Arama

Tarihteki ilk yazılı anayasa: Medine Vesikası

Tarihe "ilk yazılı anayasa" olarak geçen Medine Vesikası, Müslümanların hayatında bir dönüm noktası oluşturdu. İslam'ın önerdiği hayatın bir yansıması olan anayasa, farklı kesimdeki insanların bir arada yaşamasını sağladı. "Medine Sözleşmesi, Medine Anayasası" olarak da bilinen bu vesika aynı zamanda Peygamber Efendimizin bir devlet adamı olarak müstesna başarısını ortaya koydu. Peki, Medine Anayasası'nın maddeleri nelerdi?

  • 9
  • 20
TARİHTEKİ İLK YAZILI ANAYASANIN İÇERİĞİ
TARİHTEKİ İLK YAZILI ANAYASANIN İÇERİĞİ

Sözleşme şeklinde hazırlanıp uygulamaya sokulan Medine Anayasası, hem İslam devletinde hem de dünyada bu içerikle hazırlanmış ilk yazılı anayasadır. Burada Mekke'den göç eden Müslümanlarla Medineli Müslümanlardan cihat eden kesimlerin tek bir ümmet olduğu belirtildi. Herkes için öngörülen adalet, bu anayasa ile toplumda ve merkezi otoritenin uygulamalarında aranacaktı.

Anayasanın 25 madde içeren 1 ila 23'üncü paragraflar arasındaki ilk bölüm Müslümanlarla ilgili konuları, 24 ila 47'inci paragraflar arasındaki kısım ise Yahudilerle ilgili konuları ele alır. İlk madde, kurulacak olan İslam topluluğuna ilişkin somut ifadeler içerir.

  • 10
  • 20
MÜSLÜMANLARIN HAYATINDA DÖNÜM NOKTASI
MÜSLÜMANLARIN HAYATINDA DÖNÜM NOKTASI

Medine Anayasası, Müslümanların hayatında bir dönüm noktası oluşturdu. İslam'ın önerdiği hayatın bir yansıması olan anayasa, farklı kesimdeki insanların bir arada yaşamasını sağladı. Bu aynı zamanda İslam ülkeleri için evrensel bir örneklik oluşturdu.

  • 11
  • 20
MEDİNE ANAYASANIN MADDELERİ
MEDİNE ANAYASANIN MADDELERİ

Bismillâhirrahmânirrahîm

1. Bu vesika, Peygamber Muhammed tarafından Kureyşli ve Yesribli müminler ve bunlara tâbi olanlarla sonradan onlara katılmış olanlar ve onlarla beraber cihad edenler için düzenlenmiştir.

2. Vesikayı imzalayanlar diğer insanlardan ayrı bir ümmet teşkil eder.

3. Kureyşli muhacirler kan diyetlerini ödemeye katılacaklar ve savaş esirlerinin fidyesini müminler arasındaki mâkul esaslara ve adalete göre ödeyeceklerdir.

4. Avfoğulları daha önce olduğu gibi kan diyetini ödemeye iştirak edecek ve Müslümanların teşkil ettiği her zümre savaş esirlerinin fidyesini müminler arasında adalet prensibine göre verecektir.

5. Hârisoğulları daha önce olduğu gibi kan diyetini ödeyecek ve her zümre savaş esirlerinin fidyesini müminler arasında adalet çerçevesinde verecektir.

  • 12
  • 20

6. Sâideoğulları, daha önceki yaptıkları gibi kan diyetini ödeyecek ve her zümre savaş esirlerinin fidyesini müminler arasındaki adalete göre verecektir.

7. Cüşemoğulları, evvelce uygulandığı gibi kan diyetini ödeyecek ve her zümre savaş esirlerinin fidyesini müminler arasındaki adalet prensibine göre verecektir. 8. Neccâroğulları eskisi gibi kan diyetini ödeyecek ve her zümre, savaş esirlerinin fidyesini müminler arasında uygulanan mâkul esaslara ve adalet prensibine göre verecektir.

9. Benî Amr b. Avf, daha önce olduğu gibi kan diyetini ödeyecek ve her zümre savaş esirlerinin fidyesini müminler arasında kabul edilen esaslar ve adalet çerçevesinde verecektir.

10. Nebîtoğulları daha önce yaptıkları gibi kan diyetini ödeyecek ve her zümre savaş esirlerinin fidyesini mâkul esaslar ve adalet çerçevesinde verecektir.

  • 13
  • 20

11. Evsoğulları eskiden olduğu gibi kan diyetini ödeyecek ve her zümre savaş esirlerinin fidyesini mâkul esaslara ve adalete göre verecektir.

12 Müminler, kendi aralarında ağır malî sorumluluklar altında bulunan hiç kimseyi bu halde bırakmayacak, fidyesini veya kan diyeti gibi borçlarını mâkul esaslara göre ödeyecektir. Hiçbir mümin diğer müminin mevlâsı ile ondan habersiz bir anlaşma yapamayacaktır.

13. Takvâ sahibi müminler saldırganlara, haksız bir fiil tasarlayanlara ve cürüm işleyenlere, bir hakka tecavüz edenlere, müminler arasında karışıklık çıkarmak isteyen kimselere karşı olacak ve bunlardan biri kendilerinden bir kişinin evlâdı bile olsa hepsinin elleri onun aleyhine kalkacaktır.

14. Hiçbir mümin kâfir için bir mümini öldüremez ve mümin aleyhine kâfire yardım edemez.

15. Allah'ın zimmeti, himaye ve teminatı tektir, dolayısıyla müminlerden -yetki bakımından- en aşağı derecede olan birinin kabul ettiği himaye onların hepsini bağlar, zira müminler birbirinin kardeşidir.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN