Fatma Bayram ile Elmalılı Hamdi Yazır’dan Fatiha tefsiri okumaları-1
Kur'an-ı Kerim'in ön sözü niteliğinde olan Fatiha suresinin barındırdığı derin muhtevanın daha iyi anlaşılması için yazarımız Fatma Bayram, Ramazan ayı boyunca her Perşembe 17.30'da Fikriyat Instagram canlı yayınında Elmalılı Hamdi Yazır'dan Fatiha Tefsiri Okumaları ile sizlerle olacak. Bayram, ilk derste Fatiha suresinin isimlerinden, Allah ile mahlukat arasındaki rububiyet ilişkisini hiçbir eksik bırakmadan tasvir ve ifade ettiğinden bahsetti.
Giriş Tarihi: 18.04.2021
18:22
Güncelleme Tarihi: 18.04.2021
19:13
Sahih-i Buharî ve Sahih-i Müslim'de senedi mahsuslarıyla Urvetübnü Zübeyr'den, Hz. Aişe'den evveli vahi ve evveli nüzuli Kur'an (ikra) olduğu şöyle rivayet edilmiştir ki: Resulü Ekrem Efendimize (sav) ilk vahiy, iptida rüya-yı saliha ile başlamıştı. Bir rüya görmezdi ki, fecr-i sadık gibi zuhur etmiş olmasın. Sonra halveti -uzleti- hoşlanır oldu. Hira mağarasına çekilir, avdet etmeksizin orada müteaddit geceler taabbüt (kulluk) ederdi ve bunun için azığını da götürürdü. Sonra Hz. Hatice'ye avdet eder, yine azığını alır giderdi. Nihayet gâr-ı Hira'da idi ki, ona Hak geldi. Müslim'deki rivayete göre fücceten (hiç beklemediği bir anda) geldi.
Şöyle ki, kendisine bir melek geldi ve "Ikra" -yani oku- dedi. O da "Ben okumuş değilim" diye cevap verdi. Resulullah (sav) şöyle buyurdu: "Bu cevap üzerine melek hemen beni tuttu ve vücudumu sarıp öyle sıktı ki, takatim hemen tükeniyordu (bizim tabirimizle canıma tak dedi). Sonra salıverdi, yine "Ikra " dedi."
Ben de "Okumuş değilim" dedim. Der demez beni yine tuttu ve öyle bir sardı ki, canıma tak dedi, sonra beni yine salıverdi ve "Ikra" dedi. Ben de "Okumuş değilim" dedim. Binaenaleyh üçüncü olarak beni bir daha sardı, sonra bıraktı ve derhal "Ikra' bismi rabbikelleziy halak, Halekal'insane min 'alak, Ikre' ve rabbükel'ekrem, Elleziy 'alleme bilkalem, Allemel'insane ma lem ya'lem" dedi.
Alak suresi tefsiri 📕 ve meali 🔊
Bunun üzerine Resulullah (sav) avdet etti (Mekke'ye döndü), yüreği oynuyordu. Hz. Hatice'nin (ra) yanına girdi. "Beni örtünüz, örtünüz" dedi. Örttüler. Nihayet halecanı (heyecan) geçti. O zaman Hz. Hatice'ye ihbar-i keyfiyetle "Kendimden cidden korktum" buyurdu. Hatice de "Hayır, vallahi Cenâb-ı Allah seni hiçbir vakit perişan etmez, sen akrabana iyilik eder, külfetlere tahammül edersin, yoğu kazanır, yoksulu kazandırır, misafire ikram, mesaibe karşı yardım edersin" dedikten sonra alıp amcazadesi Varakatübnü Nevfelibni Esedibni Abdüluzza'ya götürdü ki, Varaka Cahiliye'de nasraniyeti kabul etmiş bir zat idi. İbranîce yazmasını bilir ve ilâmaşaallah İbranîce İncil yazardı ve artık pek ihtiyarlamış ve âma olmuş idi. Varınca Hatice "Amcazadem, biraderzadeni dinle" dedi.
