Tefekkür nedir, nasıl yapılır? Tefekkürle ilgili ayetler…
Rahman'ın nazargahı olan müminin kalbi, dünyevi kederlerle hastalanmaz. Tam tersine o kalp, Rabbini tefekkür ettiği her an şifa bulur. Rabbimiz bizlerden, 'Kur'an'daki öğütlerin sahibi kimdir' diye düşünmemizi ister. İnsan hayatı ancak iman ve tevhid inancıyla süslenmiş bir ömürle anlam kazanabilir. Peki, tefekkür nedir? Tefekkür nasıl yapılır? Sizler için İslam'da tefekkürle ilgili önemli bilgileri derledik.
Giriş Tarihi: 28.08.2019
09:06
Güncelleme Tarihi: 22.01.2021
11:26
Tefekkürle ilgili ayetler
Rahman'ın nazargâhı olan müminin kalbi , dünyevi kederlerle hastalanmaz . Tam tersine o kalp, Rabb'ini tefekkür ettiği her an , O'nun kelamını okuduğu her vakit, şifa bulur. Böylece Mevla'mızın, "Ey insanlar! İşte size, Rabbinizden bir öğüt, kalplere bir şifâ ve müminler için yol gösterici bir rehber ve rahmet (olan Kur'an) geldi. " (Yunus 10/57) ayetinin hikmeti gerçekleşmiş olur.
Tefekkürle ilgili ayetler
Rabbimiz, bizlerden, Kur'ân'daki öğütlerin sahibi kimdir diye düşünmemizi istemektedir. Dinî yaşantımızda samimiyet, ancak Rabbimizin birliğini ve yüceliğini kalben tefekkür etmekle başlayabilir. Dinin başı tevhiddir. Tevhidle başlamalıdır tefekküre. Ve tevhidle mana kazandırılmalıdır bütün olup bitenlere.
Tefekkürle ilgili ayetler
Allah'ın elçisi Hz. Muhammed Mustafâ (s.a.s) davete başladığında bir cahiliye devri yaşanıyordu. Dinî kavramların içini boşaltarak hakikatten uzaklaşan bir kısım insanlar, sahte ilahlarla oyalanıyor ve "kendilerine, "Allah'tan başka hiçbir ilah yoktur" denildiği zaman inanmıyor büyüklük taslıyorlardı.( Sâffât 37/35-36.) Bir süre sonra ortaya çıkan diğer bir grup ise, sözde iman etmiş gibi gözüküyor ancak sabır gerektiren zorlu işlerde, imanın gereğini yerine getirmiyordu. Örneğin, namazı kılıyor, zekatı veriyorlar fakat Allah'ın dinini aziz kılmak için can pahasına savaşmaları emredildiğinde, "Rabbimiz! Niçin bize savaş yazdın? Bizi yakın bir zamana kadar erteleseydin ya!" ( Nisa 4/77.) diyerek, Allah'ın buyruklarından bazısını taşınmaz bir yük olarak görüyorlardı.
Tefekkürle ilgili ayetler
Geçici menfaatleri için göze aldıkları meşakkati, ebedi kurtuluşları için göze alamayan bu tür kimselerin idrak ve tefekkür algıları harekete geçsin diye Allah Azze ve Celle şöyle buyurdu: "Tâ, Hâ! (Ey Muhammed!) Biz Kur'an'ı sana sıkıntı çekesin diye değil, ancak (Allah'ın azabından) korkacaklara bir öğüt (bir uyarı) olsun diye indirdik. (O) yüksek gökleri yaratanın katından peyderpey indirilmiştir. Rahmân, Arş'a kurulmuştur. Göklerdeki, yerdeki, bu ikisi arasındaki ve toprağın altındaki her şey, yalnızca O'nundur. Sen sözü açığa vursan da, gizlesen de Allah için birdir. Çünkü O, gizliyi de bilir, ondan daha gizli olanı da. Allah, kendisinden başka hiçbir ilah bulunmayandır. En güzel isimler O'nundur." Tâhâ 20/1-8.
Tefekkürle ilgili ayetler
"Göklerin ve yerin melekûtu hakkında düşünmezler mi?" (el-A'râf 7/185); "Bakmıyorlar mı deveye, nasıl yaratılmış!" (el-Gāşiye 88/17) meâlindeki âyetlerde "bir şey hakkında düşünmek " ve "bir şey hakkında gözlemde bulunmak" anlamları ile nazarî çabanın önemi açıkça vurgulanır.