Kurban Bayramı teşrik tekbirleri ne zaman başlar? Kimler teşrik tekbiri getirebilir?
Teşrik tekbiri nedir, ne zaman getirilir? Kurban bayramı teşrik tekbirleri ne zaman başlar? İslam alemi Kurban Bayramı'nın yaklaşmasıyla, arefe günü itibarıyla başlayan teşrik tekbirlerinin ne zaman getirileceğini araştırıyor. Peki, Kurban Bayramı'nda teşrik tekbirleri ne zaman getirilir? Teşrik tekbiri nedir, kaç kere okunur, nasıl söylenir? Diyanet'ten alınan bilgiler doğrultusunda teşrik tekbiri hakkında detayları derledik.
Giriş Tarihi: 08.08.2019
17:38
Güncelleme Tarihi: 18.07.2021
17:02
TEŞRİK TEKBİRLERİ NE ZAMAN BAŞLAR?
Arefe günü sabah namazı ile birlikte başlayan teşrik tekbirleri, farz namazlarının tamamlanmasının ardından dile getiriliyor.
Kurban Bayramı'nın arifesinde (9 zilhicce) sabah namazından başlayarak bayramın 4. günü ikindi namazına kadar (13 zilhicce) farz namazlardan sonra dile getirilir.
TEŞRİK TEKBİRİ NASIL GETİRİLİR?
Teşrik tekbiri şu şekilde dillendirilir; "Allahü ekber Allahü ekber. Lailaheillallahu vallahu ekber. Allahü ekber ve lillahilhamd." Dini kaynaklarda teşrik tekbirlerinin farzlardan sonra birer defa dillendirildiği aktarılmaktadır.
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yayımladığı bilgilere göre;
Hz. Peygamber (s.a.s.)‟in, kurban bayramının Arefe günü sabah namazından başlayarak bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar, ikindi namazı da dahil olmak üzere farzlardan sonra teşrik tekbirleri getirdiğine dair rivayetler vardır (Beyhâkî, es-Sünenü‟l-Kübrâ, Haydarâbâd, 1344, III, 315; Dârekutnî, Sünen, Beyrut, 1966, II, 49).Buna göre Hanefîlerde tercih edilen görüşe göre arefe günü sabah namazından bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar 23 vakit, her farzın ardından teşrik tekbiri getirmek, kadın erkek her Müslümana vaciptir. Teşrik günlerinde kazaya kalan namaz kaza edilirken teşrik tekbirleri de kaza edilir. Teşrik günleri çıktıktan sonra kaza edilmeleri halinde ise tekbir getirilmez. Namaz kaza edilmedikçe tekbirler kaza edilmez (Serahsî, el-Mebsût, II, 43; İbnü‟l-Hümâm, Fethu‟l-Kadîr, II, 81). Şâfiî mezhebine göre ise teşrik tekbirleri sünnettir.
Sözlükte "doğuya doğru gitmek; eti parçalayıp kayalar üzerine sererek güneşte kurutmak; yüksek sesle tekbir almak, bayram namazını kılmak için musallâya (müşerrak) çıkmak " anlamlarındaki teşrik, terim olarak zilhiccenin muayyen günlerinde farz namazların ardından özel lafızlarla tekbir getirmeyi ifade eder. Bu tekbirlere "teşrîk tekbirleri" (tekbîrâtü't-teşrîk), tekbirlerin alındığı günlere "teşrîk günleri" (eyyâmü't-teşrîk) denilir.
Tekbîrü't-teşrîk lafzını daha çok Hanefîler ile Zeydîler ve bir kısım Mâlikîler, eyyâmü't-teşrîki fıkıh mezheplerinin tamamı kullanır. Şâfiîler ve Hanbelîler bayram günlerinde bayram namazı ve hutbesi dışında söylenen tekbirlerden çarşı, pazar, cami, ev gibi yerlerde namazlara bağlı olmadan alınanlara "mürsel/mutlak tekbir", namazların arkasından alınanlara "mukayyed tekbir" adını verirler (Şirbînî, I, 314).