Geçmişten günümüze İslam dünyasının kadim şehirleri
Yeryüzünde tarihe damgasını vurmuş az sayıda kadim şehir vardır. İslam'ın kubbesi Buhara, âlimler şehri Semerkant, Doğu'nun kapısı Taşkent, İslam'ın gözbebeği Mekke bunlardan bazıları...İşte sizler için geçmişten günümüze İslam dünyasının kadim şehirlerini kültürel ve tarihi özellikleriyle derledik.
Giriş Tarihi: 05.03.2019
15:51
Güncelleme Tarihi: 01.09.2020
19:11
İlk ezan burada okundu, ilk Ramazan ve Kurban bayramı burada geçirildi, oruç ilk kez Medine'deyken farz kılındı. İslam'ın devletleşme süreci Medine'de başladı. Mekkeli müşriklerle yapılan Bedir, Uhud ve Hendek savaşları için buradan yola çıkıldı. Peygamber Efendimiz hicri 11, miladi 632 yılında Medine'deyken ahirete göç etti.
Bilâdü'ş-Şam diye adlandırılan ve Suriye'yle birlikte Lübnan, İsrail, Ürdün ve Filistin topraklarını içine alan bölgenin Dımaşk adlı şehri. İslam'ın fetihleri başlamadan evvel Bizanslılara ait olan Şam'ın kapıları ilk defa, Hz. Ebu Bekir döneminde bölgeye gönderilen orduyla açıldı. Miladi 635'te Hz. Ömer zamanında gerçekleşen Fihl ve Mercüssuffer savaşlarından sonra Halid bin Velid, Mercüssuffer'den kaçan Bizanslıların sığındığı Şam'ı fethetti. Bizans bir ordu daha gönderdi ve Yermük Vadisi'ne doğru geri çekilindi.
Burada yapılan savaşta İslam ordusu kazanarak Şam'ı ikinci defa fethetti. Şehir olduğu gibi korundu, bölgedeki Hıristiyanlara zarar verilmedi. Sonradan şehre yerleşen Müslümanlarla Şam hızla İslamlaştı. Gerek Şii Fâtımî gerekse de Haçlı tehdidi tarih boyunca Şam'da hep devam etti.
Şam İslam tarihinde hem stratejik hem de ilmi açıdan oldukça önemli bir yere sahip oldu. Yavuz Sultan Selim, Selahaddin Eyyubî, Sultan Baybars, Mahmud Zengî gibi devlet adamlarıyla birlikte; Muhyiddin İbnü'l Arabî, Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî, Emir Abdülkadir el-Cezairî gibi İslam âlimleri Şam'da ikamet edip bölgenin siyasi ve ilmi güvenliğini sağladılarç Son Osmanlı padişahı Sultan Vahdettin Han'ın kabri de Şam'dadır.
KUBBET-ÜL İSLAM'IN KADİM ŞEHİRLERİNDEN BUHARA
Orta Asya'da Türk devletlerinin yüzyıllarca siyasi ve kültür merkezlerinden olan Buhara , yetiştirdiği bilim ve din adamlarıyla dünyada "Kubbet-ül İslam" unvanına sahip 3 şehirden biri sayılıyor. Tarihi yapıtları, çok sayıda havuz, park ve bahçeleriyle açık hava müzesini andıran kentin isminin, eski Soğd dilindeki "kale", "tapınak" anlamına gelen "vihara" kelimesinden türediği sanılıyor. UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi' ne de alınan kadim şehir, 2 bin 500 yıllık tarihe geçmişe sahip.