15 Türk ressamının tuvalinde neşv-ü nema bulan İstanbul
Çalışmalarıyla hem Türk hem dünya sanatına önemli katkılar sunmuş, bazıları uluslararası sanat dünyasında buradakinden daha çok tanınan önemli isimler arasından 15 ressamın eski İstanbul'un semt ve sokaklarını resmettikleri en önemli tablolarını sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 24.04.2018
23:32
Güncelleme Tarihi: 25.04.2018
14:56
CEVAT ERKUL (1897 – 1981)
Boğaziçi görünümleriyle tanınan Cevat Erkul, Hikmet Onat'ın üslubuna duyduğu yakınlığı kendine özgü renk ve ışık değerleriyle besleyen ve geliştiren bir sanatçıdır. Kent ve deniz tutkusunu unutulmaz kompozisyonlarla resme yansıtmıştır.
Özellikle gün batımına yakın saatlerde, nesne ve figürleri kuşatan ışığı çok iyi analiz eden Erkul'un peyzaj yaklaşımı, Boğaziçi görünümlerinde sıkça rastladığımız coşkulu ve renkli genel ifadenin biraz dışında kalır. Daha gerçekçi duyuşlara kucak açan bu tavır, oldukça duygusal bir karakterde kendini sunar.
İBRAHİM SAFİ (1898 – 1983)
Nahcivan doğumlu İbrahim Safi, 1917 Ekim Devrimi'nden sonra Kafkasya 'da savaşan ordu ile Türkiye'ye geldi. 1918'de ise ailesiyle birlikte İstanbul'a yerleşti. Klasik ve gerçekçi çizgilerle izlenimci duyarlığı birleştirdi. Resimlerinde renkçi bir anlayışla, işlek fırça vuruşları kullandı.
Çallı kuşağının portre, ölü doğa ve manzara geleneğine bağlı kaldı. Konuları arasında kırsal kesim ve kent görünümleri, günlük yaşam sahneleri, halktan özgün kişilerin tiplemeleri, folklorik düzenlemeler, belgesel , tarihsel nitelikli yapıların yanı sıra değişik Avrupa kentleri İstanbul , Ankara, Bursa, İzmir, Antalya, Kilyos gibi yörelerden sokak, cami, kale içi evleri gibi zengin bir izlenim birikimi yer aldı.
ŞEVKET DAĞ (1876 – 1944)
"Ben bir tabloya başladığım zaman yanımda top patlatsalar, yetmiş yedi mahallenin bekçisi etrafımı sarıp yetmiş yedi davulu hep birden tokmaklasalar umursamam bile. Mesela oturup Kapalıçarşı içinde resim yaparım… Hem de ta ortasında… Düşünün o kalabalığı, düşünün çarşının ortasına kurulup resim yapmayı… Etrafım mahşer olsa aldırış bile etmem. Sanatta utanmak, sıkılmak, pısırıklık etmek mevzuubahis değildir.''