Arama

Nefis terbiyesinde kullanılan Mevlevi terimleri

Manevi bir mektep olarak adlandırılabilen Mevlevilikte, edepten ileri gelen terimler bulunurdu. Edep ve erkan çerçevesinde nefis terbiye edilmeye çalışılırdı. Örneğin "çerağı söndürmek", denmez "çerağı dinlendirmek" tabiri kullanılırdı. Ciddi bir disiplin ile nefis terbiyesinde kullanılan Mevlevi kavramları derledik.

  • 10
  • 30
AYAK MÜHÜRLEMEK
AYAK MÜHÜRLEMEK

Şeyhin huzuruna gelen müridin, sol elini sağ omuzuna, sağ elini de sol omuzuna sağ ayağının baş parmağını sol ayak baş parmağı üzerine koyarak hürmet ve saygı ifade eder bir vaziyette durmasıdır.

  • 11
  • 30
ÇERAĞ, ÇERAĞCI
ÇERAĞ, ÇERAĞCI

Kandil, mum anlamlarına gelen çerağ, tekkelerde mumları uyandıran canın adıdır. Tekkelerde çerağın yakılması veya söndürülmesi gerektiği zaman "çerağı yak", "çerağı söndür" denilmez "çerağı uyandır", "çerağı dinlendir" denilirdi. Çerağ nefesle üflenerek söndürülmez, elin hareketleriyle dinlendirildi. Çerağcı, önemli hizmetlerden biri sayılırdı. Güneş batma zamanı, meydanlarda bir mum yakılırdı ki, buna çerağ denirdi. Akşam ezanı okunduktan sonra, mescidin mumları bu çerağ ile uyandırılırdı. Yemekhanedeki mumlar da, aynı minval üzere tutuşturulur ve bu tutuşturma işinden önce şeyh yahut en kıdemli dede, "çerağ gülbangi" okurdu. "Çerağ-ı rûşen ziyâ-yı imân, dem-i Hazret-i Mevlâna Hû diyelim Hû" ifadelerinden sonra, hep birlikte "Hû" çekilir ve sofraya oturulurdu. Çeraği meydandaki mum tepsilerini hazırlayıp mumlarını yakan ve mescidin mumlarıyla kandillerini uyandıran kişidir.

  • 12
  • 30
AYAKÇI
AYAKÇI

Mevlevîlerde, tarikata ilk giren dervişin bulunduğu merhaledir. İlk terbiyenin verildiği yer olan matbahta hizmet eder. Herkes ona hizmet buyurabilirdi. Ayakçı ortalığı süpürür, abdesthaneyi yıkardı.

  • 13
  • 30
AYNÜ'L-CEM
AYNÜ’L-CEM

Genellikle geceleri yapılan bir ayindir. Bu mevlevihanenin semahanesinde değil, meydan-ı şerif denilen bölümünde yapılır. Bu ayine sadece dedeler değil, muhipler de katılabilirdi.

  • 14
  • 30
BAŞ KESMEK
BAŞ KESMEK

Ahîler, Mevleviler ve Bektâşîlerde sağ ayağın baş parmağını, sol ayağının baş parmağı üstüne koymak, eller düz ve parmaklar açık olarak sağ kol, sol kolun üstüne gelecek şekilde, elleri omuz başlarına çaprazvari götürmek, sonra da belini bükmemek şartıyla başını öne doğru göğse eğmek, böylece sonra da belini bükmemektir. Baş kesme bir tarikat edebidir. Bu saygının takva ile yakından irtibatı vardır.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN