İstiğfar hakkında ayet ve hadisler
İstiğfar, günahların Allah tarafından bağışlanması anlamında kullanılan bir terimdir. İstiğfar, kulun kendisindeki varlık, benlik ve enaniyet duygularını bertaraf ederek Allah'tan bağışlanmasını dilemesi, tövbe etmesidir. Kur'an-ı Kerim'in pek çok ayetinde ve Peygamberimizin pek çok hadis-i şerifinde istiğfar etmenin önemi vurgulanmış, günahların ardından tövbe ve istiğfar edilmesi buyurulmuştur. Allah Teala, samimiyetle kendisinden mağfiret dilenmesi halinde şirk dışındaki bütün günahların affedileceğini bildirmiştir. Mağfiret kapılarının ardına kadar açık olduğu şu günlerde, istiğfar hakkındaki ayet ve hadisleri derledik.
Giriş Tarihi: 13.05.2020
09:48
Güncelleme Tarihi: 12.05.2021
11:05
Yine Ebû Hüreyre'den (ra) rivayet edildiğine göre Resûlullah şöyle buyurmuştur:
Bu canı bu tende tutan Allah'a yemin ederim ki siz, günah işlememiş (tövbe ve istiğfar etmemiş) olsaydınız, Allah sizi ortadan kaldırır, yerinize günah işleyip, ardından kendisinden bağışlanma dileyecek bir topluluk getirir ve onları bağışlardı.
Müslim, Tevbe, 11
İbn Ömer (ra) anlatıyor:
Biz Resûlullah'ın oturduğu bir mecliste tam yüz defa şöyle dediğini sayardık: "Rabbiğfirlî ve tüb aleyye inneke ente't-tevvâbü'r-rahîm. (Yâ Rab, beni bağışla, tövbemi kabul et; çünkü sen tövbeleri çokça kabul edensin, çok merhamet edensin.)"
Ebû Dâvûd, Vitir, 26, Tirmizî, Deavât, 38
Sure podcastleri dinlemek için tıklayın.
Abdullah b. Abbâs'tan (ra) rivayet edildiğine göre Resûlullah şöyle buyurmuştur:
İstiğfar (bağışlanma) dilemeye devam edene Allah, her sıkıntısı için bir çıkış yolu gösterir, her kederi için bir ferahlık sağlar ve onu ummadığı yerden rızıklandırır.
Ebû Dâvûd, Vitir, 26
İbn Mes'ûd'dan (ra) Resûlullah'ın şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:
Kim "Estağfirullâh'ellezî lâ ilâhe illâ hû, el-Hayye'l-Kayyûm ve etûbü ileyh (Ben, kendisinden başka ilah olmayan, diri ve her işi yapmaya kadir olan Allah'tan bağışlanmamı diliyorum ve O'na tövbe ediyorum.)" derse, savaştan bile kaçmış olsa günahları bağışlanır.
Ebû Dâvûd, Vitir, 26; Tirmizî, Deavât, 117; Hâkim, el-Müstedrek, II, 718
Kur'an-ı Kerim Mealli Hatim dinlemek için tıklayın.
Şeddâd b. Evs'ten (ra), Nebi Muhterem'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:
İstiğfar dualarının en üstünü, kulun şu şekilde mağfiret dilemesidir: "Allâhümme ente rabbî, lâ ilâhe illâ ente, halaktenî ve ene 'abdüke, ve ene 'alâ 'ahdike ve va'dike m'esteta'tü. Eûzü bike min şerri mâ sana'tü, ebûü leke bini'metike 'aleyye, ve ebûü bizenbî, fağfir lî feinnehû lâ yağfirü'z-zünûbe illâ ente. (Allah'ım, sen benim Rabbimsin, senden başka hiçbir ilah yoktur, beni sen yarattın, ben senin kulunum. Gücüm yettiğince, ezelde sana verdiğim sözü tutuyorum. Yaptıklarımın şerrinden sana sığınıyorum. Bana verdiğin nimetleri de, günahımı da itiraf ediyorum. Beni bağışla! Zira günahları senden başka kimse affedemez.)" İşte bu duayı gündüz içtenlikle inanarak okuyup akşam olmadan ölen kimse cennetlik olur. Yine içtenlikle inanarak gece okuyup da sabah olmadan ölen kimse de cennetliklerdendir.
Buhârî, Deavât, 2, 16