Üç aylar ile ilgili 20 kavram
İslam aleminde Recep, Şaban ve Ramazan'ı kapsayan manevi yenilenme ve arınma mevsimi üç aylar, bugün başladı. İslam dininde mübarek sayılan beş gecenin dördü de bu aylarda yer alıyor. Mukaddes sayılan, dini vecibelerin yerine getirilmesi konusunda daha hassas davranılan bu aylarda, nafile namazların kılınması, oruç tutulması ve günahların mağfireti için tövbe edilmesi tavsiye ediliyor. Üç aylar ile ilgili 20 kavramı derledik.
Giriş Tarihi: 25.02.2020
13:50
Güncelleme Tarihi: 02.02.2022
09:14
Sözlükte "çekmek, kendine doğru çekmek, celbetmek" anlamına gelen ve daha çok "cerre çıkmak" şeklinde kullanılan bu kelime, bir tabir ve uygulama olarak Osmanlılar'da başlangıçtan beri görülmektedir. Müderrisler ve yetişmiş talebeler dokuz ay derslerle meşgul olduktan sonra üç aylarda ve özellikle ramazan ayında şehir, kasaba ve köylere giderek camilerde vaaz verir, Kur'an okur ve diğer din hizmetleriyle halkı irşad ederler, soruları cevaplandırır ve çocukların yetişmesine yardımcı olurlardı.
Farsça mâh "ay" isminden Arapça -iyye ekiyle oluşturulmuş Osmanlıca mâhiyye (aylık, aya mahsus) kelimesinin günümüz Türkçesindeki şeklidir. Receb, Şaban, Ramazan aylarının halk arasında adları verilmeden sadece "üç aylar" olarak anılması gibi mahya da yine adı verilmeden "ramazan ayına mahsus" anlamını kazanmış olsa gerektir.
Sözlükte "hapsetmek, alıkoymak; bir yere yerleşmek, oraya bağlanıp kalmak" anlamlarındaki akf kökünden türeyen i'tikâf, bu mânaları yanında kişinin kendisini sıradan davranışlardan uzak tutmasını, fıkıh terimi olarak da ibadet amacıyla ve belirli bir şekilde camide kalmasını ifade eder. İtikâfa giren kimseye mu'tekif veya âkif denir.
Sözlükte "yukarıdan aşağıya inmek, gelmek, konaklamak" mânasında masdar ve "iniş" anlamında isim olan nüzûl kelimesi ilâhî kitapların, özellikle de Kur'an'ın Allah katından gelişini ifade eder. Kur'an'da 261'i fiil kalıplarında olmak üzere yaklaşık 300 yerde geçen nüzûl kavramı ile su, rızık, Allah'ın ordusu, azap, şeytan, melek, huzur ve sükûn, rûhu'l-emîn vb.ne atıf yapılmış, bunların yanında Tevrat, İncil ve Kur'an'a, ayrıca Kur'an yerine kullanılan hak, zikir, nur, âyet ve sûre kelimelerine nisbet edilmiştir.
Rûhu'l-kudüs tabiri Kur'an-ı Kerîm'de üçü Hz. İsa, biri Kur'an'la ilgili olan dört ayette geçmekte, dördünde de Cebrâil kastedilmektedir. Hz. İsa hakkındaki ayetlerde onun Rûhulkudüs ile desteklendiği, Nahl suresinde ilâhî vahyin Rûhulkudüs vasıtasıyla indirildiği bildirilmektedir.