İlim için kilometreleri yaya yürüyen Müslüman âlimler
Peygamberimize ilk vahiy "Oku!" emri ile gelmişti. İslam dini, ilmi daima yüceltti; Müslümanlara ilmin peşinden gitmelerini tavsiye etti. İslam coğrafyasının zamanla gelişmesi, ilmin de farklı bölgelere yayılmasını sağladı ve ilim için yapılan yolculukların sayısı her geçen gün arttı. İslam uygarlığının altın çağının yaşandığı yüzyıllarda Müslüman âlimler, ilim için uzun seyahatlere çıktılar; bu yolculuklarda türlü olaylarla karşılaştılar. Öyle ki kimi ömrünü farklı beldelerde geçirdi kimi bir eşkıya nedeniyle her bilgiyi hafızasına nakşetti kimi ise kilometrelerce yolu yaya olarak yürümek zorunda kaldı…
Giriş Tarihi: 25.02.2021
17:15
Güncelleme Tarihi: 09.07.2021
10:34
Sesli dinlemek için tıklayınız.
YOLUNU KESEN EŞKIYADAN SONRA HER BİLGİYİ EZBERLEDİ
Gazali de ilim için yollara düşen bir başka Müslüman âlimdir. En önemli eseri olarak görülen İhyâ'ü 'ulûmi'd-dîn on yıllık yolculuğunun bir ürünüdür.
📕
Bugün İran sınırları içinde bulunan Tus şehrinde dünyaya gelen Gazali, ilk eğitimini burada almış; daha sonra Cürcan'a gitmiş, 28 yaşına kadar Nişabur Nizamiye Medresesi'nde öğrenim görmüştür. Daha sonra Büyük Selçuklu Devleti'nin veziri Nizamülmülk'ün yanına gitmiş; Bağdat'taki Nizamiye medresesinde baş müderris olmuş, ardından 2 yıl Şam'da kaldıktan sonra hac yolculuğuna çıkmıştır.
Gençlik yıllarından itibaren ilim için yollara düşen Gazali'nin bu yolculuklardan birinde başına şöyle bir olay gelmiş ve Müslüman âlim, o tarihten sonra her şeyi hafızasına nakşetmeye başlamıştır:
🔸 Gazali, İran sınırları içinde yer alan Cürcan şehrinden dönüşü sırasında eşkıyalar tarafından gasp edilmiş; 5 yıl boyunca tuttuğu bütün notların elinden gitmesi ile emeklerinin zayi olacağını düşünmüş ve eşkıya reisine onların kendisine ilim kattığını, eşkıyaların işine yaramayacağını söyleyerek almaması yönünde ricada bulunmuştur.
🔸 Eşkıya reisi ise Gazali'ye "Sen nasıl ilim sahibisin ki, elinden defterlerin alındığı zaman sende ilim namına bir şey kalmıyor" demiştir. Bu sözden etkilenen Gazali, bu olayı ibret olarak değerlendirerek öğrendiği her şeyi hafızasına kaydetmeye başlamıştır.
🔍 Dostluk-düşmanlık arasında bir paradoks: Hafıza
AYAKTA OKUYUP YAZMAK ZORUNDA KALAN ÂLİM
12. yüzyılda yaşayan kıraat ve hadis âlimi Ebü'l-Alâ el-Hemedanî, ilim yolculuğuna çıkan ve bu yolda pek çok zorluğa göğüs geren Müslüman âlimlerden biridir.
📕
🔸 İran'da doğan Hemedâni, 7 yaşında Kur'an'ı hıfzettikten sonra hadis öğrenmeye başlamış; tahsilini ilerletmek için Bağdat, İsfahan, Nîşâbur ve Vâsıt gibi ilim merkezlerine çeşitli seyahatler yapmış; bu arada hac maksadıyla Mekke'ye gitmiştir.
🔸 Hemedanî, Bağdat'a ve İsfahan'a defalarca yürüyerek gittiğini, kitaplarını sırtında taşıdığını, Bağdat'ta mescitlerde kalıp kuru ya da tütsülenmiş darı ekmeği yediğini söylemiştir.
🔸 Ayrıca Bağdat'ta kaldığı mescitte kandil yüksekte olduğu için bu süre boyunca ayakta okuyup yazmak zorunda kalmıştır.
MADDİ YETERSİZLİK NEDENİYLE BİNEK KİRALAYAMAMIŞTI
Benzer şekilde Arap dili ve edebiyatı âlimi Hatîb et-Tebrizî, el-Ezherî'nin Tehzîbü'l-luğa isimli kitabı okumak amacıyla Cürcan'a gitmek istemiştir.
📕
🔸 Maddi yetersizlikler nedeniyle binek kiralayamayan; yaya olarak yola koyulan ve birkaç ciltten oluşan bu kitabı da heybesine koyan et-Tebrizî, bu kitapları sırtında taşımıştır.
🔸 Nitekim Bağdat'a vardığında terden ötürü sırılsıklam olmuş ve onu görenler suya düştüğünü zannetmişlerdir.
🔍 Bilime yön veren Müslüman alimler ve icatları
KİLOMETRELERCE YOLU YAYA OLARAK YÜRÜDÜ
Hadis hafızı Ebû Hâtim er-Râzî, Rey'de doğmuş; ilim yolculuğu İslam coğrafyasının önemli merkezlerinde devam etmiştir.
📕
🔸 İlim için Kûfe, Basra, Mekke, Medine, Bağdat, Bahreyn, Mısır, Remle, Kudüs, Taberiye, Tarsus, Dımaşk, Humus, Antakya, Askalân ve Rakka'yı çok defa yaya olarak dolaşan er-Râzî, bu yolculuklar sırasında pek çok zorlukla karşılaşmıştır.
🔸 Bu hususta er-Râzî, "hadis öğrenimi uğrunda yola çıktım, hesapladım ki, ayaklarımla 1000 fersahtan daha çok yol yürümüşüm " sözleriyle dile getirmiştir. İlme götüren yolda seyahatleri bir tutku olarak gördüklerini söylemek mümkündür.
📌 1 fersah yaklaşık 6 kilometreye tekabül etmektedir.
PEK ÇOK ZORLUĞA GÖĞÜS GERDİLER
Bilgiye uzanan yolda kimi Müslüman âlimler, uzun seyahatler sırasında açlık ve susuzlukla da karşı karşıya kalmışlardır.
📕
🔸 Tevekküle verdiği önemle bilinen sufi İbrahim el-Havvâs, Şafii fakihi ve muhaddisi Muhammed b. Nasr el-Mervezî, hadis hafızı Hasan b. Süfyan, hadis hâfızı ve fakihi Muhammed b. Harun er-Rûyanî, müfessir, tarihçi, muhaddis ve fakih Muhammed b. Cerîr et-Taberî ve hadis ve fıkıh âlimi İbn Huzeyme, bu ilim yolculukları sırasında günlerce aç ve susuz kaldığı bilinen Müslüman âlimlerdendir.
🔸 İbn Kesir'in naklettiği bilgiye göre, Ebû Muhammed Abdurrahman b. Yusuf b. Said b. Harras el-Mervezî, ilim yolculukları sırasında susuz kalmış idrarını içmek zorunda kalmıştır.
🔸 Ebû Nasr el-Mervezî, bir yolculuğunda denizde boğulma tehlikesi geçirmiş ve bir tahta parçasına tutunarak hayatta kalabilmiştir.
🔸 Ahmed b. el-Fadl b. el- Abbas el-Behranî, Kurtuba'ya kadar uzanan ilmî seyahati sırasında, Mısır'da kitaplarını çaldırmıştır.
🔍 İslam uygarlığında coğrafya hakkında az bilinen 25 bilgi