Varaka sordu: "Biraderzadem ne görüyorsun?" Resulullah (sav) gördüğünü haber verdi. Binaenaleyh Vereka "Bu o Namus'tur (Cebrail as.) ki, Cenâb-ı Allah Mûsa'ya indirmiş idi. Ne olurdu, ben genç olaydım ve kavmin seni çıkaracağı zaman sağ olaydım" dedi. Resulullah (sav) "Acayip onlar beni çıkaracaklar da mı?" buyurdu. Varaka "Evet, senin getirdiğin gibi bir şeyi getirir hiçbir adam yoktur ki adavete (düşmanlık) maruz olmasın. O gününe yetişirsem herhalde (her halükarda) sana kaviyyen yardım ederim" dedi. Sonra çok geçmedi Varaka vefat etti.
➡Hz. Hatice'nin Peygamber Efendimize cevabı, günümüzde neden sözümüzün insanlara tesir etmediğine dair bir açıklamadır. O'na (sav) teselli verirken insan ilişkilerine, ahlaka, iyiliğine işaret eder. Böyle yaşayan birini, Allah mahcup etmez der adeta. Hz. Hatice, Allah katında mahcup olmayacak insan tipini çiziyor bu rivayette.
➡ Varaka, ehl-i kitabın kaynaklarını çok iyi biliyor, onları kendi dilinden okuyup yazıyor. Bir de büyük bir hayat tecrübesi var.
📚 Kur'an'ın veciz özeti: Fatiha suresi
📌Bir başka rivayette Efendimiz (sav) Varaka'ya hadiseyi anlatırken daha detaylara iner:
Yalnız halvette kaldığım zaman arkamdan "Ya Muhammed ya Muhammed diye" bir nida işitiyorum ve hemen koşup kaçıyorum. Varaka da "Öyle yapma, geldiği zaman söyleyeceğini dinleyinceye kadar dur, sebat et ve sonra gel bana haber ver" dedi. Badehu Resulullah (sav) halvetine çekildiği zaman kendisine şöyle nida geldi: "Ya Muhammed, kul bismillâhirrahmanirrahim elhamdülillâhi rabbil-âlemin" diyerek 'veleddalin'e kadar vardı. Bir de "Kul lâilâhe illallah" dedi. Binaenaleyh Varaka'ya giderek bunu nakletti.
Varaka da "Müjde müjde" dedi. "Ben şehadet ederim ki, sen İbn-i Meryem'in tebşir ettiği zatsın, sen Mûsa'nın Namus'u (Cebrail aleyhisselam) gibi bir Namus üzerindesin ve sen nebiy-yi mürsselsin ve sen cihada memur olacaksın."
Görülüyor ki, evvelki hadîs, Kur'an'dan ilk nazil olan ayet "İkra" suresinin başı olduğunu, ikinci hadis de tamamıyla Fatiha suresi olduğunu rivayet ediyor. Asahhi rivayet (bu rivayetlerin en doğrusu), Kur'an'ın nüzulü ayet nokta-i nazarından evveli İkra suresinin başı, nüzul-i ayet nokta-i nazarından evveli de tertip ve kitabette ve namazda, kıraatte evveli olan sure-i Fatiha'dır.
Fatiha'nın ayetlerinin yedi olduğu müttefekün aleyhtir. Ancak bu yediden birisi besmele midir yoksa "sirâtallezine en'amte aleyhim" midir? Bunda iki rivayet vardır. Yakında görüleceği üzere bizim sahih mezhebimize göre Besmele başlı başına bir ayet-i münferide olduğundan Fatiha'nın başı "Errahmânir'rahim" dir ve "sirâtallezine en'amte aleyhim" bir ayettir. Fatiha'nın yedi ayet olması da hikmet-i Kur'ân nokta-i nazarından birtakım meani-i işariye ile alâkadardır.
➡ Cenab-ı Hak, Fatiha'yı "sürekli tekrarlanan yedi" diye zikrediyor. Fatiha'nın ayetlerinin yedi olduğunda ittifak vardır.
➡ Burada şöyle bir karışık durum var. Eğer besmele Fatiha'dan bir ayet olarak kabul edilirse, son iki ayet tek olduğu düşünülür.
➡ Besmelenin Fatiha'dan bir ayet olmayıp müstakil olduğunu düşünenler ise son iki cümleyi ayrı olarak kabul eder.
➡ Hanefi mezhebine göre besmele, tek başına bir ayettir. Herhangi bir sureye ait değildir.