Arama

  • Anasayfa
  • Galeri
  • İslam
  • Muhâsibî’nin El Akl ve Fehmü’l Kur’an adlı eserinde akıl ve ahlak ilişki

Muhâsibî’nin El Akl ve Fehmü’l Kur’an adlı eserinde akıl ve ahlak ilişki

Akıl, insanlar tarafından yüzyıllar boyunca irdelenmiş bir kavram... İnsan kendi aklıyla Allah'ın kendisine bir tabiat olarak bahşettiği bu aklı anlamaya çalışmış. Akıl tüm ilimlerin mevzusu bu sebeple farklı disiplinlerdeki mütefekkirler kendi bakış açıları, metod ve teorileri sonucunda bu kavrama tanımlamalar getirmişler. Bu tanımlamalar; yalnızca yüzeysel manada bir kavramı açıklama doğrultusunda değil ayrıca onun "işlevselliği" ,"ne olduğu" ve "doğru kullanımı" hakkında olmuş ekseriyetle. Bir sufi olan Muhâsibî 'El Akl ve Fehmü'l Kur'an' adlı eserinde tasavvuf ve diğer ilimlerin de konusu olan akıl üzerinde durarak görüşlerini bildirmiş. Tasavvufun kurucusu Cüneydi Bağdadi'yi de etkilemesi açısından Muhâsibî'nin eseri ve düşünceleri oldukça önemlidir.

  • 10
  • 10
Ahlak akıllı olmanın temelini oluşturur...
Ahlak akıllı olmanın temelini oluşturur...

Bu toplum baskısıyla oluşmuş bir ahlak anlayışı değil doğruyu bulmada kendisine faydası olacak şeylerin tercih edilmesiyle oluşturulmuş ahlak anlayışıdır. Muhâsibî'ye göre, bu seçimler ve aklın terbiyesi, kişiye doğru akletmeyi sağlar ve Allah'a yakınlaştırarak onu din nazarında "akıllı" kişi vasfına yüceltir.

Muhâsibî, aklın terbiyesi mevzusuyla tasavvufi bir çizgide olduğunu göstererek bu doğrultudaki görüşlerini bildirir. Sahih akletme ve batıl akletmeyi birbirinden ayırarak bu ikisi arasındaki nüanslar üzerinden Allah'ı anlamak ve O'nun dostluğunu kazanmak için aklın nefsani duygulardan arındırılması hususunda durmuş ve görüşlerini aklın terbiyesine getirerek sonlandırmıştır. Sonuç olarak Muhâsibî'ye göre akıllı olmak ve ahlaklı olmak arasında doğrudan bir bağlantı vardır.

Editör: Büşra Özkan

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN