Kadir gecesinden sonra en kıymetli gece: Mevlid Kandili
Kâinatta en büyük hadise, Rabbimizin "habibim" dediği Hz. Muhammed'in (sav) dünyaya teşrifleridir. Kadir gecesinden sonra en kıymetli gecedir. Mevlid gecesini kutlamak aslında âlemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Peygamber'i (sav) anarak ferahlamaktır. Peki, Mevlid kandilinde hangi dualar edilmelidir?
Giriş Tarihi: 28.10.2020
09:59
Güncelleme Tarihi: 26.09.2023
16:15
BU GECEYE ÖZEL BİR İBADET VAR MI?
📌 Peygamber Efendimiz, bazı mübarek gün ve gecelerin değerlendirilmesini tavsiye etmiştir. Ancak bu gecelere ait özel bir namaz veya ibadet şeklinden bahsetmemiştir.
▶ Kandiller; öze dönüşün, Rabbimize yürekten yakarış ve yönelişin, günahlarla kirlenmeye yüz tutmuş gönüllerimizi arındırmanın, gönül dünyamızı temizlemenin, nefsin yanıltıcı arzu ve isteklerinden uzaklaşmanın imkanlarını sunan kutlu zaman dilimleridir.
▶ Müslümanlar mübarek günleri, bağışlanma ve hayatlarına çekidüzen vermek için fırsat olarak görmelidir. Dolayısıyla müminler kandil gecelerinde, hayatlarının gidişatını gözden geçirmeli, hata ve günahları için tövbe etmeli, dua ederek, Kur'an-ı Kerim'i anlayarak okumaya çalışarak, kaza veya nafile namaz kılarak ihya etmelidir.
▶ Dinimizde her ibadet ve işin temeli niyet olduğundan, bu geceyi ihya etmek isteyenler bütün dünyevi endişelerden arınarak salih bir niyetle mükâfatını sadece Allah'tan beklemelidir .
Bu gecenin varlığından haberdar olarak sadece Peygamber Efendimizin doğumuna ve gönderilişine sevinmek dahi bu geceyi ihyâ etmenin bir yönüdür.
Mevlid Kandili'nin faziletleri
▶ Mevlid Kandili'nde yapılacak ibadetlerin en faziletlisi Resul-i Ekrem Efendimize salatu selam okumaktır. Bu gece bolca tövbe ve istiğfar edip bağışlanma ve âfiyet talep edilmelidir.
Hz. Peygamber'e en kısa şekilde, "Allahümme salli alâ Muhammed" veya "Sallallahü aleyhi ve sellem" ya da "Allahümme salli alâ Seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ve bârik ve sellim" diye salâtu selam getirilir.
▶ Kaza namazı olan Müslümanlar , günahları için af talebinde bulunarak en azından bir günlük kaza namazı kılmalıdırlar.
▶ Peygamber Efendimizin ömürde en az bir kez olsun kılınmasını beyan ettikleri tesbih namazını da yine bu gecenin bereketiyle kılmak faziletli bir iş olacaktır.
Tesbih namazını kılabilmek için şu tesbihi ezbere bilmek gerekir: "Sübhânallâhi vel-hamdü lillâhi ve lâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber. Ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil-aliyyil-azıym."
Tesbih namazının kılınışı
▶ Muhtaçları gözetmek , hayır hasenatta bulunmak, sadaka vermek unutulmaması gereken ibadetlerdendir. Bu mübarek gecenin gündüzünü oruçlu geçirmek de faziletlidir.
▶ Tefekkürde bulunarak "ben kimim, nereden geldim, nereye gidiyorum, Allah'ın benden istekleri nelerdir" gibi konuları düşünerek hayatın muhasebesi yapılmalıdır.
Mevlid gecesi, günahların af olması için bolca dua ile geçirilmesi gerekir.
▶ Osmanlı'da Sultan III. Murat döneminde, mevlid kutlamalarını başlatıldı. Fakat resmî olmasa da imparatorlukta kutlamaların bundan önceki dönemlerde de yapıldığı bilinir.
▶ Sultan Ahmed Camii'ndeki kutlamalarda padişah, sadrazam, şeyhülislâm, vezirler, Anadolu ve Rumeli kazaskerleri, diğer mülkî ve askerî erkânla ulemâ resmî kıyafetleriyle hazır bulunurdu. Balkanlar'ın fethiyle birlikte bu coğrafyada da mevlid törenleri yapılmaya başlanmıştır.
▶ Eyüp Sabri Paşa'nın kaydettiğine göre Rebîülevvelin 12'si Medine'de resmî tatil olup kaleden toplar atılır ve o gün dükkânlar açılmazdı. İnsanlar güzel elbiseler giyerek dolaşır ve birbirini tebrik eder, bu gece Mescid-i Nebevî'de ihya edilirdi.
▶ Sabaha karşı Bâb-ı Nisâ önünde toplanılır, burada kurulan kürsü üzerinde güneşin doğmasıyla birlikte beş hatipten ilki bir hadis okuyup padişah için dua eder, diğerleri sırasıyla mevlidin vilâdet, radâ ve hicret bahirlerini okurlar, sonuncusu dua ederdi. Daha sonra halk ikram edilen şerbeti içip dağılırdı.
▶ Günümüzde Mevlid, Suudi Arabistan hariç Kuzey Afrika'dan Endonezya'ya kadar İslâm ülkelerinde -bazılarında resmî, bazılarında gayri resmî olarak- yaygın biçimde kutlanmaktadır.
▶ Türkiye'de yalnız Ramazan ve Kurban Bayramları resmî bayram kabul edilmekle birlikte, Hz. Peygamber'in doğum günü uzun yıllardır Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı'nın ortaklaşa düzenlediği çok yönlü etkinliklerle kutlanmaktadır.
Samimiyetle yapılacak duaların yanında, ümmetin ve insanlığın geneli, İslam coğrafyalarındaki yüreğimizi sıkıştıran işgal, kan, gözyaşı ve zulmün dinmesi için de dua edilmesi unutulmamalıdır.