İyilik ve hayırda yarışmak ile ilgili hadisler
Huzurlu bir toplum birbirini seven ve birbirine karşı hayırda yarışan insanlardan meydana gelir. Ayet ve hadislerde Müslümanlara iyiliğin emredilmesi ve kötülükten menedilmesi öğütlenir. Öyle ki yüce Allah şöyle buyurur: "(Ey müminler!) Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça iyiliğe asla erişemezsiniz. Her ne harcarsanız Allah onu bilir." Peki, hayırlı işlerde acele etmek doğru mu? Allah'ın razı olacağı ve bize sevap kazandıracak amel nedir? Hayırlı işlere nasıl koşulmalıdır? Sizler için Peygamber Efendimizin hayırda yarışma ile ilgili hadis-i şerifleri derledik.
Giriş Tarihi: 03.04.2020
09:12
Güncelleme Tarihi: 03.04.2020
09:40
Ebû Hüreyre'den (ra) rivayet edildiğine göre Resûlullah şöyle buyurmuştur: İki kişinin yemeği üç kişiye, üç kişinin yemeği de dört kişiye yeter.
(Buhârî, Et'ime, 11; Müslim, Eşribe, 178)
Müslim'in Câbir'den rivayetine göre Hz. Peygamber şöyle demiştir: Bir kişinin yiyeceği iki kişiye, iki kişinin yiyeceği dört kişiye, dört kişininki ise sekiz kişiye yeter, denilmiştir.
(Müslim, Eşribe, 179)
Ebû Sa'îd el-Hudrî (ra) anlatıyor: Peygamber ile birlikte bir seferde idik, bu sırada devesine binmiş bir adam geldi. Adam (açlıktan yiyecek bir şeyler bulmak ümidiyle) sağa sola bakınmaya başladı. Resûlullah: "Fazladan binek hayvanı olanlar olmayanlara versin, fazla azığı olanlar da azığı olmayanlara versin." buyurdu ve olabilecek her türlü malı zikretti. Böylece hiçbirimizin fazla mal saklamaya hakkı olmadığını anlamış olduk.
(Müslim, Lukata, 18)
Sehl b. Sa'd (ra) anlatıyor: Bir kadın Resûlullah'a giysi getirdi. "Bunu kendi elimle size giydirmek için dokudum." dedi. (Bunun üzerine) Peygamber onu aldı, çünkü ona ihtiyacı vardı. Onu (belinden aşağı) sarındı ve yanımıza çıktı. Ashaptan biri: "Ne güzel giysi imiş, bana verir misiniz." dedi. Resûlullah: "Olur." buyurdu ve bir müddet oturduktan sonra evine gitti, o kumaşı dürüp, adama gönderdi. Sahabeler adama: "İyi yapmadın, Peygamber'in, ona ihtiyacı vardı ve o yüzden sarınmıştı. Hz. Peygamber'in kendisinden bir şey isteyeni boş çevirmediğini bildiğin hâlde ondan giysisini istedin." diyerek çıkıştılar. Adam: "Vallahi ben onu giyinmek için değil, kendime kefen yapmak için istedim." dedi. Sehl'in dediğine göre o kumaş, o adamın kefeni olmuş.
(Buhârî, Büyû', 31)
Ebû Mûsâ'dan (ra) nakledildiğine göre, Resûlullah şöyle buyurmuştur. Eş'arîler, herhangi bir savaşta yiyecekleri bitmeye yüz tuttuğunda, yahut Medine'de ailelerinin yiyecekleri azaldığında ellerinde olan bütün erzakı bir yaygıda toplarlar, bir kapla eşit olarak aralarında paylaşırlar. Onlar benden, ben de onlardanım.
(Buhârî, Şirket, 1; Müslim, Fedâilü's-sahâbe, 167)