Kainatın sesini işittiren vecd halleri
Mevlana "Sema düğün yerinde olur, yas olan yerde değil" cümlesiyle kişinin Allah'ı ve kainatı işitirken yaşadığı vecd halini anlatır. Coşkunluk hallerinin tezahürü Mevlevilikte 'sema', Alevi-Bektaşilik'te 'semah', Kadirilik, Halvetilik gibi tarikatlarda ise 'devran' olarak karşımıza çıkar. Peki, tasavvuf ve musiki ilişkisi ışığında bu kavramların benzerlikleri ve ayrışan yönleri nelerdir?
Giriş Tarihi: 10.01.2021
17:37
Güncelleme Tarihi: 10.01.2022
11:45
📌Sema, zamanla sufilerin cezbe halinde şiir ve ilahi dinlemeleri ve bu dinleme sırasında vecde gelip ayakta zikir yapmalarına isim olmuştur. Sema sırasında genellikle dervişler döne döne raks ettikleri için semaya "devir ve deveran" (dönmek) da denilmiştir. Bizim anladığımız manada sema, aslında devran ismiyle adlandırılır.
📌Mevlevilikte semanın benzerlerine Halvetilik, Kadirilik, Rufailik, Sühreverdilik, Celvetilik gibi tarikatlarda da rastlanır ve bu tarikatlarda buna daha çok "devr" veya "deverân" denir.
VECD HALLERİNDEN BİRİ OLAN DEVRAN NEDİR?
Devran, sûfîlerin yalnız başına veya topluca vecde gelip dönerek zikir yapmaları anlamına gelen tasavvuf ve mûsiki terimidir.
📌Devran bir sûfînin tek başına dönmesiyle olduğu gibi bazan derviş cemaatinin topluca ayağa kalkıp dönmesiyle de gerçekleşir. Bu olay sûfînin iradesi dışında meydana gelirse mutasavvıflar bunu makbul bir hal sayarlar.
📌İradeli olarak yapılan devran ise özellikle ilk sûfîler tarafından pek hoş karşılanmamışsa da daha sonra tarikat mensupları arasında usulüne uygun ve samimi olarak uygulanması şartıyla bunda bir sakınca görülmemiştir.
Tasavvuf nedir?
📌Tek başına devran eden derviş çok defa bulunduğu noktada, bazan Mevleviler gibi bir daire oluşturacak şekilde döner. Toplu olarak gerçekleştirilen devranda dervişler bir halka oluşturarak dönerler.
📌Mevlevi semasında olduğu gibi bunun belli bir zeminde belli bir düzen içinde belli daireler üzerinde dönülerek gerçekleştiği de olur. Bir dervişin devrana başlaması için sûfiler meclisinde veya tarikat ayininde bulunması gerekmez, işittiği herhangi bir söz veya sesin tesiriyle de vecde gelip devretmeye başlayabilir.
SEMA İLE DEVRAN ARASINDAKİ FARK NEDİR?
📌Devran ve semayı birbirinden ayırmak gerekir. Devran feleklerin dönmesindeki kozmik gerçekliği simgeler. Sema devranın gayesini teşkil etmektedir. Devran yapılmadan da sema ehli olunabilir. İnsan dönerek evrendeki ezeli sesi işitir, dönmenin maksadı bu sebeple duymak yani işitmektir. Cenab-ı Hakk'ın aleme söylemiş olduğu sözleri işitmek, semanın en büyük gayesidir.
📌Bu felsefeden yola çıkıl dığında sema metafiziksel bir kavrama dönüşüyor. Evrende olup biten veyaşanan bütün hadiseleri Allah'tan bilme meselesine evrilmektedir. Böylece devranla başlayıp sema ile neticelenen bu hadise, Müslüman toplumunda tevhidin anlaşılabilmesi için gerçekleştirilir. Mevlana'dan sonra şekillenen sema ayinlerinin ortaya koyduğu yenilik daha sistematik hale getirmesidir.
Muhâsibî'nin El Akl ve Fehmü'l Kur'an adlı eserinde akıl ve ahlak ilişki
ALEVİ BEKTAŞİLERDEKİ VECD HALİ: SEMAH
📌Bu kavramlar ekseninde ülkemizde kullanılan bir diğer form ise semahtır. Semah, Alevi ve Bektaşi topluluklarında yaygın olan ve müzik eşliğinde uygulanan tören nitelikli ayinlerdir.
📌Semah Alevi ve Bektaşi cemlerinde yaygın olarak müzik eşliğinde uygulanır. Semah bir dans değildir, Hâkk'a yaklaşmaktır. Semah insanın maneviyatıyla yüzleşmesi ve maddi dünyadan uzaklaşmasıdır.
Semahın tarihçesi
📌Semahın kaynağı Kırklar meclisine dayanır. Bu meclise gelen Hz. Muhammed'e Salmân-ı Fârisî tarafından bir üzüm tanesi verilir ve Salmân-ı Fârisî kendisinden bunu paylaştırmasını ister. Hz. Muhammed, Cebrail'in getirdiği tabakta bu üzüm tanesini sıkar. Bunu içen Kırklar "Ya Allah" deyip Semah dönmeye başlarlar. Yani semahın kökeninde de bir vecd hali yatmaktadır. Semahın ortaya çıkış kökenine dair bu hikaye aktarılır.