Arama
Kişisel gelişim canavarı
Modern dünya ibaresi, bir algı ve yanılsamanın hakikate uyarlanma çabasından ibarettir. Bu mefhumun bir yansıması olan simülasyon hayat; adeta bir fanustaki insanın itibar kazanması, kıymet görmesi ve kendisine vaat edilen konfor dolu yaşama ulaşabilmesi için benliğinden vazgeçerek bir rakam olmasını ister. Bunun karşılığında ise hakikatten uzak, plastik bir mercek sunar insanlığa...
🔹 Ayrıca "kişisel gelişim" canavarı kendi başına özgün bir fikir de değildir. Hümanizm adı altında dünya üzerindeki ideoloji ve muharref dinlerden beslenir.
🔹 Nefsi dizginlemek amacıyla İslam'da ne yapılıyorsa bunların tam tersi kişisel gelişim kitaplarında tavsiye edilir. Para edebilecek her fikir ve uygulama kişisel gelişim için hedeftir.
🔹 Nihayetinde açıkça görülür ki kişisel gelişim; gelişim kavramı üzerinden bir meşru zemin sağlamak derdinde olsa da burada bir masumiyet yok. Aksine insanın sürekli övüldüğü bir yeni inanç algısı mevcut.
🔹 Bu yeni düşünsel biçimin deyim yerindeyse kutsal metinleri de okundukça insanın kendisini değerli hissettiği, mutluluğu adeta kasalarda aradığı kişisel gelişim kitapları...
🔹 Peki, insaların bir arayış halinde iken buldukları kişisel gelişim endüstrisi yerine sığınmaları gereken yer neresi? bunun cevabı zariyat suresi 50. ayette:
"(Peygamber şöyle dedi:) "şu halde allah'a sığının. şüphesiz ben sizin için o'nun tarafından apaçık bir uyarıcıyım."
🔹 İnsanoğlu olarak ne arıyorsak, nakısımız neredeyse karşılığı Allah Teala'nın yanındadır. O'nu (CC) zikretmek, ibadetlere sımsıkı şekilde sarılmak içimizdeki boşluğu doldurabilir.
🔹 Kur'an-ı Kerim okumak ve dinlemek, iyi kimselerle bir arada olmak, Allah'ın (CC) güzel isimlerini anmak, ibadet ve taat ile meşgul olmak içimizdeki boşluğu kapatıp, manevi açlığımızı dindirebilir.
"Dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir. Müttaki olanlar için şüphesiz ki âhiret yurdu daha hayırlıdır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız?"
En'âm Suresi 32. Ayet
En'âm Suresi 32. Ayeti dinlemek için tıklayın
🔹 Geçici olan ve bu özelliği ile tanınan dünya hayatında isnaoğlunun bocalaması tabiidir. Çünkü insan, asıl vatanından uzaktır. Lakin sırat-ı müstakim üzere olmak düşünebilen her insanın boynunun borcudur.
🔹 Bu meyanda Allah Teala'ya yakınlaşmak, ibadet, zühd noktasında fedakarane tavır içerisinde olmak kişiyi ruhen doyuma ulaştırdığı gibi manen lezzetli bir hayat sürmesini de sağlar.