Peygamberimiz Ramazan ayını nasıl geçirirdi?
On bir ayın sultanı olan Ramazan, müminler için bir rahmet ve mağfiret mevsimidir. İnsanlara yol gösterici, doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur'an'ın indirildiği aydır. Ramazan orucu, hicretten sonra Bedir Savaşı'ndan bir ay önce farz kılındığı için Müslümanlar ilk Ramazan'ını gazada geçirdi. Ramazan ayında oruç farz olunduğundan beri asr-ı saadette heyecanla karşılanırdı. Peygamberimiz bu ayda ibadetlerini artırırdı. Peygamberimiz Ramazan ayını nasıl geçirirdi?
Giriş Tarihi: 08.05.2020
14:46
Güncelleme Tarihi: 08.04.2021
10:14
PEYGAMBERİMİZİN ORUCUNU AÇARKEN YAPTIĞI DUA
Hz. Peygamber, iftarı açarken acele edilmesini isterdi. Aynı zamanda iftarın hurma veya su ile yapılmasını tavsiye ederdi. Enes b. Malik şöyle anlatır: "Resulullah Efendimiz akşam namazını kılmadan önce birkaç taze hurma ile eğer yoksa kuru hurma ile iftar ederdi. O da yoksa su ile orucunu bozardı."
Peygamberimiz orucunu açarken dua eder, Müslümanlara iftar sırasında dua etmesini tavsiye ederdi: Hz. Peygamber iftarda "Allah'ım, senin için oruç tuttum. Senin verdiğin rızık ile iftarımı ettim!" diye dua ederdi.
Ramazanda yapılan ibadetler ile ilgili ayet ve hadisler
SAHURA KALKMAYI İHMAL ETMEZDİ
"Mutlaka sahura kalkın, çünkü sahurda bereket vardır." (Buharî, Savm, 20).
Sahura kalkmayı ihmal etmezdi. Bunu başkasına da tavsiye ederdi. Sahur, oruç tutmaya hazırlık olmak üzere fecrin doğmasından önce yani seher vaktinde yenilen yemeği ifade eder. Peygamberimiz hadislerinde sahura kalkılması ve bir yudum su ile bile olsa sahur yapılmasını tavsiye ederdi. Sahura kalkanların Allah'ın rahmetine ve meleklerin duasına mazhar olacağı belirtilir. Peygamber Efendimiz, sahur yemeğini "mübarek bir gıda" olarak nitelendirir
Sahurla ilgili ayet ve hadisler
RAMAZAN GECELERİNİ TERAVİHLE İHYA EDERDİ
Teravih namazı, Hz. Peygamber'in hadislerinde "kıyâmu şehri ramazan" (ramazan ayının namazı) veya "ihyâu leyâlî ramazan" (ramazan gecelerinin ihyası) şeklinde yer alır.
Hz. Peygamber, üç gece mescitte insanlara teravih namazı kıldırdı. Teravih namazını başlangıçta cemaate bizzat kıldıran Hz. Peygamber ümmetinin yükünü arttırabileceği düşüncesiyle bu uygulamadan vazgeçmiştir. Onun bu namazı iki veya üç gün mescitte kıldırdığı, cemaatin gittikçe çoğaldığını görünce mescide çıkmadığı ve bunu Allah'ın farz kılabileceği endişesiyle yaptığını söylediği rivayet edilir. Resûlullah'ın kıldırdığı teravih namazlarından birini anlatan Ebû Zer el-Gıfârî onun namazı neredeyse sahura kadar uzattığını söyler.
Ramazan'da en sık yapılan yanlışlar
Abdurrahman b. Avf'ın rivayet ettiğine göre; Resulullah şöyle buyurdu: "Şüphesiz izzet ve celal sahibi Allah, Ramazan orucunu farz kıldı. Ben de o ayda gece namazını (teheccütü/teravihi) sünnet kıldım. Kim ihlasla o ayın orucunu tutar ve gecesinde ibadeti (teravihi) eda ederse günahlardan kurtulur, tıpkı annesinin onu doğurduğu gün gibi (günahsız) olur."
Peygamberimiz, bir konuşmasında da şöyle dedi: "Kim ramazan ayında gece (teheccüt/teravih) namazlarına iman ve ihlas ile devam ederse onun geçmiş günahları af olur."
Teravih namazı nasıl kılınır?
RAMAZAN’IN SON ON GÜNÜ İTİKÂFA GİRERDİ
Peygamberimiz, Ramazanın son on gününde itikâfa girerdi. İtikâf, bir mescitte ibadet niyetiyle ve belirli kurallara uyarak inzivaya çekilmektir. Nafile olan itikâfın en azı bir gündür. İtikâfa girmek nefsi yasaklardan korumada daha etkili bir yöntem olduğu gibi, Ramazan'ın son on gününde olması tahmin edilen Kadir Gecesi'ne rastlama imkânı ve umudunu da arttırır. İtikâf, insanı dünyevî meşgalelerden uzaklaştırıp daha fazla ibadete vesile olması yanında, genel anlamda hayatın anlamı üzerinde tefekkür etme imkânı da sağlar. İnsanların zaman zaman böyle derin tefekküre ihtiyacı vardır. İtikâf bu tefekkürü gerçekleştirmek için bir fırsat olarak kullanılabilir.