İnsanı felakete götüren haslet: Kibir
Yüce Allah, insan onurunu zedeleyecek her türlü davranışı ve huyu yasaklamıştır. Kibir, insanı felakete götüren bu hasletlerden biridir. Öyle ki, gönülleri kör ederek adeta manevi hastalığa neden olur. Küfrün bir yansıması olan kibir, insanı doğru yoldan uzaklaştırır. Peki, Kur'an-ı Kerim ve hadislerde kibirden nasıl bahsedilir? Peygamber Efendimiz kibri nasıl tanımlardı? Kibirden kurtulmanın yolu nedir?
Giriş Tarihi: 08.02.2021
16:12
Güncelleme Tarihi: 09.10.2022
11:20
Sesli dinlemek için tıklayınız.
PEYGAMBER EFENDİMİZ KİBRİ HOŞ GÖRMEZDİ
📌 Âlemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Muhammed (sav), insanların kalbini karartan bir haslet olan kibri hoş görmezdi. Müslümanların kendisini "Anam babam sana feda olsun yâ Resulallah! " diyecek kadar çok sevmelerinde alçak gönüllü olmasının büyük bir rolü vardı. Nitekim Yüce Allah Resulullah'a Al-i İmran suresinin 159. ayetinde şöyle seslenir:
"Sen onlara sırf Allah'ın lutfu sayesinde yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı kalpli olsaydın, hiç şüphesiz etrafından dağılır giderlerdi. Onları affet, onların bağışlanmasını dile, iş hakkında onlara danış, karar verince de Allah'a güven, doğrusu Allah kendisine güvenenleri sever."
➡Bundan dolayı da tevazu , müfessirler tarafından peygamber sıfatı olarak da tanımlanır.
Fikriyat Kur'an-ı Kerim uygulamasından Al-i İmran suresini okumak için tıklayın
Kur'an-ı Kerim'de Lokman'ın (a.s.) oğluna verdiği öğüt aslında tüm insanlığa yöneliktir: "Küçümseyerek surat asıp insanlardan yüz çevirme ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme! Çünkü Allah, kendini beğenmiş övünüp duran kimseleri asla sevmez."
(Lokman suresi, 18.ayet)
➡Adeta insanın kalbinde bir hastalık gibi büyüyen kibri yok etmenin yolu, her konuda mütevazı olmakla başlar. Var olan her şeyin Allah'tan geldiğini, kendisinin bir aracı olduğunu bilmelidir.
➡İnsan, geçici bir ömür sürdüğünü ve varlığının asıl nedeni olan kulluğunu hatırdan çıkarmamalıdır.
➡Mümin nimetlerin asıl sahibine şükretmelidir .