Orucun maddi ve manevi olarak kazandırdıkları...
Evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennemden azad olan mübarek Ramazan ayında oruç tutarak, bedenlerimizi ve nefislerimizi terbiye altına alırız. Sabrı, yardımlaşmayı, paylaşmayı ve özveriyi öğreniriz. Dünya nimetlerinin bir sınav olduğunu; gelip geçici olanın değil, kalıcı ve ebedi olanın insanı yücelttiğini anlarız. Sizler için, gönüller manevi huzur ikliminde bir ay boyunca yıkanmaya hazırlanırken, orucun bize kazandırdığı maddi - manevi değerlere kısaca değindik.
Giriş Tarihi: 24.04.2020
03:03
Güncelleme Tarihi: 24.04.2020
09:42
BEDEN VE RUH SAĞLIĞIMIZI KORUMAYA YARDIMCI OLUR
Orucun sağlık ve tedavi yönünden de önemi büyüktür. İnsan vücudunun bütün gün çalışarak yorulan organları uyku ile dinlendiği gibi, bir yıl durmadan çalışan mide ve sindirim aygıtları da oruç sayesinde dinlenir ve görevlerini daha iyi yapma imkânı kazanır. Peygamberimizin ifadeleri ile mide, hastalıkların evidir. Perhiz de en etkili tedavidir. Birçok hastalıkların tedavisinde doktorların perhiz ve diyet tavsiye etmeleri bunu teyit etmektedir.
Oruç bedenin zekâtı olarak, vücutta birikmiş zararlı unsurların defi için metabolizmaya büyük bir imkân sağlar. İnsanın, vücudunu diğer canlılardan daha farklı olarak madde ve mananın sırlı ve ahenkli bir birleşimi olarak görmeye başladığı bu ayda vücutlar yenilenir. Allah Resulü'nün "Oruç tutunuz ki sıhhat bulasınız" (Taberani, Mu'cemu'l-Ev-sat, VIII, 174) sözünü teyit edercesine bedenlerimiz sağlık bulur.
Orucun vücuda faydaları…
Oruç kelimesi ayet ve hadislerde "savm " ve "sıyâm " kelimeleriyle ifade edilmiştir. Bu kelime sözlükte kişinin kendisini yeme, içme, yürüme ve konuşma gibi her hangi bir söz, eylem ve davranıştan alıkoyması anlamlarına gelir. Kur'an'da bu anlamda kullanılmıştır. Oruç tutan kişi Allah'ın verdiği nimetlere şükretmiş ve aç kalanların hallerini öğrenmiş olur. Oruç, insanı belli bir süre de olsa nimetlerden uzaklaştırır ve nimetlerin kadrini öğretir.
Orucun hikmetleri ile hükümlerini anlamak arasında sıkı bir bağ vardır. Oruç ibadetinin yerine getirilmesi ile ilgili kuralların bilinmesi, Allah Resulü'nün bize hikmet olarak bıraktığı sünnetine uygun oruçlar tutmamıza imkân tanıyacaktır.
SABIRLI OLMAYA, METANET KAZANMAYA VESİLE OLUR
Oruç, nimetlerin kadrini bildiren, şükran hisleri uyandıran, yoksulların, çaresizlerin halinden anlama şuûru veren, nefsânî arzu ve temâyülleri bertaraf eden, maddenin esaretinden kurtarıp "sabır" denilen en yüksek ahlâkî bir meziyyete eriştiren bir ibadettir. Oruç tutan kişi sabır ve metanet kazanmış, kötü söz ve davranışlardan korunmuş olur. Ahlâkını güzelleştirmiş ve imanının bilincine ermiş olur. Zor işler sabırla başarılır ve her engel onunla aşılır. Bunun için Kur'an-ı Kerim'de sabredenler müjdelenmiş ve sonsuz ecirle ödüllendirilecekleri vadedilmiştir.
"Kim Allah için bir gün oruç tutarsa Allah yetmiş yıllık bir mesafe kadar onu cehennem ateşinden uzaklaştırır." anlamındaki hadisler de orucun değerini ifade etmektedir. Müslim, Sıyâm, 168, I, 808.
Oruçla ilgili ayet ve hadisler
NEFSİMİZİ TERBİYE ETMEMİZE OLANAK SAĞLAR
"Kim yalan söylemeyi ve yalanla iş yapmayı bırakmazsa, Allah Teâlâ , o kimsenin yemesini içmesini bırakmasına (yani oruç tutmasına) değer vermez." Buhârî, "Savm", 8
Oruç ibadetinin Allah rızasını kazanmanın yanında temel amaçlarından biri de kişinin nefsini terbiye etmesi, söz, fiil ve davranışlarına çekidüzen vermesidir. Oruç tutan kişi sağlığını korumuş, nefsini terbiye etmiş ve irade eğitimi yapmış olur. Oruç tutanlar nefsin aşırı derecedeki isteklerini durdurmak ve iradelerine hakim olmak için büyük güç kazanırlar.