Arama

Bilgi ve belge merkezi niteliğindeki Abdülmecid Efendi Kütüphanesi

Tüm dünyanın tarihinde yer alan bir imparatorluk. Yüzyıllarca üç kıtaya hükmetmiş bir medeniyet. Bu medeniyet içerisinde sultanlar, sadece yönetimle ilgilenmemiş; bunların yanında birçok zanaat ve sanatta isimlerini duyurmuşlardı. Osmanlı'nın son halifesi Abdülmecid Efendi de bunlardan bir tanesiydi. Abdülmecid'in kendi adını taşıyan kütüphanesi yerli ve yabancı kitap, süreli yayın ve görsel malzemenin dönemin tarihini çok yönlü ve açık bir biçimde yansıtması özelliği ile son dönem tarih ve saray araştırmaları için önemli bir bilgi ve belge merkezi niteliği taşıyor. Kütüphane adeta Osmanlı Devleti'nden Cumhuriyet devrine geçişi gözler önüne seriyor.

  • 11
  • 16
ATATÜRK, ABDÜLMECİD’İN KÜTÜPHANESİNDEN FAYDALANDI
ATATÜRK, ABDÜLMECİD’İN KÜTÜPHANESİNDEN FAYDALANDI

Kütüphanede "Ziraat-ı Fenni" "Türkiye Salnamesi" "Rubaiyat-ı Hayyam'dan Manzum Tercümeler" isimli Atatürk'e ithaf edilmiş kitapların yanı sıra, Cumhuriyetin 10. yıl kutlamalarına ait albüm ve fotoğraflar da bulunmakta. Atatürk'ün Dolmabahçe Sarayı'nda bulunduğu dönemde Abdülmecid Efendi Kütüphanesi'nden faydalandığını, özellikle Türk Tarihi, Osmanlı Tarihi, Asya Tarihi, Rus Tarihi, Coğrafya ve seyahatnamelerle ilgili olan kitaplardan bazılarını Ankara'ya götürerek okuduktan sonra iade ettiğini arşiv belgelerinden öğrenmekteyiz.

  • 12
  • 16
HALİFE'NİN SON AKŞAMI
HALİFE’NİN SON AKŞAMI

Dolmabahçe Sarayı, 3 Mart 1924 akşamı, tarihinin belki de en büyük telaşını, koşuşturmasını ve heyecanını yaşamıştı. TBMM'nin o gün kabul ettiği 431 sayılı kanunla Osmanlı Hanedanı'nın bütün mensuplarının Türkiye sınırları dışına çıkarılmasına karar verilmiş, memleketten ayrılmaları için hanedanın erkek mensuplarına 24 saat, kadınlara ise 10 gün tanınmıştı.

Saraydaki koşuşturmanın sebebi bu kanundu. Ankara Hükümeti, İstanbul Valisi Haydar Bey'e gönderdiği telgraf emriyle Dolmabahçe Sarayı'nda kalan Halife Abdülmecid Efendi'nin hemen o gece sınır dışı edilmesi talimatını vermişti.

  • 13
  • 16
HEYETİ KÜTÜPHANEDE MİSAFİR ETTİ
HEYETİ KÜTÜPHANEDE MİSAFİR ETTİ

Vali Haydar Bey, 3 Mart akşamı saat 8 sularında Halife'ye kararı tebliğ etmek için Dolmabahçe Sarayı'na gitti. Yanında İstanbul Emniyet Müdürü Sadeddin Bey de vardı. Polis ve asker sarayın etrafını sarmış, bütün telefonlar kesilmiş, sarayda yaşayanların dışarıyla bağlantı kurmasına imkan bırakılmamıştı.

Abdülmecid Efendi, heyeti kütüphanede kabul etti. İlk tepkisi, "Ben vatan haini değilim. Buradan ölsem de gitmem. Ceddim, Fatih'in zapt ettiği bu topraklardan beni nasıl çıkarabilirler?" oldu. Vali ve polis, müdür, Halife'ye "milli iradeye itaat etmediği takdirde saraydan gerekirse zorla çıkartılacağını" söylediler.

  • 14
  • 16
“BU MİLLETİN REFAHI VE SAADETİ İÇİN DUA EDECEĞİM”
BU MİLLETİN REFAHI VE SAADETİ İÇİN DUA EDECEĞİM

Zoraki yolculuğun hazırlıkları sadece bir buçuk saat sürdü ve Halife'yle beraber üç hanımı, Şehsuvar, Hayrünisa ve Mehisti Hanımlar, oğlu Şehzade Ömer Faruk Efendi, hemen o gece, Dolmabahçe'den alınıp Çatalca'ya götürüldü, istasyonun dışında bekletilen Simplon Ekspresi'ne ilâve edilmiş yataklı altı adet vagona bindirilip Türkiye'den sınır dışı edildi.

Abdülmecid Efendi sarayı terk ederken Vali Haydar Bey'e "Mademki milletin ve memleketin selâmeti için çalışıyorsunuz, Allah muvaffak etsin"; Emniyet Müdürü Sadeddin Bey'e de "Ben yine bu millete dua edeceğim. Ölsem dahi mezarımda kemiklerim bu milletin refahı ve saadeti için duaya devam edecektir." demişti.

  • 15
  • 16
AÇILIŞ KURDELESİNİ ABDÜLMECİD’İN TORUNU KESTİ
AÇILIŞ KURDELESİNİ ABDÜLMECİD’İN TORUNU KESTİ

1924'ün 3 Mart gecesi tartışmaların ve hüzünlü bir sürgün hazırlığının yaşandığı Dolmabahçe Sarayı'nın aynı salonu, bütün bu hadiselerin üzerinden tam 80 sene geçmesinden sonra, bir pazartesi sabahı yine dolmuştu. Sarayda, zamanının önde gelen ressamlarından olan Halife Abdülmecid Efendi'nin tablolarından oluşan bir resim sergisi ile Halife'nin restore edilen kütüphanesinin açılışı vardı.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN