Şuayb aleyhisselam kimdir? Medyen halkı nasıl helak oldu?
Kur'an'da adı 11 defa geçen Hz. Şuayb, Medyen ve Eyke halkına peygamber olarak gönderildi. Tebliğindeki tatlı üslûbu ve güzel anlatımından dolayı "peygamberlerin hatibi" olarak anılıyordu. Halka Allah'a inanmaları, ticarette adil davranmalarını öğütledi. Fakat, kavmi inkara ve alışverişte adaletsizliğe devam etti. Bunun üzerine Medyen kavmi şiddetli bir deprem ve sesle, Eyke halkı ise gökten kendilerine yağan ateşle helak edildi.
Giriş Tarihi: 17.12.2020
12:50
Güncelleme Tarihi: 02.04.2021
11:02
📌Yüce Allah; gölgeyi kâfirlerin üzerlerinden kaldırıp açtı, bulutlardan ateş yağdırdı. Kâfirlere dair her şey yandı.
📌Sonra bir yer sarsıntısı büyük bir gürültü ve yer sarsıntısıyla dağlar yerinden oynadı. Etrafa çaresizce kaçsalar da fayda vermedi. Sonunda ateşin yaktığı çekirgeler gibi kavruldular.
📌Medyen ve Eyke halkı helak edildikten sonra, Hz. Şuayb ile ona iman edenleri bu azaptan yüce Allah'ın rahmetiyle kurtardı.
Tövbe nasıl edilir?
📌 İslam âlimleri onları helâk eden bu gürültünün Semûd kavminde olduğu gibi deprem öncesi veya onunla birlikte gelen gürültü olduğunu söyler. Şuarâ suresinde ise "gölge gününde" (muhtemelen güneş tutulduğu bir günde) onları azabın yakaladığı haber verilir. Böylece peygambere isyan edip onu öldürmek isteyen Medyen halkı da Semûd kavmi gibi helâk olup gitti.
Medyen kavminin şiddetli bir deprem ve sesle, Eyke halkının ise "gölge günü" azabıyla yok edildi.
Kur'an-ı Kerim'de Medyen halkının helak edilmesi
📌 Kur'an'ı Kerim'de Medyen ve Eyke kavimlerinin helâk edilmesi şöyle anlatılır:
Medyen'e kardeşleri Şuayb'ı (gönderdik). Dedi ki: "Ey kavmim! Allah'a kulluk edin; sizin O'ndan başka tanrınız yoktur. Size rabbinizden açık bir delil gelmiştir. Artık ölçüyü tartıyı tam yapın, insanların mallarının değerini düşürmeyin, düzene sokulduktan sonra yeryüzünde bozgunculuk yapamayın. Eğer inananlar iseniz bunlar sizin için daha hayırlıdır."
"İnananları tehdit edip Allah yolundan alıkoyarak ve onu eğri göstermek maksadıyla her yolun başında (pusu kurup) oturmayın. Düşünün ki, siz az sayıdaydınız, sonra O sizi çoğalttı. Bozguncuların sonunun nasıl olduğunu da düşünün!"
"Eğer içinizden bir grup bana gönderilene inanmış, bir grup da inanmamışsa, artık Allah aramızda hükmünü verinceye kadar sabredin! O, hükmedenlerin en iyisidir."
Kavminden büyüklük taslayan önderler kesimi şöyle dediler: "Ey Şuayb! Ya seni ve seninle beraber inananları kesinlikle şehrimizden çıkaracağız veya mutlaka dinimize döneceksiniz!" Şuayb dedi ki: "İstemesek de mi?"
Fikriyat Kur'an-ı Kerim uygulamasından sureleri dinlemek için tıklayın
"Doğrusu Allah bizi ondan kurtardıktan sonra tekrar sizin dininize dönersek Allah hakkında yalan uydurmuş oluruz. Rabbimiz Allah dilemedikçe sizin dininize dönmemiz bizim için olacak şey değildir! Rabbimizin ilmi her şeyi kuşatmıştır. Biz sadece Allah'a dayanırız. Ey rabbimiz! Kavmimizle bizim aramızda adaletli hükmünü ver. Sen hüküm verenlerin en hayırlısısın."
Kavminin inkârcı ileri gelenleri, "Eğer Şuayb'a uyarsanız o takdirde siz mutlaka hüsrana uğrarsınız!" dediler.
Nihayet o şiddetli deprem onları yakalayıverdi de yurtlarında yere serilip kaldılar.
Şuayb'ı yalanlayanlar sanki orada hiç yurt tutmamış gibi oldular. Böylece asıl hüsrana uğrayanlar, Şuayb'ı yalanlayanlar oldu.
Şuayb onlardan ayrıldı ve (bu arada) "Ey kavmim!" dedi, "Ben size rabbimizin gönderdiği gerçekleri duyurdum ve size öğüt verdim. Artık kâfir bir kavme nasıl acırım!"
(A'râf suresi ,85-93. ayetler)
Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı gönderdik. Onlara şöyle dedi: "Ey kavmim! Allah'a kulluk edin, O'ndan başka tanrınız yoktur. Ölçüyü, tartıyı eksik tutmayın. Ben sizi maddî bakımdan iyi bir durumda görüyorum; ama doğrusu hakkınızda kuşatıcı bir azap gününden de korkuyorum.
Ey kavmim! Ölçüyü, tartıyı adaletle tam yapın; insanların mallarının değerini düşürmeyin, yeryüzünde bozgunculuk yaparak başkalarına zarar vermeyin.
Eğer müminseniz Allah'ın bıraktığı (meşrû) kazanç sizin için daha hayırlıdır. Ben üzerinize bir bekçi değilim.
Kavmi ise, "Ey Şuayb! Atalarımızın taptığı şeylerden yahut mallarımız hususunda dilediğimizi yapmaktan vazgeçmemizi sana ibadetin (dinin) mi emrediyor? Oysa sen uyumlu ve akıllı birisin!" dediler.
Şuayb de şöyle dedi: "Ey kavmim! Bir de şöyle düşünün: Ya benim, rabbimden açık bir delilim varsa ve O bana tarafından güzel bir nasip vermişse! Size yasakladığımı kendim yapmak niyetinde değilim. Ben sadece gücümün yettiği kadar ıslah etmek istiyorum. Fakat başarmam Allah'ın yardımına bağlıdır. Yalnız O'na dayanıyor ve O'na yöneliyorum.
Ey kavmim! Sakın bana karşı muhalefetiniz sizi, Nûh kavminin veya Hûd kavminin yahut Sâlih kavminin başlarına gelenlerin benzeri bir musibetin başınıza gelmesine sebep olacak günahlar işlemeye sürüklemesin! Lût kavmi zaten sizden uzak değildir.