El yazması kitaplara nakşedilen geleneksel sanatlar
Kuşaktan kuşağa aktarılarak devam eden, geleneksel el sanatlarımız içinde yaşadığı toplumun bir üyesi olan insan önce mirasçısı olduğu kültürü öğrenir. Ardından da ürettikleriyle o toplumun birikimini zenginleştirir. Peki, dünya üzerinde de önemli etkilere sahip olan geleneksel el sanatları hangileridir? El sanatları nasıl uygulanır? İşte el yazması kitaplara nakşedilen geleneksel sanatlarımız hakkında bilinmesi gerekenler…
Giriş Tarihi: 18.04.2019
16:08
Güncelleme Tarihi: 16.03.2022
16:52
MİNYATÜRLERİN İLK ÖRNEKLERİ
🔸Kelime, Ortaçağ Avrupası'nda hazırlanan el yazmalarının bölüm başlarında metnin ilk harfinin etrafına kızıl-turuncu minium ile sülüğen, sülyen, kırmızı kurşun tozu yapılan miniatura adlı tezhipten gelmekte ve "sülüğenle boyanmış" anlamını taşır.
🔸 Fakat zamanla küçük resim anlamını kazandı. İslâm sanatında minyatüre "tasvir", minyatür sanatçısına "musavvir" veya "nakkaş" adı verildi. Papirüs, parşömen ve fildişi gibi farklı malzemeler üzerine yapılan küçük resimlere de minyatür denilmekte ve bunların ilk örneklerinin eski Mısırlılara ait olduğu görülmektedir.
🔸İslâm minyatürlerinin mevcut en eski örnekleri 12-13. yüzyıllara aittir. Fakat papirüs üzerine yapılmış bazı desenler, daha önce de Mısır'da Fatımilerin bir resim geleneğine sahip olduğunu gösterir.
MİNYATÜRÜN EN ÖNEMLİ ÖZELLİĞİ
🔸Minyatür sanatının en önemli özelliklerinden birisi, anlatılmak istenen konunun eksiksiz olarak aktarılmasıydı. Bundan dolayı minyatür sanatında perspektif kullanılmaz. Uzaklık ve boy, renk veya gölgelerle belirtilmeyen minyatürler; ışık, gölge, duygu ve Avrupai perspektifi olmayan resimlerdir.
🔸Figürler birbirlerini tümü ile kapatmayacak şekilde düzenlenir. Konu mesafe farkı gözetmeksizin en ince ayrıntılara kadar işlenir.
TARİHİ BELGE OLARAK KULLANILAN MİNYATÜRLER
🔸Türk minyatürlerinin kendine özgü bir özelliği, renklerin çoğu kez soyutlama aracı olarak düz, parlak ve gölgelerden arındırılmış olarak kullanılmasıydı.
🔸Diğer bir özelliği ise, sayfa kenarlarında İran minyatürlerindeki gibi ağır bir tezhibe yer verilmemesiydi. Minyatür sanatında genel olarak tarihî, edebi ve ilmî konular işlenirken; Türkler, çoğunlukla tarihi yansıtmayı tercih etmişlerdir.
🔸Osmanlı İmparatorluğu'nun savaşlarını, seferlerini ve şenliklerini anlatan resimli yazmalar, diğer İslam ülkelerindeki örneklerinden ayrı olarak gerçekçi bir üslupla ele alınmışlardır. Türk minyatürlerinin bu özelliği, bizlere yapıldığı dönemin örf ve âdetlerini, gelenek ve göreneklerini, giyim kuşamını olduğu kadar birer tarihi belge niteliği kazandırır.
🔸 Ebrulu kâğıtlar, el yazması kitaplarda ve ayrı olarak üzerine yazı yazılmasında kullanıldı. Kelime anlamının, Farsça bulutumsu manasında Ebri kelimesi ve Çağatayca hareli anlamında Ebre kelimesinden geldiği düşünülür. Ebru, Kendine özgü tekniklerle hazırlanıp tekneye alınan suyun üzerinde boyalarla oluşturulan desenlerin kâğıda aktarılmasıyla yapılan geleneksel bir sanat olan ebru, kitap ve ciltlerin yan kâğıdında kullanıldı.
🔸 13. yüzyılda ilk Ebru formları Orta Asya'da görülmüş olup İran aracılığıyla Anadolu'ya yayıldı. Osmanlı döneminde, Türk hat ustaları ve sanatçıları yeni formlar yaratmış ve tekniklerini geliştirdiler.