Arama

Peygamber sevgisini anlatan ayet ve hadisler

İnsanlık alemi içerisinde eşref ve ahsen sıfatlarıyla kamilen muttasıf olan yegane varlık Peygamberimiz (sav)'dir. O, Allah'a gönülden bağlanmanın, emirlerini aşkla yaşamanın, Allah rızası için yardım etmenin, insanlara sevgi ve saygı duymanın, affetmenin en güzel örneklerini vermiştir. Allah'a ve peygamberine olan sevgimiz, emirlerine uymak ve yasaklarından kaçınmakla mümkündür. Peygamber Efendimizin sünnetini yaşatmak ve O'na salatü selam getirmek bu sevginin yegane göstergelerinden biridir.

"İman edip sâlih amel işleyenlerin, Rableri tarafından hak olarak Muhammed'e indirilene inananların günahlarını Allah örtmüş ve hâllerini düzeltmiştir." Muhammed, 2

◾ Bunun üzerine Hatice, Allah'ın kendisini utandırmayacağını, çünkü onun akrabasını gözettiğini, doğru konuştuğunu, âcizlerin elinden tuttuğunu, yoksullara yardım ettiğini, misafirleri ağırladığını söyleyerek tesellide bulundu ve kendisine inandığını belirtti. Ardından Hz. Peygamber'i kendi amcasının oğlu Varaka b. Nevfel'e götürdü. Varaka onu dinledikten sonra kendisine gelen meleğin bütün peygamberlere vahiy getiren melek olduğunu söyledi.

"Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: Cimri, yanında adım anıldığı halde bana salâtü selâm getirmeyen kimsedir. " Ahmed b.Hanbel, Müsned, I, 201

◾ Hz. Peygamber, ilk vahyin tedirginliğinden sonra Cebrâil'in yeniden görünmesini arzulamaya başladı. Bu amaçla sık sık Hira mağarasına gidiyor, fakat günler geçtiği halde melek gelmiyordu. Resûlullah bir gün Hira mağarasından dönerken Cebrâil'i tekrar gördü, yine korku ve heyecanla evine gidip yatağına girdi. Cebrâil evinde karşısına çıkarak Müddessir sûresinin ilk âyetlerini okudu (74/1-5).

Mealli Hatim podcastlerimizde yer alan Müddessir suresini dinlemek için tıklayın

"Ey Muhammed! Biz seni bütün insanlara ancak müjdeci ve uyarıcı olarak göndermişizdir." Sebe, 28

◾ Bu âyetlerde artık ilâhî tebliğleri insanlara ulaştırma zamanının geldiği belirtilmekte, bu görevi ifa ederken yüce rabbine güvenmesi istenmekte, ayrıca maddî ve mânevî kirlerden uzak durması tâlimatı verilmekteydi. Hz. Peygamber o andan itibaren çevresindeki insanları İslâm'a davet etmeye başladı.

Peygamber Efendimizin döneminde hastalıklar nasıl tedavi edilirdi?

  • 10
  • 16

"And olsun size kendinizden öyle bir Peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya uğramanız O'na çok ağır gelir. O, size çok düşkün, müminlere karşı çok şefkatlidir, merhametlidir." Tevbe, 128

◾ Bu davet üç yıl kadar gizlice sürdü. Önce eşi Hatice, ardından yakın dostu Ebû Bekir, Ali b. Ebû Tâlib ve Zeyd b. Hârise, kızları Zeyneb, Rukıyye ve Ümmü Külsûm müslüman oldu. Üç yıllık gizli davet sırasında Hz. Ebû Bekir'in yakın dostları olan Osman b. Affân, Zübeyr b. Avvâm, Abdurrahman b. Avf, Talha b. Ubeydullah, Sa'd b. Ebû Vakkās, Osman b. Maz'ûn, Saîd b. Zeyd, Ayyâş b. Ebû Rebîa ve hanımı Esmâ bint Selâme, Ebû Ubeyde b. Cerrâh, Erkam b. Ebü'l-Erkam, Ebû Seleme, Ca'fer b. Ebû Tâlib ve Ubeyde b. Hâris de Hz. Peygamber'e gelip İslâmiyet'i kabul ettiler…

  • 11
  • 16

''Kim Allah'a ve Peygambere itaat ederse işte onlar, Allah'ın kendilerine nimet verdiği Peygamberlerle, sıddıklarla, şehitlerle, iyilerle birlikte olacaktır. Bunlar ne güzel arkadaştır." Nisa, 4/69

Nübüvvetin 10. yılında Ebû Tâlib ile Hz. Hatice'nin üç gün arayla vefat etmesi (10 Ramazan / 19 Nisan 620) Resûl-i Ekrem'i çok üzmüş ve bu yıla "hüzün yılı" (senetü'l-hüzn, âmü'l-hüzn) denilmiştir…

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN