Arama
Ünlü dâhilerin okul anıları
Öğretmenler, öğrencilerinin ahlaklı, başarılı ve donanımlı olmasını ister. Bunun için çaba gösterir, öğrencilerine örnek olur. Öğrenciler de birbirinden farklı nitelikler taşır. Hepsinin anlama düzeyi, algılayış biçimi farklı. Öğretmenlere bu noktada daha çok görev düşüyor. Bir öğrenciyi tanımak ders esnasındaki performansıyla ölçümünden çok daha fazla şey barındırıyor. Tarih boyunca öğretmenleri tarafından keşfedilememiş dâhileri ve dâhi öğrencilere nasıl yaklaşılması gerektiğini sizler için derledik.
Pek çok kişi tarafından yirminci yüzyılın en önemli ve en zeki bilim insanı olarak kabul edilen Albert Einstein, içine kapanık, oyun oynamaktan hoşlanmayan ve 4 yaşında konuşmaya başlayan bir çocuktu. Zeki olmasına rağmen okuldan atılmış ve hatta öğretmenleri tarafından 'yetersiz' damgası yemişti.
Time dergisi tarafından "Yüzyılın İnsanı" seçilen, Nobel ödüllü fizikçi Albert Einstein ise 15 yaşındayken lise eğitimini yarıda bıraktı. Bir sonraki yıl eğitimini sürdürme kararı alarak Swiss Federal Institute of Technology sınavına girdi. Ancak bu sınavda da başarısız oldu ve lisesine geri döndü. Ancak hiçbir zaman pes etmedi.
İlk başvurduğu müzik stüdyosu patronundan "Git ve kamyon şoförlüğüne devam et!" sözleriyle onu kovmuştu.
Henüz yirmi yaşını doldurmadan buharlı motor çarkının patentini alarak büyük bir başarıya imza attı. Yaşamı boyunca elde ettiği inanılmaz başarılar ve 400'den fazla icatla benzeri az bulunan bir sanayi imparatorluğu kurdu. George Westinghouse, yeteneksiz, çalışmayı sevmeyen ve aptal biri olduğu gerekçesiyle okuduğu kolejden uzaklaştırma aldı.
"Savaş ve Barış" adlı başyapıtın yazarı Leo Tolstoy, içinde öğrenme istediği olmadığı gerekçesiyle kolejden atıldı.
Gençliğinde okumak istediği üniversitelere kabul edilmedi. Kabul edildiklerini de yarıda bıraktı. Genetik biliminin kurucusu Gregor Mendel hakkında bitiremediği üniversitenin profesörlerinden biri şunu yazdı: "Mendel'de, bir bilim adamı için gerekli olan berrak düşünebilme yeteneği yok."