Arama

40 hadis 40 yorum

Müslümanlara en güzel örnek, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'dir (SAV). Kur'an-ı Kerim dışında Efendimiz'in (SAV) davranışları, kişiliğiyle ilgili bilgiler, sahabilerin rivayetlerinden oluşan hadislerden sağlanır. Peygamberimiz'in (SAV) sözleri, eylemleri, ashâbının yaptığını görüp de reddetmediği davranışlar, huyu ile ilgili her türlü bilgi hadis kavramı içine girer. Hz. Peygamber'in (SAV) tam manası ile örnek alınması ve yüce Allah'ın (CC) rızasına uygun bir hayat yaşanması açısından Efendimiz'in (SAV) söz ve davranışları büyük bir öneme sahiptir.

  • 34
  • 40

FITRAT

Ebu Hureyre'den (RA) rivayet edildiğine göre Allah Resûlü (SAV) şöyle buyurmuştur. "Her doğan çocuk, fıtrat üzere doğar. Sonra anne babası onu Yahudi, Hristiyan veya Mecusi yapar. (Buhari tefsir, Rumi 2)

◾ Her doğan fıtrat üzere doğar. Rabbimizin "yeryüzünde bir halife var edeceğim" sözü ile başlamıştır insanın hayat serüveni. Ardından yüce Allah (CC) insanı en güzel suretle yaratmış ve kendisini sabah akşam teşbih eden, günahtan masum meleklerine onun önünde saygı ile eğilmelerini emretmiştir.

◾ Zira onu değerli kılmış ve yarattıklarının pek çoğundan üstün tutmuştur. Yerde ve gökte ne varsa onun hizmetine sunmuş ona dilediği her şeyi vermiştir.

Devamını dinlemek için tıklayınız

  • 35
  • 40

İHSAN

Allah'a kullukta en üst mertebe...

Şeddad bin Evs (ra) şöyle dedi, "Resulullah'tan (SAV) iki şey ezberledim. O şöyle dedi, "Allah her işte ihsanı güzel davranmayı emretmiştir." (Müslim, Sayd ve zebaih, 57)

◾ İhsan, Allah'a (CC) kullukta en üstün mertebe... İhsan iyilikte bulunmak, bir işi en güzel şekilde layıkıyla yapmak ve Allah'a (CC) ihlasla kulluk etmek gibi anlamlara gelir.

◾ İslam'ın genel ilkelerinden olan ihsan, hayatımızın her alanını kuşatan hayati bir kavramdır. Muhsin olan Allah-ı Teala nasıl her şeyi ihsanla, güzelce yaratmışsa en güzel biçimde yarattığı insandan da her işte ihsan üzere davranmasını istemektedir.

Devamını dinlemek için tıklayınız

  • 36
  • 40

DUA

Enes Bin Malik'den (RA) nakledildiğine göre Hz. Peygamber (SAV) şöyle buyurmuştur:

"Dua kulluğun özüdür." ( Tirmizi Daavat, 1)

◾ Kulluğun özü dua... Çağırmak seslenmek yardım istemek anlamına gelen dua, en yalın haliyle kulun en yüce varlık karşısında kendi acizliğini itiraf etmesi, ona her haliyle muhtaç olduğunu beyan etmesidir.

Kendisini her an gören ve gözeten, işiten hiçbir şeye muhtaç olmayıp her şeyin maliki bir yaratıcıya seslenmesi, onu her daim yanında bulacağını bilmesidir. Karşılaştığı sorunların üstesinden ancak onun yardımıyla geleceğinin ve beklentilerini ancak onun karşılayabileceğinin farkında olmasıdır.

◾ Dolayısıyla dua, kulun yalnızca Rabbi'ne kul olduğunun bilincinde yaşadığının bir göstergesi, Allah'a (CC) olan iman ve teslimiyetinin tevekkül ve samimiyetin ifadesidir. Rasulullah'ın (SAV) veciz ifadesi ile dua, kulluğun özüdür. Rabbi'ne (SAV) kulluk etmek için yaratılan insan, kulluğunu gerçekleştirdiği ölçüde onun katında değer kazanır.

Devamını dinlemek için tıklayınız.

  • 37
  • 40

RÜZGÂR VE MÜMİN

Ebu Hureyre'den (RA) nakledildiğine göre, Rasulullah (SAV) şöyle buyurmuştur: Mümin yeşil ekine benzer. Rüzgâr hangi taraftan eserse onu o tarafa yatırır, fakat yıkılmaz. Rüzgâr sakinleştiğinde yine doğrulur. İşte mümin de böyledir, o bela ve musibetler sebebiyle eğilir, fakat yıkılmaz. Kâfir ise dimdik servi ağacına benzer ki Allah (CC) onu dilediği zaman bir defa da söküp devirir. (Buhari, Tevhid, 31)

◾ Rüzgâr ve mümin, yol uzun, yolculuk zordu. O ise bir garip yolcuydu. Omzunda eski heybesi, yüreğinde ömründen uzun emelleri yola koyulmuştu. Aslında biliyordu, kendisini bekleyeni. Yolculuk, meşakkat demekti. Musibetlere, kazalara, belalara, ibtilalara başladı, yol boyu. Kimi zaman güneş yüzünü gösterse de çoğu kere karanlıklar da yönünü kaybetmemek için çabaladı. Yağmur, fırtına demeden menziline varmaktı derdi ve bunun için büyük bir mücadele verdi.

◾ Günahlar ve isyanlar türlü tuzaklar kurdular ona. Her biri birer dev misali yolunu kesti. Ancak o günah kuyularına her düştüğünde tövbe ipine sarıldı.

Sabrın elinden tuttu, fırtınalı gecelerde tevekkül limanına sığındı. Kendisini yoldan çıkarmak isteyen rüzgârlar ile boğuştu, soğuk poyrazlara göğsünü siper etti. Eğilmemek için kırılmamak için esen her rüzgâra kapılmamak için büyük bir mücadele verdi. Çünkü o mümin idi.

Devamını dinlemek için tıklayınız

  • 38
  • 40

NAMAZ

İbn-i Cüreyc (RA) şöyle dedi "Ebu Zübeyr'in Cabir bin Abdullah'dan işittiğine göre Resulullah (SAV) şöyle buyurmuştur: Kişi ile şirk ve küfür arasında engel olarak namaz vardır ve namazın terk edilmesiyle bu engel kalkar. (Müslim, İman, 134)

◾ İman ile küfür arasındaki engel, namaz... Hazreti Adem'den (AS) bütün peygamberlerin ve onlara iman edenlerin Rableri'ne karşı en önemli sorumluluğu namazdır. Hz. İbrahim'in (RA) yüce Allah'a (CC) duasıdır. Kendisinin ve soyundan gelenleri namazı dosdoğru kılanlardan eylemesi. Rabbinin hoşnutluğunu kazanan İsmail'in ailesine emridir namaz. Hz. Lokman'ın oğluna öğüdüdür namazı hakkıyla kılması.

◾ Resulullah'ın (SAV) ise savaşta ölümle burun buruna dahi ihmal etmeyeceği kadar değerlidir gözünün nuru namaz. Bilerek terk edilmesine gönlünün asla el vermediği bu ibadetin, imanla küfrü birbirinden ayıran çok ince bir çizgi oluşuna şöyle dikkat çeker: Allah Resulu (SAV), "Kişi, şirk ve küfür arasında engel olarak namaz vardır ve namazın terk edilmesiyle bu engel kalkar. Müminlerin fert fert yükümlü kılındığı sorumluluğu hiç kimseye, hiçbir şekilde devredilmeyen bir ibadet olarak namaz, kıyamet günü kulun ilk kez hesaba çekileceği ameldir."

Devamını dinlemek için tıklayınız

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN