İslam dünyasının insanlığa armağan ettiği 20 keşif
Endülüs'ün en büyük tıp doktoru olan Zehrâvî'nin, 30 ciltten oluşan "Kitab el-Tasrif" adlı tıp kitabı ile cerrahi tarihinin birçok ilkini keşfettiğini biliyor muydunuz? Ya da El İdrisî'nin Kristof Kolomb'un Amerika'yı keşfetmeden çok önce, Avrupa, Asya ve Kuzey Afrika'yı gösteren bir harita çizdiğini? Sizler için İslam dünyasının insanlığa armağan ettiği 20 keşfi derledik.
Giriş Tarihi: 31.01.2019
09:39
Güncelleme Tarihi: 31.01.2019
12:59
SUYU YUKARI ÇIKARAN MAKİNE
El-Cezeri, dönme hareketini doğrusal harekete dönüştüren krank milini ilk kez kullandı. El- Cezeri'nin makineleri ile parmak dahi oynatmaksızın çok büyük miktarlardaki su yüksek yerlere çıkabiliyordu.
Ayrıca El Cezerî'nin Filli Su Saati, altın çağ boyunca yaratılan inanılmaz mekanik aletlerden bir tanesiydi. Bundan 9 asır önce El Cezerî, insanlığın çeşitliliğine ve o dönemde İspanya'dan Orta Asya'ya kadar yayılan İslam'ın evrenselliğine duyduğu hayranlığı göstermek için oldukça ayrıntılı olan "Filli Su Saati"ni tasarladı.
Karanlık bir odada bulunurken panjurdaki küçük bir delikten süzülen ışığı gözlemleyen İbn-i Heysem, ışığın karşı duvara baş aşağı bir görüntü oluşturduğunu keşfetti. Bu basit lenssiz kamera geliştirilerek bugün kullandığımız kamera elde edildi.
İbn-i Heysem tarihte bilinen ilk kamera olan karanlık oda ya da lensiz kamerayı yapan ilk kişidir. Bununla yetinmeyip nesneleri kamera gibi başa aşağı değil düz bir biçimde gördüğümüzü ve optik sinirlerin görüntüyü analiz ettiğini izah etti.
Günümüzde, İbn-i Heysem'in karanlık odasında attığı mütevazı adımlardan çok daha ileriye giden kamera, karmaşık ve dijital bir gelişimin öncüsü oldu. Yine onun adımlarıyla tomurcuklanan optik alanı ise, lazerin, insan retinasının optik bölümlendirilmesinin deniz anasındaki kırmızı biyolüminesans maddesi gibi konuların çalışıldığı başlı başına bir bilim dalına dönüştü.
Keçi çobanı Halid'in kırmızı meyvelerden yiyen keçilerin uyarıldığını fark etmesiyle birlikte kahve üretimi başladı ve erken dönem Arap içeceği kahva olarak ortaya çıktı. Kahve Avrupa'da ilk kez 1645 yılında Venedik'te bir kahvehanede ikram edildi.
Bugün biz kahveyi neden içiyorsak, Yemenli Sufiler de aynı sebepten kahve içmekteydiler: uyanık kalmak için kahve sayesinde gece geç saatlerde eda ettikleri zikirlerine odaklanabiliyorlardı. Gezginler, hacılar ve tüccarlar eliyle İslam dünyasının geri kalınına yayılan kahve, popüler bir içecek haline geldi.
Günümüzde 300 olimpik havuzu dolduracak kadar tüketilen kahve, eski dönemlerde Müslümanların gecenin geç saatlerinde kılınan namaz vaktine kadar uyanık kalmalarını sağlaması için tüketilirdi.
Hârizmî tohumları atılan cebir bilimi sonraki dönemlerde yaşayan Müslümanlarca geliştirilerek bugünkü halini aldı.
Cebir, rasyonel ve irrasyonel sayılarla geometrik büyüklüklere cebirsel nesne olarak yaklaşılmasını sağlayan birleştirici bir teoridir. Matematiğe yepyeni bir boyut ve gelişme yönü kazandıran Cebir, matematiği çok daha geniş bir mefhum haline getirdi ve bu alanda geleceğe dönük gelişimi mümkün kıldı.
Şampuanı İngiltere'ye ilk kez getiren Sake Dean Muhammed, IV. William'ın sarayında şampuancıbaşı olarak görev yaptı.