Fanus içinde bir cennet: Kekova
Turizmin başkenti Antalya'da, Ortaçağ'dan bugüne kültürel ve tarihi izleri barındıran, Akdeniz'in en temiz denizine sahip Kekova, saf güzelliğiyle ziyaretçilerini hayran bırakıyor.
Giriş Tarihi: 30.07.2018
16:12
Güncelleme Tarihi: 30.07.2018
16:16
"Yeryüzü cenneti" olarak nitelendirilen Kekova, 2000 yılında Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Dünya Mirası Geçici Listesi'ne girdi.
Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nevzat Çevik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kekova'nın Ortaçağ'dan bugüne kadar kesintisiz her topluluğa ev sahipliği yaptığını söyledi. Bugün de yerleşim alanlarının bulunduğunu anlatan Çevik, tarihi ve kültürel kalıntıların yanında bölgenin eşsiz bir doğal güzelliğe sahip olduğunu belirtti.
Kekova'yı bir fanusa benzeten Prof. Dr. Çevik, "Turkuaz sulara gömülü batık kent, dağdan denize uzanan Kale ve tüm yolları denize çıkan Üçağız adeta fanus içindeki güzellikleri sergiliyor." dedi.
Çevik, Kekova'nın hem tarihi ve kültürel, hem de doğal varlıklarıyla UNESCO'da yer aldığını vurgulayarak şöyle devam etti:
"UNESCO Geçici Liste'de 74 kültürel varlık, iki doğal varlık ve iki de hem kültürel hem doğal varlıklara sahip değerler bulunuyor. Kekova da hem kültürel hem de doğal varlıkları barındıran bir kent. Dünyada örneği neredeyse olmayan çok özel bir değerden bahsediyoruz. Ancak biz 18 yıldır UNESCO'nun kalıcı listesine girmeyi bekliyoruz, Kekova bunu hak ediyor."
Her dönemin izlerinin yer aldığı Kekova'nın bir emanet olduğunu dile getiren Çevik, bu emanetin gelecek nesillere en iyi şekilde korunarak bırakılması gerektiğini kaydetti.