Yedi Meşalecilerin edebiyatımızda açtığı yenilikler
Yedi Meşaleciler, Cumhuriyet dönemi edebiyatında beyanname ile ortaya çıkan ilk edebi topluluktu. İlk kez Servet-i Fünun dergisinde bir araya geldiler. Yaşar Nabi Nayır, Cevdet Kudret Solok, Vasfi Mahir Kocatürk, Muammer Lütfü Bahşi, Sabri Esat Siyavuşgil, Ziya Osman Saba ve Kenan Hulusi Koray'dan oluşan topluluk iddialı bir ön sözü bulunan Yedi Meşale isimli kitaplarını çıkardılar. Bu kitap edebi çevrelerce çok ses getirdi. Kitaba duyulan ilgiden alınan cesaretle çok geçmeden dergi etrafında toplandılar. Fakat Meşale dergisi latin alfabesine geçişin bir kurbanı oldu ve yalnızca 8 sayı yayımlanabildi. Peki, Yedi Meşalecilerin iddialı çıkışları neydi? Bir grup genç edebiyatımızda hangi yeniliklere yol açtı?
Giriş Tarihi: 15.10.2020
09:43
Güncelleme Tarihi: 15.10.2020
10:05
Sesli dinlemek için tıklayınız.
KİTABIN BÜYÜK SES GETİREN ÖN SÖZÜ
"Bu eser size her türlü müşkilâta rağmen yalnız sanat aşkıyla çalışan birkaç gencin bir senelik edebî mahsulünü takdim ediyor. Yazılarımızı müştereken neşretmemizin sebebi memleketimizde son edebî cereyanları gösterecek toplu bir eser vücuda getirmek arzusudur.
Biz bu eserle, gençliğin yazılarını takip etmek külfetine bile girmeden, yalnız fuzulî bir tefahur ve malumat-füruşlukla "Edebiyatımız öldü, ölüyor!" diye kıyametler koparan bazı sanat kâhinlerine yanıldıklarını isbat etmek istiyoruz. Hem gazete sütunlarını ve hem de karilerin sabrını suistimal ederek boş sözlerle vakit geçirmedense cevabımızı müsbit bir misalle vermeyi tercih ettik.
Mamafih zannedilmesin ki biz, kendilerini dev aynasında görenlerdeniz. Hayır, cihan edebiyatına nazaran ne kadar ehemmiyetsiz kaldığımızı pekâlâ takdir ediyoruz. Yalnız göğsümüzü gere gere söyleyebiliriz ki taklitten, edebiyatın bu baş belâsından kendimizi kurtarmayı en büyük vazife bildik.
Yazılarımızda ne dünün mızmız ve soluk hislerini, ne son zamanların renksiz ve dar Ayşe, Fatma terennümünü bulacaksınız. Biz her şeyden evvel duygularımızı başkalarının manevî yardımına muhtaç kalmadan ifade etmeye çalıştık. Eğer muvaffak olduysak, bu da bize kâfi bir şeydir.
Papirüs dergisinin çıkış öyküsü
Yazılarımızı tedkik ediniz; kendi dar hususiyetimize, aşkımıza, sevinç ve kederlerimize ne kadar az yer verilmiş olduğunu göreceksiniz.
Hem artık bugünkü nesil hislerin aynen terennümünden zevk almıyor. Meselâ ıztırabı niçin bir kahkaha şeklinde anlatmayalım. Bazan öyle tebessümler vardır ki en derin hıçkırıklardan fazla elem ifade ederler. Sonra mevzularımızı da kabil olduğu kadar genişletmeye çalıştık. "Hep aynı vefasız sevgiliden başka bahsedecek bir şey bulamıyor musunuz?" diyenlere, onu bize değil, bizden evvelki nesillere sormaları daha münasip olacağını hatırlatmak isteriz. Kariler aynı his ve fikirlerin değiştirile değiştirile kendilerine sunulmasından bıktılar, usandılar. İşte biz edebiyatta bu çürük zihniyetle mücadele etmek istiyoruz.
Canlılık, samimiyet ve daima yenilik : Bizi müşterek bir eser neşrine teşvik eden fikirlerimizi bu suretle izah edebiliriz. Hakikî bir sanat eseri vücuda getirmek için yazılarımızı sıkı bir tasniften geçirdik ve mümkün olduğu kadar teksif edilmiş bir eser elde etmeye çalıştık. Eline her kalem alanın neşriyat sahasına atılarak kari bulduğu bu zamanda sanat eserlerini bekleyenlerin de bulunduğunu biliyor ve eserimizi onlara ithaf etmekle büyük zevk duyuyoruz."
KİTAPTAN ALINAN CESARETLE ÇIKAN MEŞALE DERGİSİ
📌Yedi Meşalecilerin çıkardığı kitap gerek yurt içinde gerekse yurt dışında ilgi görmeye başlayınca bu durumdan cesaret alan gençler bir yayın organı çıkarmaya karar verdi.
📌On beş günde bir çıkan ve 1 Temmuz - 15 Ekim 1928 tarihleri arasında toplam sekiz sayı yayımlanan derginin sahibi ve mesul müdürü Yusuf Ziya Ortaç'tı.
Alfabe değişikliğine kurban giden dergi yalnızca 8 sayı çıkabildi. Meş'ale'nin son iki sayısının ilk sayfaları ile 6-8. sayılarının kapakları Latin harfleriyledir.
📌Yedi Meşaleciler'den Kenan Hulûsi hikâyeci, diğerleri şair ve dolayısıyla bu hareket de büyük ölçüde şiir hareketi olduğu için dergi şiir ağırlıklıdır. Meş'ale'deki elli dört manzum parçanın çoğu Yedi Meş'ale'nin Muammer Lutfi dışındaki beş şairine aittir.
NECİP FAZIL'IN ŞİİRLERİ DE MEŞALE DERGİSİNDE YAYIMLANDI
📌Dergide yalnızca Yedi Meşalecilerin şiirleri yayımlanmadı.
Necip Fazıl, Ahmet Kutsi, Ömer Bedreddin , İlhami Bekir (Tez), Sâlih Zeki (Aktay), Galip Naşit, Nazif Selâhaddin gibi devrin bazı önemli şairleri de Meş'ale'de şiirler yayımlamıştı. Hikâyede ise Kenan Hulûsi yanında zaman zaman Sabahattin Ali de görünmektedir.
DERGİNİN EN DİKKAT ÇEKİCİ YANI
📌Derginin önemli bir faaliyeti her sayıda bir edebiyatçının tanıtıldığı biyografi ve tenkit yazılarıydı.
📌Reşat Nuri'nin Damga adlı romanı hakkındaki Fransızca'dan intihal olduğu iddiası Peyami Safa, Köprülüzâde Mehmed Fuad, Ercüment Ekrem (Talu), Mahmud Yesâri ve Aka Gündüz'ün yazılarıyla gündemde tutulmuştu.