Çizimleri kağıtta kalan mimar: Nazimi Yaver Yenal
Nazimi Yaver Yenal, mimarlıktaki yeteneğiyle ve çağdaşlarından önde olmasıyla kendini yıllar boyunca kabul ettirdi. Ancak mimarlık alanında emsallerinden çok farklıydı. Çünkü Yenal, üretken bir mimardı ama inşa etme anlamında değil çizim anlamında üretkendi. Çizimlerini sadece kendisi için yapıyordu. Tasarımlarında kendine özgü bir dünya kurmuştu. İşte, bir kağıt mimarının hayattaki yolculuğu…
Giriş Tarihi: 10.05.2019
16:32
Güncelleme Tarihi: 10.05.2019
17:11
1932 senesinde Güzel Sanatlar Akademisi'ne eğitmen olarak geri döndü. Bu, önemli bir yıldı. Çünkü 1929 Büyük Buhranı'nın ülkeye vardığı seneydi. Atatürk'ün Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planını ortaya koyduğu tarih. O kadar büyük bir ekonomik kriz içerisinde kamusal inşaat üretiminin tamamı devlet eline alındı.
Akademi içerisinde, devletin inşaatları kontrol amacıyla bir "Tatbikat Bürosu" kuruldu ve başına Akademi'nin Mimarlık Bölümü şefi Ernst Egli getirildi. Egli dolayısıyla Akademi, kamu yapılarının projelerinin onayından sorumluydu. Yani o yıllarda Akademi'de olmak demek mimarlık üretiminin merkezinde olmak demekti.
Türkiye'nin ilk dekorasyon yarışması olan 1933 Balkan Konferansı Tefriş Yarışması'nı da kazandı.
Yenal, 1941 yılında açılan Anıtkabir Proje Yarışması için de yarışmanın gerekliliklerini çok net karşılayan, 25 paftadan oluşan tasarım yapmış. Tasarım şöyle anlatılıyor:
"Tasarım öğeleri, zaman ve mekan (kronoloji ve coğrafya) olarak birbirinden tamamen farklı; Mısır, Selçuklu, Memlük, Osmanlı, 19. yüzyıl Rus ve Nazi dönemi Alman mimarilerinden derlenen öğeler barındırır. Çatı yırtığı ile iç mekanda, ziyaretçinin ışık algısı üzerinden kurgulanan maneviyat arayışı, mezarın en önemli tasarım kriteri olarak öne sürülür."
1945 yılında katıldığı İstanbul Radyoevi proje yarışmasında Yenal'ın projesi şartname dışı takdire layık görülmüş ve satın alınmasına karar verilmiş.
Yenal’ın gerçekleşmiş hangi projeleri vardı?
1948 yılında Fındıklı'da yer alan Güzel Sanatlar Akademisinde büyük bir yangın çıkmış ve bina ile beraber bütün mobilyaları yanmıştı. Ancak eğitime devam etmek gerekiyordu. O nedenle günümüzde de kullanılan banklar Yenal tarafından tasarlanarak, akademinin mobilya atölyelerinde üretildi.
Kırk seneye yakın eğitimcilik kariyerine rağmen, hiçbir zaman proje hocası olmadı ve okulun yönetim kadrosunda yer almadı. Akademideki atölyesinin arka odasını, gitgide artacak biriktirme tutkusuna ayrılan, kendisine ait bir dünya olarak şekillendirdi. Mimari çizimlerinden mobilya tasarımlarına kadar pek çok projeyi içeren bu dev arşiv, emekliliği sonrasında evinde özenle korunmaktadır.