Hidayeti arayan sahabi: Selman-ı Farisi
Selman-ı Farisi hidayet uğruna çok çaba sarf etti. Doğru yolu bulmak amacıyla ailesinden ayrıldı. Hz. Muhammed'e (sav) ulaşmak ve müslüman olmak isterken köle olarak satıldı. Sizler için Selman-ı Farisi'nin hidayet öyküsünü derledik.
Giriş Tarihi: 11.01.2021
17:56
Güncelleme Tarihi: 11.01.2021
19:24
📌 Selman (r.a.) Medine'de Ebu Derda'yı ziyarete geldi. Ümmü Merda'yı perişan bir vaziyette gördü.
- "Bu ne hal?" diye sordu. Kadın:
- "Kardeşin Ebu Derda'nın dünyada gözü yok." diye cevap verdi. Ebu Derda gelince Selman'a yemek hazırladı.
Selman: "Buyur ye!" dedi. Ebu Derda:
- "Ben oruçluyum." dedi.
Selman; "Sen yemezsen ben de yemem. " dedi.
Bu ısrar üzerine Ebu Derda onunla birlikte yemek yedi.
Gece, Ebu Derda namaz için uyandı fakat Selman:
- "Yat uyu." dedi. Ebu Derda tekrar kalkınca Selman yine aynı mukabelede bulundu. Seher vakti olunca Selman:
- "İşte şimdi kalk." dedi. Namazlarını kıldılar. Selman Ebu Derda'ya :
- "Senin üzerinde Rabbinin hakkı var. Nefsinin hakkı var. Ailenin hakkı var. Onun için her hak sahibine hakkını ver." dedi.
Ebu Derda gelip durumu Hz. Peygambere bildirince, Resulullah (s.a.v):
- "Selman doğru söylemiş." buyurdu.
İslam tarihinin unutulmaz konuşmaları
📌 Selman-ı Farisi, zühd sahibi birisiydi. Çok ibadet ederdi. Ashabı Suffe mensubuydu. Hz. Ömer, halife olduğunda ehl-i beytten olduğu için ona maaş bağlattı. Selman (r.a.) ise bu parayı sadaka olarak dağıtırdı. Onun yerine geçimini sağlamak için hurma liflerinden yaptığı hasırları sattı. Hz. Ömer döneminde İsfahan'a dönerek oraya yerleşti. Medain fethedilince, Hz. Ömer tarafından Medain'e vali olarak tayin edildi. Selman-ı Farisi, Hz. Osman'ın hilafetinin sonlarına doğru Medain'de vefat etti.
SELMAN-I FARİSİ'NİN ÖĞÜTLERİ
📌 Üç şey beni güldürür, üç şey de ağlatır. Ölüm peşinden geldiği halde dünya için uzun uzun emeller besleyenlere, devamlı murakebe altında bulunan gafillere, Rabbinin rızasını mı yoksa gazabını mı kazandığını bilmeden kahkaha ile gülenlere gülerim.
📝 Beni ağlatan üç husus da da şunlardır: Çok sevdiğim Muhammed (sav) ve onun arkadaşlarından ayrılmak. Ölüm anında karşılaşılacak olan şiddetli korkular. Cennete mi yoksa cehenneme mi gideceğimi bilmeden Alemlerin Rabbi olan Allah'ın huzurunda hesap vermek için beklemek.
📌 Allah Teala bir kul için kötülük murad eder ve onun helakını dilerse, ondan haya duygusunu kaldırır. Sen o zaman onu Allah'ın gazabına uğramış olarak görürsün.
📝Allah'ın gazabına uğrayınca da ondan merhamet duyguları sıyrılır. O zaman sen onu, kaba ve insafsız olarak görürsün. Böyle olunca da o cennete riayet etmez olur. O zaman onu, hain ve hainliği başkalarında kabul edilmiş olarak görürsün. O bu duruma düşünce, boynundaki İslam bağı çıkarılır. Yani İslam'ın emir ve yasaklarını dinlemez olur. Artık o, hakikaten mel'un ve herkesçe lanetlenmiş olur.
📌Mü'min'in dünyadaki durumu, doktorunun derdini ve ilacını bildiği bir hastanın durumu gibidir. Kendisine zararlı olanı ister, doktor onu men eder.
Ona yaklaşma! Eğer onu yersen seni öldürür der. Bu yasaklama, hastanın hastalığından kurtulmasına kadar devam eder. Mü'min'in durumu da böyle hayatta diğerlerinden daha çok sevdiği birçok şeyi arzu eder, fakat Allah onlardan onu men eder, onu kendisine, ölüp cennete girinceye kadar yasak eder.
📌Ebu Derda'ya gönderdiği mektupta yazdığı öğüt: Toprak kimseyi kutsallaştıramaz. İnsanı sadece yaptığı iyi ameller kutsallaştırabilir. Duyduğuma göre doktor tayin edilmşsin. Eger hastalarını sıhhate kavuşturabiliyorsan ne mutlu yok eğer bu işten anlamıyor da doktorluk taslıyorsan, insanlan öldürüp de cehenneme girmekten sakın.
İnsanı helake götüren haset nedir? Haset hakkında ayet ve hadisler
Kaynak: Tarihül İslam-İmam Zehebi