Arama

Ramazan’a dair 1 ayet, 1 hadis, 1 şiir, 1 hikaye

Allah, Ramazan ayı ile ilgili mukaddes kitabımız Kur'an-ı Kerim'de "Sizden kim bu aya yetişirse onu oruçlu geçirsin" buyurmuş, Resul-i Ekrem Efendimiz ise bu mübarek ayda cennetin kapılarının açıldığını müjdelemişti. Peki, Mehmet Akif Ersoy'un bu aya dair kaleme aldığı dizeleri biliyor musunuz? Veya Sultan II. Mahmut'u hayran bırakan ve "böylesi sarayda bile yok" dediği Dürrizade'nin hoşafının sırrını? Fikriyat olarak Ramazan'a dair 1 ayet, 1 hadis, 1 şiir ve 1 hikayeyi sizler için derledik.

  • 8
  • 10
YEMEKLER NEFİS, İFTAR KUSURSUZDU
YEMEKLER NEFİS, İFTAR KUSURSUZDU

📌Haber verilmiş olsa ancak bu kadar hazırlık yapılabilirdi. Hem Sultan, hem de refakatindekiler bu işe akıl erdiremiyorlardı. Yemekler nefis, hizmet kusursuzdu. Padişah da dâhil olmak üzere, hiç kimse o akşam böylesi bir iftarı akıllarından geçirmemişti.

📌 Yemeklerin konduğu kapların her biri, el sanatının birer şaheseriydiler. Ancak pilavla birlikte gelen hoşafların konulduğu cam kâselerin, o sofraya layık bir görüntüsü yoktu. Kâseler gösterişli olmasalar da, içindeki amberli hoşafın lezzet ve soğukluğuna söyleyecek söz yoktu.

  • 9
  • 10
“DAHA KALİTELİ CAM KÂSE BULAMADIN MI?”
DAHA KALİTELİ CAM KÂSE BULAMADIN MI?

📌Yemekten ve duadan sonra, hayret ve hayranlığını açıklayıp, Şeyhülislâmına büyük iltifatlarda bulunan Sultan, merakına yenik düşerek sordu:

"Hocam, hepsi çok iyi de, şu hoşaf taslarını beğenmedim. Onca nadide kap-kacak arasında sakil durdular. Daha kaliteli cam kâse bulamadın mı ki, bize hoşafı bu taslarda sundun?"

  • 10
  • 10
“SARAY’DA BİLE BÖYLESİ YOK”
SARAY’DA BİLE BÖYLESİ YOK

📌 Dürrizâde ise, mahcubiyetle tebessüm ederek, "Sultanım efendim. Hatamızı hoş görünüz. Hoşafın tadı ve lezzeti bozulmasın diye buz parçacıklarını kâselere attırmıyoruz. Kâseyi buzdan yaptırıp, hoşafı buz kâseye koyuyoruz" dedi.

Şaşkınlığa uğrayan Sultan II. Mahmud Han, ne diyeceğini bilemedi. Refakatindekilerle birlikte, namazdan sonra konaktan ayrıldı. O günden sonra ne zaman Şeyhülislâm Dürrizâde'den söz açılsa, Sultan'ın mahcubiyetle "Dürrizâde Abdullah Molla, hâzâ zarif, hâzâ kibar ve hakikaten hânedan bir kişi" dediği ve "Saray'da bile böylesi yok" diye gıpta ettiği rivayet edilir.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN