Arama

Mukabele geleneği nasıl başladı?

Sözcük anlamı itibarıyla "karşılıklı olmak" anlamına gelen mukabele, Peygamber Efendimizin önemli sünnetlerinden biriydi. Peygamberimizin Cebrail ile Ramazan ayında Kur'an-ı Kerim'i karşılıklı okuması bir gelenek olarak günümüze kadar geldi. Hz. Peygamber'in sünneti olan mukabele, yüce kitabımızın eksiksiz olarak günümüze gelmesinin deliliydi. Peki, mukabele geleneği nasıl başladı? Hatim duası nasıl yapılır?

  • 13
  • 18
MUKABELE OKUMANIN FAZİLETİ NELERDİR?
MUKABELE OKUMANIN FAZİLETİ NELERDİR?

Bu karşılıklı okuma 632 yılında iki kez tekrarlandı. Aynı zamanda sahabeden bazıları Ramazan ayı gelince aile fertlerini toplayarak onlara mukabele okurlardı. Mukabele geleneği sayesinde tekrarlanan ayetler, Kur'an'ın eksik ve hatalı okumanın önüne geçti.

Mukabele geleneğinin temeli, Peygamber Efendimiz ile Cebrail arasında her yıl Ramazana ayında gerçekleşen bu karşılıklı okuma diğer bir adıyla arzdan kaynaklanırdı. Kur'an'ın Ramazan ayında indirilmeye başlanması, bu ayda yapılan amellerin diğer zamanlara göre daha faziletli kabul edilmesi de mukabele geleneğin yaygınlaşmasında etkili oldu.

  • 14
  • 18

Hz. Aişe (ra) ise şöyle anlatır: "Ramazanın son on günü girdiğinde Resulullah, geceleri ibadetle geçirir, çoluk çocuğunu uyandırır ve hayırlı işlere koyulurdu.

Buhari, Fazlu Leyleti'l-Kadr 5; Müslim, İtikat 7, Tecrid-i Sarih 6/322

İbn-i Abbas (ra) şöyle anlatır: Bir adam Peygamberimize: "Ey Allah'ın Resulü. Allah'ın en çok sevdiği amel hangisidir?" diye sordu. Peygamberimiz (sav):"Konup göçendir" buyurdu. "Konup göçen kimdir?" diye sorunca da Resulullah Efendimiz: "Kur'an'ı, başından sonuna kadar okuyan, bitirince hemen tekrar başlayandır." buyurdu.

Bu hadisten dolayı Müslümanlar, Kur'an'ın son suresi olan "Nas" suresinden sonra Fatiha ve Bakara suresinin başından beş ayet okur.

  • 15
  • 18
KUR'AN'IN OKUNDUĞU LEHÇE
KUR’AN’IN OKUNDUĞU LEHÇE

Her yıl Ramazan ayında gerçekleşen bu karşılıklı arz faaliyeti, 23 yıl boyunca devam etti. Her yıl bir defa yapılan mukabele, Peygamber Efendimizin vefat edeceği yıl iki defa oldu. Bu arza-i ahire olarak anıldı. Bu son karşılaştırma Kureyş lehçesiyle yapıldığı için o günden itibaren Kur'an bu lehçe ile okunur.

  • 16
  • 18
HATİM NASIL YAPILIR?
HATİM NASIL YAPILIR?

Asırlardır beri okuna gelen mukabele geleneği bugün de devam eder. Müslümanlar, Kur'an-ı Kerim'i ömürlerinde en az bir kere hatmederek Peygamberimizin bu önemli sünnetini ihya eder. Hatimler, bir kişi tarafından yapıldığı gibi iki ve daha fazla kişi tarafından da yapılabilir.

Peygamberimizin döneminde sahabe, Kur'an-ı Kerîm okumaya ve hatim yapmaya büyük özen gösterirlerdi. Otuz-kırk günde bir hatim yapan Müslümanlar bulunduğu gibi üç günde bir hatim indirenler de vardı. Peygamberimiz Abdullah b. Amr b. Âs'a yedi günde bir hatim yapmasını tavsiye etmişti.

  • 17
  • 18
HATİM DUASI
HATİM DUASI

Hatim bittikten sonra, duanın kabul olma şartlarına da riâyet ederek, hatim duasına şu cümlelerle başlamak uygun görülmüştür:

Sadekallâhü'l-'azîm ve belleğa Rasûlühü'l-Kerîm. Ve nahnü 'alâ zâlike mineş-şâhidîn. Rabbenâ âmennâ bimâ enzelte vet-teba'ner-Rasûle fektübnâ meaş-şâhidîn.

Anlamı: "Yüce olan Allah şüphesiz doğru söylemiştir. Onu Peygamberimiz (a.s) bize ulaştırmıştır. Biz de bu duruma şahit olanlardanız. Rabbimiz! Senin indirdiğine iman ettik ve Peygamber'e uyduk. Artık bizi şahidlerle beraber yaz. (Al-i İmrân, 3/53)

Ya da kısaca:

Sübhâne Rabbiyel-'aliyyil-â'lel-vehhâb.

Yüce, ulu ve lütufkâr olan Rabbimi tesbih ederim" dedikten sonra duaya başlanır.

"El-hamdü lillâhi Rabbil-'âlemîn.

Vel-'âkibetü lil-müttekîn. Velâ 'udvâne illâ 'alezzalimîn.

Ves-salâtü ves-selâmü 'alâ Rasûlinâ Muhammedin ve 'âlihî ve sahbihî ecme'în.

Rabbenâ takabbel minnâ inneke ente's-semî'ul-'alîm.

Ve tüb 'aleynâ yâ Mevlânâ inneke ente't-tevvâbür-Rahîm.

Vehdinâ ve veffiknâ ilel-hakkı ve ilâ tarîkın müstekîm. Bi beraketil-Kur'ânil-'azîm.

Ve bi hürmeti men erseltehû rameten lil-'âlemîn.

Va'fü 'annâ yâ Kerîm. Va'fü 'annâ yâ Rahîm.

Vağfir lenâ zünûbenâ bi fadlike ve keramike yâ ekramel-ekramîn.

Allâhümme zeyyinnâ bi zînetil-Kur'ân.

Ve ekrimnâ bi kerâmetil-Kur'ân.

Ve şerrifnâ bi şerâfetil-Kur'ân.

Ve elbisnâ bi hil'atil-Kur'ân.

Ve edhilnel-cennete bi şefâatil-Kur'ân.

Ve 'âfinâ min külli belâid-dünyâ ve 'azâbil-âhirati bi hurmetil-Kur'ân.

Verham cemî'a ümmet-i Muhammedin yâ Rahîmü yâ Rahmân.

Allâhümec'alil-Kur'âne lenâ fid-dünyâ karînâ.

Ve fil-kabri mûnisâ.

Ve fil-kıyâmeti şefî'ân ve 'ales-sırâti nûrâ.

Ve ilel-cenneti rafîkâ.

Ve minennâri sitran ve hicâbâ.

Ve ilel-hayrâti küllihâ delîlen ve imâmâ. Bi fadlike ve cûdike ve keramike yâ Kerîm.

Allâhümmeh-dinâ bi hidâyetil-Kur'ân.

Ve neccinâ minen-nîrâni bi kerâmetil-Kur'ân.

Verfa' deracâtina bi fadîletil-Kur'ân.

Ve keffir 'annâ seyyiâtinâ bi tilâvetil-Kur'ân. Yâ zel-fadli vel-ihsân.

Allâhümme tahhir kulûbenâ.

Vestur 'uyûbenâ.

Veşfi merdânâ.

Vekdi duyûnenâ.

Ve beyyid vücûhenâ.

Verfa' deracâtina.

Verham âbâenâ.

Veğfir ümmehâtinâ.

Ve eslih dînenâ ve dünyânâ.

Ve şeddid şemle a'dâina.

Vehfaz ehlenâ ve emvâlenâ ve bilâdenâ min cemî'l-âfâti ve'l-emrâdi ve'l-belâyâ.

Ve sebbit akdâmenâ, ven-surnâ 'alel-kavmil-kâfirîn. Bi hurmetil-Kur'ânil-'azîm.

Allâhümme belliğ sevâbe mâ kara'nâhü.

Ve nevvir mâ televnâhü ilâ rûhi seyyidinâ Muhammedin sallâllahü te'âlâ 'aleyhi ve selem.

Ve ilâ ervâhi cemî'ı ihvânihî minel-enbiyâi vel-murselîn. Salevâtullâhi ve selâmühû 'aleyhim ecma'în.

Ve ilâ ervâhi âlihî ve evlâdihî ve ezvâcihî ve ashâbihî ve etbâ'ıhî ve cemîı' zürriyyâtihî rıdvânullâhi te'âlâ 'aleyhim ecma'în.

Ve ilâ ervâhi âbâinâ ve ümmehâtinâ ve ihvâninâ ve ehavâtinâ ve evlâdina ve akribâinâ ve ehibbâinâ ve asdikâinâ ve esâtîzinâ ve limen kâne lehû hakkun 'aleynâ ve li cemî'ıl-mü'minîne vel-mü'minâti vel-müslimîne vel-müslimâti, el-ahyâi minhüm vel-emvâti.
Yâ kâdiyel-hâcâti! Yâ mücîbed-d'avâti! İstecib du'âenâ bi rahmetike yâ erhamer-râhimîn.
Sübhâne Rabbike Rabbil-'ızzeti 'ammâ yasıfûn. Ve selâmün 'alel-mürselîn. Vel-hamdü lillâhi Rabbil-'âlemîn. el-Fatiha

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN