İlim için kilometreleri yaya yürüyen Müslüman âlimler
Peygamberimize ilk vahiy "Oku!" emri ile gelmişti. İslam dini, ilmi daima yüceltti; Müslümanlara ilmin peşinden gitmelerini tavsiye etti. İslam coğrafyasının zamanla gelişmesi, ilmin de farklı bölgelere yayılmasını sağladı ve ilim için yapılan yolculukların sayısı her geçen gün arttı. İslam uygarlığının altın çağının yaşandığı yüzyıllarda Müslüman âlimler, ilim için uzun seyahatlere çıktılar; bu yolculuklarda türlü olaylarla karşılaştılar. Öyle ki kimi ömrünü farklı beldelerde geçirdi kimi bir eşkıya nedeniyle her bilgiyi hafızasına nakşetti kimi ise kilometrelerce yolu yaya olarak yürümek zorunda kaldı…
Giriş Tarihi: 25.02.2021
17:15
Güncelleme Tarihi: 09.07.2021
10:34
Sesli dinlemek için tıklayınız.
MADDİ YETERSİZLİK NEDENİYLE BİNEK KİRALAYAMAMIŞTI
Benzer şekilde Arap dili ve edebiyatı âlimi Hatîb et-Tebrizî, el-Ezherî'nin Tehzîbü'l-luğa isimli kitabı okumak amacıyla Cürcan'a gitmek istemiştir.
📕
🔸 Maddi yetersizlikler nedeniyle binek kiralayamayan; yaya olarak yola koyulan ve birkaç ciltten oluşan bu kitabı da heybesine koyan et-Tebrizî, bu kitapları sırtında taşımıştır.
🔸 Nitekim Bağdat'a vardığında terden ötürü sırılsıklam olmuş ve onu görenler suya düştüğünü zannetmişlerdir.
🔍 Bilime yön veren Müslüman alimler ve icatları
KİLOMETRELERCE YOLU YAYA OLARAK YÜRÜDÜ
Hadis hafızı Ebû Hâtim er-Râzî, Rey'de doğmuş; ilim yolculuğu İslam coğrafyasının önemli merkezlerinde devam etmiştir.
📕
🔸 İlim için Kûfe, Basra, Mekke, Medine, Bağdat, Bahreyn, Mısır, Remle, Kudüs, Taberiye, Tarsus, Dımaşk, Humus, Antakya, Askalân ve Rakka'yı çok defa yaya olarak dolaşan er-Râzî, bu yolculuklar sırasında pek çok zorlukla karşılaşmıştır.
🔸 Bu hususta er-Râzî, "hadis öğrenimi uğrunda yola çıktım, hesapladım ki, ayaklarımla 1000 fersahtan daha çok yol yürümüşüm " sözleriyle dile getirmiştir. İlme götüren yolda seyahatleri bir tutku olarak gördüklerini söylemek mümkündür.
📌 1 fersah yaklaşık 6 kilometreye tekabül etmektedir.
PEK ÇOK ZORLUĞA GÖĞÜS GERDİLER
Bilgiye uzanan yolda kimi Müslüman âlimler, uzun seyahatler sırasında açlık ve susuzlukla da karşı karşıya kalmışlardır.
📕
🔸 Tevekküle verdiği önemle bilinen sufi İbrahim el-Havvâs, Şafii fakihi ve muhaddisi Muhammed b. Nasr el-Mervezî, hadis hafızı Hasan b. Süfyan, hadis hâfızı ve fakihi Muhammed b. Harun er-Rûyanî, müfessir, tarihçi, muhaddis ve fakih Muhammed b. Cerîr et-Taberî ve hadis ve fıkıh âlimi İbn Huzeyme, bu ilim yolculukları sırasında günlerce aç ve susuz kaldığı bilinen Müslüman âlimlerdendir.
🔸 İbn Kesir'in naklettiği bilgiye göre, Ebû Muhammed Abdurrahman b. Yusuf b. Said b. Harras el-Mervezî, ilim yolculukları sırasında susuz kalmış idrarını içmek zorunda kalmıştır.
🔸 Ebû Nasr el-Mervezî, bir yolculuğunda denizde boğulma tehlikesi geçirmiş ve bir tahta parçasına tutunarak hayatta kalabilmiştir.
🔸 Ahmed b. el-Fadl b. el- Abbas el-Behranî, Kurtuba'ya kadar uzanan ilmî seyahati sırasında, Mısır'da kitaplarını çaldırmıştır.
🔍 İslam uygarlığında coğrafya hakkında az bilinen 25 bilgi
YOLCULUKTA BAŞINA GELEN HADİSELERİ KALEME ALDI
📕 İslam uygarlığının ünlü coğrafyacısı Mukaddesî, ilim yolculuğu boyunca başından geçenleri şu sözlerle anlatmıştır:
"Dilencilik ve büyük günahlara batmanın dışında her yolcunun başına gelen şeylerden ben de nasibimi aldım.
…Sufilerle pilava kaşık salladım, hangahlarda tirit içtim, denizcilerle lapa yedim. Gecenin bir ortasında mescitlerden kovuldum, çöllerde sabahladım ve sahralarda yolumu kaybettim. Yeri geldi sıdk-ı dilden kendimi takvaya verdim, yeri geldi göz göre göre haram yedim. Gün geldi Lübnan dağlarındaki dervişlerle arkadaş oldum, gün geldi padişahların sofralarında bulundum. Gün geldi kölem oldu, bazen başımda zembil taşıdım. Bazen yolda bir çukurda boğulma tehlikesi geçirdim, bazen içinde bulunduğum kervan eşkıyanın saldırısına uğradı.
Gün oldu kadılara ve büyük kişilere hizmet ettim, gün oldu sultanlarla ve vezirlerle sohbette bulundum. Bazen kötü insanlarla birlikte yolculuk ettim, bazen eşyalarımı pazarda satmak zorunda kaldım. Hapse düştüm, casuslukla suçlandım..."