Oruç tutmamayı mübah kılan durumlar
On bir ayın sultanı Ramazan-ı Şerif, içerisinde oruç ibadetini barındırır. İmsak vaktinden iftar vaktine değin yemekten ve cinsi temastan uzak kalmayı gerektiren oruç ibadeti her Müslüman için far-ı ayndir. Yani oruç, her Müslümanın bizzat kendisinin yerine getirmesi gereken bir ibadettir. Ama bazı durumlarda oruç tutmamak mübahtır, yani kişiye bırakılmıştır. Peki, hangi durumlarda oruç tutulmaz?
Giriş Tarihi: 15.03.2024
12:47
1. Hastalık
🔹 Ramazan ayı içerisinde oruç tutamayacak derecede hasta olanlar ile oruç tuttuğu takdirde hastalığının artacağından endişe edenler oruç tutmayı ertelerler. Bu durumda, kişisel endişeler değil, tıp uzmanlarının tespitleri dikkate alınır.
🔹 Daha sonra sağlıklarına kavuştukları zaman tutamadıkları oruçları kaza ederler. Bu konuda ruhsat şu ayete dayanmaktadır:
"Sizden kim hasta, ya da yolculukta olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutar."
(Bakara, 2/184)
2. Yolculuk
🔹 Dinî anlamda yolcu, en az 90 km. mesafedeki bir yere gitmek üzere bulunduğu şehirden ayrılan ve gideceği yerde Hanefilere göre 15 günden az bir süre, Şafiî mezhebine göre giriş ve çıkış günleri hariç dört günden az bir süre kalacak olan kimsedir.
(Şirâzî, II, 590)
🔹 Bir kimse Ramazan günlerinde yolcu olursa oruç tut[1]mayabilir. Tan yerinin ağarmasından yani oruca başladıktan sonra yolculuğa çıkan kimse ise o günkü orucu bozmaz, oruçlu olmaya devam eder. Ancak orucu bozacak olursa, sadece kaza gerekir, kefaret gerekmez.
(Mevsîlî, I, 134)
🔹 Yolculuk sebebi ile tutulamayan oruçlar, Ramazan ayından sonra kaza edilir. Kur'ân-ı Kerim'de bu husus yukarıda zikrettiğimiz ayette açıkça beyan edilmektedir. Peygamberimiz (s.a.s.) çıktığı bir yolculukta oruç tutmamıştır. (Tirmizî, "Savm", 18) ve başka bir münasebetle de şöyle buyurmuştur:
🔹 "(Eğer sıkıntı veriyorsa) yolculukta oruç tutmak iyilik[1]ten değildir."
(Tirmizî, "Savm", 18)
🔹 Bu hadisin hükmü, oruç tutunca sıkıntıya düşecek misafirler için söz konusudur. Bir kimseye misafirlikte oruç tutmak sıkıntı vermeyecekse oruç tutabilir. Nitekim sahabeden, Hamza b. Amr el-Eslemî, Hz. Peygamberden misafirlikte iken oruç tutup tutamayacağını sormuş, bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.s.),
"İstersen oruç tut istersen tutma" cevabını vermiştir.
(Tirmizî, "Savm", 19)
🔹 Misafirlikte iken sahabeden bazısı oruç tutmuş bazısı tutmamıştır. (Tirmizî, "Savm", 18) Ne oruç tutanlar tutmayanları ne de tutmayanlar oruç tutanları ayıplamıştır. Gücü ve sağlığı yerinde olan tutmuş, zayıf olanlar tutmamıştır.
(Tirmizî, "Savm", 18)
3. Hamile Olmak
🔹 Hamile kadınlar da doğacak çocuğun gelişmesinden endişe edilmesi halinde oruç tutmazlar. (Tirmizî, "Savm", 21) Daha sonra tutamadıkları oruçları kaza ederler. Hamilelik bu konuda hastalık hükmündedir.
4.Emzikli Olma
🔹 Çocuk emzirmek durumunda olan kadınlar, tıpkı hamile kadınlar gibi, süt emen çocuğun sütten kesilip gıdasız kalmasından endişe edilmesi halinde oruç tutmazlar. Daha sonra tutamadıkları oruçları kaza ederler.
🔹 Süt emen çocuğun emziren kadının kendi çocuğu olması ile başkasının çocuğu olması arasında fark yoktur. Şu kadar var ki, başkasına ait bir çocuğun emzirilmesi durumunda, çocuğu emzirecek başka kadının bulunmaması gerekir.
5. Yaşlılık
🔹 Oruç tutamayacak kadar yaşlı olan ve artık oruç tutma imkânı bulamayan kimseler oruç tutmazlar. Oruç tutmadıkları her gün için bir fıtır sadakası miktarı fidye verirler. Kur'ân'da konu ile ilgili olarak şöyle buyurulmuştur:
🔹 "(Yaşlılık ve hastalık gibi meşru bir sebeple) oruca zor güç yetirenler (oruç tutmazlar ve) bir yoksul doyumu fidye verir."
(Bakara, 2/184)
🔹 Fidye konusu "Fidye ve İskat-ı Savm" başlığı ile ileride açıklanacaktır.