Arama

!f İstanbul’un dikkat çeken filmleri...

Sinema tutkunlarının merakla beklediği "!f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali" izleyicisinin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. 36 ülkeden 120 yönetmenin filmi 17'nci kez sinemaseverlerle buluşacak. Biletler 2 Şubat'tan itibaren satışa çıktı. Gösterimler ise 15-25 Şubat tarihleri arasında…

Bu yıl 17'nci kez gerçekleşecek olan !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali 15 - 25 Şubat tarihleri arasında sinemaseverlerle buluşacak. Festivalin İstanbul ayağındaki dikkat çeken filmleri sizin için derledik! Şimdiden iyi seyirler…

  • 5
  • 13
!f İstanbul’dan seçkiler
!f İstanbul’dan seçkiler

!F ÖZEL GÖSTERİMLER: GÖRME BİÇİMLERİ

NAM-I DİĞER CİHATÇI / Also Known As Jihadi

"Filmin, seyircinin projeksiyonlarını yakalayan bir ağ gibi olmasını arzuladım. Bu yorumun açık uçluluğu benim için çok önemli." Eric Baudelaire (Yönetmen)

Genç bir adamın radikalleşme sürecini mahkeme kayıtlarından ve yaptığı yolculuğun geçtiği manzaralarından takip ediyoruz.

Paris'te 2015 yılındaki terör saldırılarının ertesinde yapılmış Nam-ı Diğer Cihatçı, Paris'in banliyölerinden çıkıp El Nusra'ya katılmak için Mısır üzerinden Suriye'ye giden genç bir adamın yolculuğunu anlatıyor. Filmin alametifarikalarından birisi; gerçek ismine yer verilmeyen bu kişinin, radikalizme kayışını mahkeme kayıtlarından ve bu yolculuğu yaparken geçtiği yerlerin manzara kesitlerinden kurgulaması. Adeta, bir yanıyla biyografi yazımının sadece yapılanlar üzerinden değil, öznenin gördüğü ve deneyimledikleri üzerinden de sorgulanması gerektiğini ortaya atıyor. Fransız sanatçı Eric Baudelaire'in filmi bu anlamda yaşanılan deneyimin bir "remake"i. Baudelaire'in etkilendiği ve diyaloğa girdiği Japon yönetmen Masao Adachi'nin 1969 tarihli A.K.A Serial Killer adlı başyapıtında öne sürdüğü gibi: "Bu yabancılaşma ve geri dönüş yolculuğunun arka planında içinden geçtiğimiz manzara nasıl olur da sosyal ve politik olanı yansıtabilir"" sorusu çok önemli oluyor. Birçok festivalin yanında Whitney Bienali ve Tate Modern gibi birçok prestijli kurumda gösterilen Nam-ı Diğer Cihatçı, sanatla sinemanın kesişme noktasında önemli ve kışkırtıcı bir çalışma.

21 Şubat 2018 13:00
Cinemaximum City's Nişantaşı Salon 7

  • 6
  • 13
!f İstanbul’dan seçkiler
!f İstanbul’dan seçkiler

KEŞ!F

HİÇLİK FABRİKASI / A Fábrica de Nada

"Bir hayalet Avrupa'da dolaşıyor. Kendi sona erişinin hayaleti."
Pedro Pinho (Yönetmen / Director)

Geçtiğimiz yılın en dikkat çeken ilk filmlerinden!

İlk olarak Yönetmenlerin On Beş Günü'nde ve Fipresci'de ödül kazanmış Pedro Pinho'nun 3 saatlik Hiçlik Fabrikası, geçtiğimiz senenin en çok dikkat çeken ilk filmlerinden! Biçimsel olarak çığır açıcı, gezindiği suların da günümüz politik tartışmalarıyla çok kolay eklemlendirilebileceği film, bir grup işçinin çalıştıkları asansör fabrikasındaki hırsızlık olayını fabrika yönetiminin organize ettiğini anlamasıyla başlar. Bu olay yaklaşmakta olan büyük işten çıkarmaların habercisidir. İşçilerle pazarlıklar başladığında birçoğu işbirliği yapmayı reddedip fabrikayı işgal eder. Bunun üzerine fabrika yönetimi ortadan kaybolduğunda yarısı boşalmış bir fabrikayla başbaşa kalırlar. Pinho, sosyal gerçekliği müzikalle, uzun politik tartışmaları kendine has yeniden canlandırmalarla bir araya getirerek hem çok eğlenceli hem de kafa açıcı bir deneyime dönüştürüyor filmi.

17 Şubat 2018 21.30 / Cinemaximum Kanyon Salon 8
22 Şubat 2018 12.00 / Cinemaximum City's Nişantaşı Salon 3

  • 7
  • 13
!f İstanbul’dan seçkiler
!f İstanbul’dan seçkiler

SÜRÜKLENME / Drift

"Keşfedilmemiş topraklar artık kalmadı, fakat okyanus henüz tümüyle keşfedilmiş değil. Sanatsal anlamda katkısı da fantezi dünyamıza katkısı da bilimkurgunun yaptığına benzer." Helena Wittman (Yönetmen / Director)

Drift, bir yere gitmekten çok rotasızlık ve hareketin kendisi ile ilgili.

Sürüklenme, yaratılış ve dönüşüm üzerine bir meditasyon. Baskın ve doğrusal bir anlatım yerine; zaman ve yer kavramlarının etrafında özgürce dolanmayı seçen film, Theresa'yı takip ediyor. Filmde bir araştırmacı ve gezgini canlandıran Theresa George da zaten bir antropolog ve yönetmen Helena Wittman ile birlikte filmin diğer yaratıcısı. Kuzey denizinde geçirilen bir hafta sonundan sonra, arkadaşı Josephine Arjantin'deki ailesinin yanına dönerken, Theresa da bir yelkenli ile Atlantik okyanusunu geçecektir. Filmin başrolünde olan okyanus, Theresa'nın gündüzünü gecesine karıştırıp, karanın sunduğu güvenliği ayaklarının altından alırken, siz de onun soğuk ve ıslak esintisini yüzünüzde, derin huzurunu ise ruhunuzda hissedeceksiniz.

22 Şubat 2018 16.00 / Cinemaximum City's Nişantaşı Salon 3
23 Şubat 2018 16.00 / Cinemaximum Kanyon Salon 8

  • 8
  • 13
!f İstanbul’dan seçkiler
!f İstanbul’dan seçkiler

GALALAR

HAYALETLER KENTİ / City of Ghosts

"Kamera silahtan daha güçlü bir silahtır." (Filmden)

Günümüzün en önemli sorunlarından birisi hakkında kaçırılmayacak bir belgesel.

Belgesel; Suriye'nin Rakka şehrinin 2014 yılında IŞİD tarafından gele geçirilmesi sonrasında bir araya gelmiş bir grup anonim aktivisti merkezine alıyor. Bir kısmı Berlin'e, birkaçı da Türkiye'ye yerleşen "Rakka Sessizce Katlediliyor" adlı aktivist grup, Rakka'da olan bitenleri kimlikleri gizli arkadaşları aracılığıyla dünyaya aktarmaya çabalamaktadır. Hayaletler Kenti; yaşamları sürekli tehdit altında, her daim gizlendikleri yeri değiştirmek zorunda olan bu bağımsız gazetecilerin hayatları pahasına verdikleri mücadele hakkında. Meksika'daki uyuşturucu kartelleri üzerine yaptığı Cartel Land'le Oscar adayı olmuş belgeselci Matthew Heineman'ın Sundance Film Fesitivali'nde ödül almış bu kaçırılmayacak filmi de hem güncel hem de akıldan çıkmayacak hikayesiyle, Suriye hakkında yapılmış en önemli ve dikkat çekici belgesellerden.

17 Şubat 2018 11:00/Cinemaximum Budak / CKM Büyük Salon
18 Şubat 2018 16:00/Cinemaximum City's Nişantaşı Salon 7
22 Şubat 2018 19:00/Cinemaximum Kanyon Salon 9
24 Şubat 2018 13:00/Cinemaximum Akasya Salon 6

  • 9
  • 13
!f İstanbul’dan seçkiler
!f İstanbul’dan seçkiler

İNSAN SELİ/Human Flow

"Gidilecek hiçbir yer olmayınca, hiçbir yer ev oluyor." (Filmden)

Dünya, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana en büyük insan göçüyle çalkanırken, ünlü sanatçı Ai Weiwei mülteci krizinin akıl almaz boyutunu ve insanlık üzerindeki derin etkisini araştırıyor.

İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana görülen en büyük insan göçünü yaşıyoruz; dünya çapında 65 milyon insan açlık, iklim değişikliği veya savaş nedeniyle evlerini bırakıp kaçmak zorunda kaldı. Ünlü sanatçı Ai Weiwei tarafından çekilen İnsan Seli, yaşanan bu benzersiz dev göçün etkileyici bir belgesel anlatımı. 23 ülkede bir yıl süresince yapılan çekimlerle Afganistan'dan Meksika'ya birçok farklı yerde can alıcı insan hikayelerine yoğunlaşıyor. Film, yaşananlara tanıklık ediyor; mülteci kamplarından tehlikeli deniz yolculuklarına, telle çevrili sınırlara, hikayesini anlattığı insanlarla birlikte yol alıyor. Yersizlikten, ümitsizlikten cesarete, dayanabilmeye, adapte olabilmeye, insanlığın kendini yeniden var edebilme gücüne ithaf edilen film, bu yüzyılı şekillendirecek olan soruyu soruyor: Küresel toplum; korku, izolasyon ve çıkarcılığı bırakarak açıklık, özgürlük ve insanlığa saygının yolunu seçebilecek mi?

15 Şubat 2018 21:30/Cinemaximum City's Nişantaşı Salon 7
15 Şubat 2018 21:30/Cinemaximum City's Nişantaşı Salon 3
17 Şubat 2018 16:00/Cinemaximum Budak / CKM Büyük Salon
24 Şubat 2018 16:00/Cinemaximum Kanyon Salon 8
25 Şubat 2018 21:30/Cinemaximum Akasya Salon 6

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN