İslam'ın bayraktarlığını üstlenen 4 mücahit
İslam coğrafyası çok büyük direniş hareketlerine tanıklık etti. Müslüman halklar işgale uğradığı anda tekkeleriyle, müritleriyle ayağa kalkan mücahit mürşitler, bu hakikatin en önemli delilleridir. Bineğinin eyeri tahtı olan mücahit Abdülkadir El-Cezâirî, Şeyh Şamil, İzzettin el-Kassam ve İtalyanları durduran çöl aslanı Ömer Muhtar, direnişin akla gelen büyük isimlerindendir. Hepsi var oldukları kadim topraklarda İslam'ın bayraktarlığını üstlendiler ve sömürgecilere karşı durdular.
Giriş Tarihi: 17.09.2019
09:16
Güncelleme Tarihi: 17.09.2019
10:04
İslam mücahidi ve Cezayir emîri Abdülkadir El-Cezâirî , 6 Eylül 1808'de Batı Cezayir'de Maasker şehri civarındaki bir zâviyede doğdu. Çocukluğunda ve gençliğinde sağlam bir din eğitimi gördüğü gibi silâh kullanmayı ve ata binmeyi de öğrendi. 1827'de babasıyla birlikte Mekke'ye giderek hacı oldu. Yurda dönüşünden az sonra, 1830 Temmuzunda Fransızlar Cezayir'i işgal ettiler ve ülkedeki üç yüz yıllık Türk idaresine son verdiler. Yerli Arap ve Berberî kabileleri, yabancı hakimiyetine karşı koymak maksadıyla Şeyh Muhyiddin'i sultan ilan etmek istediler; fakat o yaşlılığını ileri sürdü ve bu vazifeden oğlu lehine feragat etti.
Abdülkadir, Fas sultanının hükümdarlık hakkını tanıyarak, 22 Kasım 1832'de "emîrü'l-mü'minîn " unvanını aldı. Fas Sultanı Abdurrahman'ın halifesi sıfatıyla Fransızlar'a ve onlarla iş birliğinde bulunanlara karşı mücadeleye başladı. Kahramanlığı ve zekâsı sayesinde yerli kabileleri etrafına topladı, nüfuzunu Batı ve Orta Cezayir'e kadar genişletti. Cebelilübnan'da patlak veren ve 1860 Temmuzu'nda Şam'a yayılan Dürzî İsyanı sırasında bizzat müdahalede bulunarak birçok hıristiyanı katliamdan kurtardı. 26 Mayıs 1883'te Şam'da öldü.
Abdülkadir cesur, akıllı ve dindar bir idareciydi. Fransızlarla mücadelesinde askerlik kabiliyeti yanında siyasi maharetini de ispat etti. Gerektiğinde sert davranmakla beraber, adaleti gözetirdi ve mizaç itibariyle merhametliydi. O aynı zamanda iyi bir şair, değerli bir fikir adamıydı. Şiirleri Nüzhetü'l-hâtır fî karîzi'l-emîr Abdülkadir adı ile Kahire'de basılmış, felsefi mahiyette Zikrü'l-âkil ve tenbîhü'l-gafil adlı kitabının da Arapça aslı Beyrut'ta, Fransızca tercümesi 1858'de Paris'te neşredilmiştir.
İbnü'l-Arabî tasavvufunun tesiri altında kalan Abdülkadir'i Cezayirliler milli kahraman tanırlar. Cezayir istiklaline kavuştuktan sonra kemikleri Cezayir'e nakledilerek şehitler kabristanına gömülür. Ölümünün yüzüncü yılı münasebetiyle kendisine ayrılan Mecelletü't-Târih'in özel sayısında hayatına, siyasi faaliyetlerine, eserlerine ve hakkında yazılanlara dair çeşitli makaleler bulunur.
Geçen yüzyılın en büyük mücahitlerinden , 1860'lı yıllarda, Afrika'nın sömürgeleştirilme sürecinin tam da ortasında doğan Ömer Muhtar, Libya'nın İtalyan işgaline karşı direnişinin sembol ismi. Eğitimini bölgede etkin Senusi Hareketi medreselerinde aldı. Eğitiminde başarı gösteren ve hareketin önde gelen isimlerinin dikkatini çeken Muhtar, 1899 yılında Çad'da Fransızların sömürge ve misyonerlik çalışmalarına karşı silahlı mücadele verdi. İtalya, 1911'de Libya'nın işgalini başlatarak, Trablus ve Bingazi'ye saldırdı. İtalyan kuvvetleri bölgedeki Osmanlı güçlerinden teslim olmalarını talep etti ancak Osmanlı birlikleri bunu reddederek Libya yerel savunma birlikleriyle, iç kesimlere çekilip, İtalyanlara karşı mücadele etti.