aksaray

🔹 Bu mısralarda sevgiliyi çağıran şair, artık Laleli - Aksaray arasında yürürken sevgiliyi de görmek istemektedir. Sevdiği başkalarının sözüne aldırmadan onunla yürümelidir. Ona göre sevgilinin varlığı İstanbul'un güzelliğine güzellik katmaktadır. Kıta sonunda soru sorarak sevgilinin hayalinin İstanbul'dan güzel olduğunu ima eden şair sevdiğini türkülerle çağırır. Diğer dizelerden anlıyoruz ki bu şiir aslında gurbette olan sevgiliye Laleli - Aksaray arasında yapılan bir çağrıdır. Bu çağrı karşılık bulmuş mu? Bilinmez…

Oğuz Atay'ın son öyküsü

  • 8
  • 12
Küçük Hanım
Küçük Hanım

"Bir beyaz martı gibi çırpınıp durur
Denizin koynunda her yaz.
Hani İstanbul olmasa, altın kumlar olmasa
Dünyada yaşayamaz."

Yavuz Bülent Bakiler - Küçük Hanım

🔹 Küçük Hanım serisi şairin didaktik amaçlarla yazdığı bir seridir. Serinin ilk şiirinden alınan bu dizelerde şair evlenip İstanbul'da zengin bir hayat yaşamayı dileyen hayalperest bir kızı tanımlar. Yaşadığı hayattan hiçbir çaba sarf etmeden yalnızca denizi, İstanbul'u, altın kumları hayal ederek elde edeceğini düşünen kızı, "Hani İstanbul olmasa, altın kumlar olmasa / Dünyada yaşayamaz." diyerek iğneler. İlk bakışta güzel bir İstanbul yazını tarif ediyor gibi görünen şair asıl mesajlarını şiirin diğer bölümlerinde verir.

  • 9
  • 12
Küçük Hanımın Hayalleri
Küçük Hanımın Hayalleri

"Uzanır yatağına yorgun
Gülümser gözleri kapalı...
Boğaz'da iki katlı bir ev düşünür;
Güvercinler gibi beyaz bir yalı."

Yavuz Bülent Bakiler - Küçük Hanımın Hayalleri

🔹 Küçük hanım serisinin ikinci şiirinden bir parça olan bu metinde Küçük Hanım hayal kurarken tasvir edilmiş, bu hayalde iki katlı güvercinler gibi beyaz bir yalıdan bahsedilmiştir. İstanbul Boğazı'nda bir yalıda yaşayacağını hayal eden Küçük Hanım'ı şair iğnelese de ona ve onun nezdinde böyle hayaller kuran lüks düşkünü insanlara içten içe acır. Aslında Küçük Hanım serisi, her devirde hazır bir servete konup, rahat yaşamayı arzulayan insan profilinin eleştirisidir.

Asaf Halet Çelebi'nin şiirlerinden alıntılar

  • 10
  • 12
Üsküp
Üsküp

"Bir yanım İstanbul, bir yanım Bursa
Çeşmeler, kubbeler, kervansaraylar…
İnsan bir de vatanın sevdalısı olursa
Ağlar Üsküp'te çaresiz, sabaha kadar"

Yavuz Bülent Bakiler - Üsküp

🔹 Bu şiir Bakiler'in Üsküp gezisinin ardından izlenimlerini anlattığı küçük bir özet niteliği taşır. Tarihi dokusuyla eski Osmanlı başkentleri olan İstanbul'u ve Bursa'yı çağrıştıran şehir, şairi hüzünlendirir. Çünkü Üsküp manevi olarak Osmanlı toprağı olsa da artık topraklarımızın bir parçası değildir. Bu şiirde görüyoruz ki şair, Balkan coğrafyası ile coğrafyamızı ayrı tutmamaktadır. Bu ayrılık ona acı verir. Bugün hala Balkanları bizden sayıyorsak bunu Osmanlı Devleti'nin bu coğrafyadaki imar politikasına borçluyuz.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN