Arama

Diyanete sıkça sorulan 60 soru

Müslüman toplumların kültürlerinin şekillenmesinde ve hayat tarzlarının oluşmasında hiç kuşkusuz en önemli etki ve katkıyı Kur'an-ı Kerim ve Hz. Peygamber'in hadisleri sağlar. Bu nedenle müminler, Kur'an ve sünnet ışığında hareket eder. Peki, bir erkek evli olmayan kız kardeşine bakmakla yükümlü müdür? Koruyucu aile olmanın hükmü nedir? Kişi kendi miras payını başkasına verebilir mi? Kadınlar bayram namazı ile sorumlu mudur? Kişinin mallarını tümüyle vakfetmesi caiz midir? Diyanet'e sık sorulan 60 soru ve 60 cevabı sizler için derledik.

  • 45
  • 60
Namazda Fâtiha suresi okunduğunda “âmîn” demenin hükmü nedir?
Namazda Fâtiha suresi okunduğunda âmîn demenin hükmü nedir?

"Âmîn", Yüce Allah'ın kabul etmesini temenni amacıyla duanın sonunda söylenen sözdür. Hz. Peygamber (sav), duanın sonunda "âmîn" denilmesini tavsiye etmiştir (Buhârî, Ezan, 111; Müslim, Salât, 72, 74, 75; İbn Mâce, İkâmetu'- Salât, 14).

Hanefî mezhebine göre Fâtiha'nın sonunda "âmîn"in gizli söylenilmesi sünnettir. Bu konuda imam, cemaat ve yalnız başına kılanlar arasında fark yoktur (İbn Âbidîn, Reddü'l-muhtâr, II, 172). Şâfiî mezhebine göre ise "âmîn", açık kıraatli namazlarda açıktan, gizli kıraatli namazlarda gizlice söylenir (Şîrâzî, el-Mühezzeb, I, 139-140).

Namaz nasıl kılınır?

  • 46
  • 60
Ruhuna hatim okunması için vasiyette bulunan bir kimsenin vasiyetini yerine getirmek zorunlu mudur?
Ruhuna hatim okunması için vasiyette bulunan bir kimsenin vasiyetini yerine getirmek zorunlu mudur?

Kur'an okumak bir ibadettir. Allah'a yakınlık için yapılan ibadetin sevabı yapan kişiye ait olur. Bunun için başkasından ücret almak caiz olmaz. Zira Hz. Peygamber (s.a.s.) bir hadisinde, "Kur'an okuyun; fakat Kur'an'ı menfaat aracı yapmayın." (Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, XXIV, 288, 295) buyurmuştur.

Ruhuna hatim okunması için vasiyet eden bir kimsenin, vasiyetini yerine getirmek için ücretle hatim okutmak caiz olmadığı gibi; ücretsiz olsa bile yerine getirme mecburiyeti olmadığı için böyle bir vasiyet bağlayıcı değildir.

(İbn Âbidîn, Reddü'l-muhtâr, IX, 75, 76)

Fikriyat'ın Kur'an-ı Kerim uygulamasında yer alan seçkin hafızlardan mealleri dinlemek için tıklayınız.

  • 47
  • 60
Belli bir amaç için vasiyet edilen paranın başka bir amaçla kullanılması caiz midir?
Belli bir amaç için vasiyet edilen paranın başka bir amaçla kullanılması caiz midir?

Hac, oruç fidyesi, zekât, sadaka-i fıtır, kefaret gibi Allah'a ait borçlar hakkında yapılan vasiyetlerin varisler tarafından yerine getirilmesi gerekir. Bu amaçla bırakılmış mal başka bir yere harcanamaz.

Vasiyet, dinen meşru olmayan şeyler için yapılmışsa bu vasiyet geçerli olmaz. Gayrimeşru işler için vasiyet edilmiş mallar diğer mallarla birlikte mirasçılara dağıtılır veya mirasçılar isterlerse, bu malı hayır yollarına sarf ederler.

(İbn Âbidin, Reddü'l-muhtâr, X, 336-337)

Vasiyet edenin koyduğu şartlar şâriin koyduğu şartlar gibi kabul edildiğinden, muayyen bir hayır için vasiyet edilen mal, vasiyet edilen yere harcanmalıdır. Ancak malı belirlenen yere harcamak mümkün olmazsa vasiyet edilen amaca en uygun yere sarf edilir.

(İbn Âbidin, Reddü'l-muhtâr, X, 376 vd.)

  • 48
  • 60
Vasiyet ve hükmü nedir?
Vasiyet ve hükmü nedir?

Vasiyet ölümden sonraya bağlı olmak üzere teberru yoluyla bir malı bir şahsa temlik etmek, bırakmaktır. Bir kişi, mal ve haklarının en fazla üçte biri üzerinde ölüme bağlı tasarrufta bulunabilir, geriye kalan üçte iki varisler namına korunmuş hissedir. Çünkü Hz. Peygamber (s.a.s.), malının yarısını vasiyet etmek isteyen bir sahâbîye üçte birini vasiyet etmesini söylemiş, hatta bunun bile çok olacağını beyan etmiştir (Buhârî, Vesâyâ 3). Malın üçte birinden azının vasiyet edilmesi müstehaptır. Varisler fakir ise vasiyet etmemek daha faziletlidir. Terekenin üçte birinden daha fazla olan veya varislerden herhangi biri lehine yapılacak vasiyet ise, diğer varislerin iznine bağlı olarak geçerlidir.

(Mevsılî, el-İhtiyâr, IV, 376-377)

Zira vârise vasiyet caiz değildir. Hz. Peygamber (s.a.s.) bir hadislerinde; "Allah Teâla her hak sahibine hakkını vermiştir. Bu sebeple, vârise (vârislerden biri lehine) vasiyet yoktur." (Tirmizî, Vesâyâ, 5; Ebû Dâvud, Vesâyâ, 6) buyurmuşlardır.

Bu genel hükümlere bağlı olarak:

Kul hakkı olan borçların ve Allah hakkı kapsamında ele alınan oruç fidyesi, zekat, keffaret gibi malî yükümlülüklerin ödenmesini vasiyet etmek vaciptir. Mirastan pay alamayan fakir akrabalara vasiyette bulunmak müstehaptır. Yabancılardan ve akrabalardan zengin olanlara vasiyette bulunmak mubahtır.

Masiyet ve günah ile meşgul olan kişiye vasiyet ise mekruhtur. (İbn Abidin, Reddü'l-muhtâr, X, 336)

  • 49
  • 60
İslam miras hükümlerine uymamanın sorumluluğu var mıdır?
İslam miras hükümlerine uymamanın sorumluluğu var mıdır?

Bir kimse kendisine miras olarak intikal eden hakkını kısmen ya da tamamen diğer mirasçılardan birine veya bir yabancıya hibe edebilir. Çünkü bu mal onun hakkıdır. Ayrıca mirasçılar, karşılıklı rıza ile malı diledikleri şekilde taksim edebilirler.

Maddi veya manevi herhangi bir baskı olmaksızın, haklarından kısmen veya tamamen diğer mirasçılar lehine feragat edebilirler.

(Mevsılî, el-İhtiyâr, IV, 523)

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN