Arama

  • Anasayfa
  • Galeri
  • Eğitim
  • Avrupa'ya gönderilen Müslüman kız öğrencilerini tartışan Sebilürreşad ve Kadınlar Dünyası

Avrupa'ya gönderilen Müslüman kız öğrencilerini tartışan Sebilürreşad ve Kadınlar Dünyası

Kız öğrencileri, Avrupa'ya öğrenim görmek amacıyla Osmanlı döneminde gönderilmeye başlandı. Yabancı bir ülkeye özellikle Müslüman kız çocuklarının gönderilmesi derin tartışmaları da beraberinde getirdi. Sosyal alandaki bu hareketlilik Mehmet Akif'in Safahat'ında, Sebilürreşad dergisinde bu duruma karşı çıkılırken Kadınlar Dergisi de sessiz kalmayıp kız çocuklarının yurt dışında okumasını desteklemişlerdi. İşte, kız çocuklarının Avrupa'da okumasıyla ilgili dergi cephesindeki tartışmalar…

"Avrupa'ya talebe izamı şu sırada menafi-i memleket nokta-i nazarından vacib görülüyorsa talebemizin Avrupa'da âdâb ve ahlak-ı milliyemiz dairesinde hareket etmelerini te'min edecek ciddi tedâbir (tedbirler) ittihazı da hükümet için farzdır."

Avrupa, özellikle de erkek hocalardan eğitim almaları sakıncalı görülerek rüştiyelere, sultanilere bile gönderilmelerinde tereddüt gösterilen Müslüman kızlar için gerçek bir tehlike kaynağı olarak görülmekteydi. Zira kız okullarında genç erkek öğretmenlere iş verilmemesi, bu mekteplere muallim olacak erkeklerin fazla yaşlı ve çirkin olması yolunda bir anane gelişmişti.

  • 10
  • 31

Eğitim almaya Avrupa'ya gidenlerin sadece ilim alarak dönmeyecekleri endişesi Mehmet Akif'in Safahat'ında şöyle yer almıştı:

Sonra zenginlerimiz: "Haydi gidin, fen getirin."
Diye, her isteyenin şahsına bilmem kaç bin
Ruble tahsis ile sevk eylediler Avrupa'ya
Pek fedâkâr idi hemşehrîlerim doğrusu ya.

  • 11
  • 31

Bu giden kafileden birçoğu cidden tahsil
Ederek döndü. Fakat geldi ki üç beş sefîl,
Hepsinin nâmını telvîse bihakkın yetti...
Gönderenler de ne peşîmân oluyorlar şimdi!
Hiç unutmam, güvenip girdiğim adam yanına,
En cömert zengin iken şöyle cevap verdi bana:
"Günde on kere gelip istediniz, hep verdim.
Yine vermezsem eğer millet için nâ-merdim.

  • 12
  • 31

Yalnız, ehline gitsin bu emekler… Olur a,
İş bizim Avrupa yârânına benzer sonra!
Hâli ıslâh edecekler, diyerek kaç senedir,
Bekleyip durduğumuz züppelerin hâli nedir?
Geldi bir tânesi akşam, hezeyânlar kustu!
Dövüyordum, bereket versin, edebsiz sustu.
Bir selâmet yolu varmış… O da neymiş: Mutlak,
Dîni, milleti kökten kazıyıp, Ruslaşmak!

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN